Skolyozda Yeni Umut: Hem Düz Hem Hareketli Omurga Mümkün!
En yaygın skolyoz tipi, ergenlik çağında ortaya çıkan adölesan idiopatik skolyozdur. Hastalığın derecesi, omurgadaki eğriliğin yönü ve hastanın büyüme potansiyeline göre tedavi şekli değişmektedir. 20 derecenin altındaki eğrilikler genellikle sadece gözlemle takip edilirken, 20-45 derece arasında olanlarda fizik tedavi, egzersiz ve korse gibi ameliyatsız yöntemler uygulanıyor. Ancak 35 dereceyi aşan bel ve 40 dereceyi aşan sırt eğriliklerinde cerrahi tedavi gündeme geliyor.
İpli skolyoz: Büyümeyi destekleyen cerrahi yöntemGeleneksel skolyoz ameliyatlarında omurların kaynatılması, hareket kabiliyetini sınırlandırırken, büyüme çağındaki çocuklarda uygulanamıyor. Ancak ipli skolyoz yöntemiyle bu engel aşılıyor. Göğüs omurlarında yer alan 30-60 derece arası eğriliklerde uygulanabilen bu teknik, omurganın dış bükey tarafına takılan vidalar ve bunlara bağlanan gerdirme bantlarıyla uygulanıyor. Bu sayede büyüme sırasında eğrilik kendi kendine düzeliyor.
Prof. Dr. Aydoğan, yöntemin laparoskopik olarak göğüs kafesi kenarlarından açılan küçük deliklerden gerçekleştirildiğini, ameliyatın minimal invaziv olması nedeniyle iyileşme sürecinin hızlı ve konforlu olduğunu belirtiyor.
Kimlere uygulanabilir?İpli skolyoz ameliyatı, özellikle kemik büyümesi devam eden, uzama kıkırdakları açık olan 10 yaş üzerindeki çocuklarda tercih ediliyor. Ayrıca boy uzaması tamamlanmış fakat omurga esnekliğini koruyan genç erişkinlerde de, hareket kabiliyetini koruyabilmesi açısından uygulanabiliyor.
Hareket özgürlüğü sağlıyorEn önemli avantajı ise skolyozun düzeltilmesini sağlarken hareket kabiliyetini koruması. Prof. Dr. Aydoğan, “Ameliyat sonrası dans, bale, spor gibi tüm fiziksel aktiviteler kısıtlama olmadan yapılabiliyor. Artık düz ama hareketsiz değil, hem düz hem hareketli bir omurga hedefleniyor” diyerek yöntemin skolyoz tedavisinde devrim niteliğinde olduğunu vurguluyor.