Başkomutan Mustafa Kemal Atatürkʹün Afyon Kocatepeʹden başlattığı taarruz, Anadoluʹyu yeniden vatan yaptı. Bir milleti bağımsızlığa kavuşturdu. Tarihe altın harflerle yazıldı… CESARET VE İNANÇLA Zafere giden yol, 26 Ağustos günü saat 05.30ʹda, Kocatepeʹde Türk topçusunun ateşiyle başladı. Ardından süngü savaşları geldi. Savaş meydanında görünürde üstünlük düşmandaydı. Türk Ordusuʹnun asker sayısı 207 bin civarında iken, Yunan askeri sayısı ise yaklaşık 225 bindi. Yunan ordusunun silah ve cephane konusunda Türk Ordusuʹna karşı üstünlüğü vardı. Bizim 10 uçağımıza karşı, Yunan ordusunun 50 uçağı vardı. Kahraman Mehmetçik, bütün yokluğa rağmen yüreğindeki cesaret ve inançla kanının son damlasına kadar mücadele etti. 30 Ağustos günü zafer Mehmetçiğin oldu… Ancak Kocatepeʹde başlayan mücadele bitmemişti. Atatürk, “Ordular, ilk hedefiniz Akdenizʹdir. İleri” diyerek yeni hedefi gösterdi. Kahraman ordu, 9 Eylül günü İzmirʹe ulaştı. Kenti işgalden kurtardı, düşmanı denize döktü. ‘MUAZZAM BİR ESERʹ Atatürk, Nutukʹta Büyük Taarruzʹu ‘muazzam bir eserʹ diyerek şöyle anlattı: “Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.” O büyük zaferin 96ʹncı yıldönümünü bugün onur ve mutlulukla kutluyoruz. “Memleketimizi esir etmek isteyen düşmanları behemehal mağlûp edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır” diye anlatan Cumhuriyetʹin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle anıyoruz.   ‘İLK HEDEFİNİZ AKDENİZʹ EMRİ MEŞE AĞACININ ALTINDA YAZILDI SAAT BEŞ OTUZAtatürkʹün, Yunan ordusunu Dumlupınarʹda 30 Ağustos 1922ʹde yenilgiye uğratmasının ardından 1 Eylül günü karargah subaylarından Şükrü Ali Beyʹe “Garp Cephesi Kumandanlığı” antetli bir kağıda “Ordular! İlk hedefiniz Akdenizʹdir. İleri!” sözleri ile biten tarihî emrini yazdırdı.  Mustafa Kemal Paşa, emri Uşakʹın Eşme İlçesiʹne bağlı Takmak Köyü yakınlarında Garp Cephesi Kumandanı İsmet (İnönü), Kurmay Başkanı Asım (General Asım Gündüz) ve karargah subaylarından Şükrü Ali Beyler ile gölgesinde oturduğu bir meşe ağacının altında verdi.  Mustafa Kemal Paşaʹnın imzaladığı emir sahra telefonları ile hemen birliklere iletilmiş, o devirde “Akdeniz” denen Egeʹye doğru ilerleyen birliklerimiz kaçan Yunan ordusunu imha etmiş ve zafer 9 Eylülʹde İzmirʹin kurtuluşu ile noktalanmıştı. Habertürk yazarı tarihçi Murat Bardakçı, 2014ʹte metnin orijinalini yayınladı. Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüd Daire Başkanlığıʹndaki Arapça harflerle yazılı metni Atatürk, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi, Başkumandan M. Kemal” diye imzalamıştı. (…) 98956 tüfek ve şoför Ahmetʹin üç numrolu kamyonetinden yedi buçukluk şnayderlere, on beşlik obüslere kadar, bütün aletleriyle ve vatan uğrunda, yani, toprak ve hürriyet için  ölebilmek kabiliyetleriyle Birinci ve İkinci Orduʹlar baskına hazırdılar. Alaca karanlıkta, bir çınar dibinde, beygirinin yanında duran sarkık, siyah bıyıklı süvari kısa çizmeleriyle atladı atına. Nureddin Eşfak baktı saatına: – Beş otuz…  Ve başladı topçu ateşiyle ve fecirle birlikte büyük taarruz… Sonra. Sonra, düşmanın müstahkem cepheleri düştü. Bunlar: Karahisar güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometredeydiler. Sonra. Sonra, düşman ordusu kuvâyi külliyesini ihata ettik Aslıhanlar civarında 30 Ağustosa kadar. Sonra. Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyi külliyesi imha ve esir olundu. Nazım Hikmet Kuvayi Milliye Destanı