CHP İl Başkanlığından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama mesajı

Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim diye ifade ettiği “Bilhassa kimsesizlerin kimsesi” olarak nitelendirdiği ve 20. yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılını yurdumuzun dört bir köşesinde, büyük bir coşku ile kutlamanın onurunu, mutluluğunu ve sevincini hep birlikte yaşıyoruz. Cumhuriyetimiz, emperyalizme karşı dünyanın en onurlu savaşı verilerek, hakkı, hukuku ve adaleti temel alan bir ruhla kurulmuştur. Bu ruhun temelinde, özgür yaşama ve kararlılığımızın, zincirlenemeyecek olan irademizin ifadesi olan ulusal kurtuluş savaşımız vardır. Bu ulusal kurtuluş mücadelemiz aynı zamanda dünyanın mazlum milletlerine, boyunduruktan kurtulmaları için yol gösterici olmuştur. Bu anlamda modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu dünya tarihinin önemli dönüm noktalarından birini teşkil etmektedir. Ülkemizin kurucuları savaş meydanlarında kazanılan bu zaferin Eğitim, Kültür, Sosyal ve Ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça kalıcı olamayacağını biliyorlardı. Genç Cumhuriyet kurulduğunda nüfusunun % 80 nin köylerde yaşadığı, çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan, ülke genelinde okur yazar oranının % 5 ler düzeyinde olduğu bir ülke durumundaydık. Cumhuriyetimizin kalıcı ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkabilmesi için vakit geçirilmeden devrimlere geçilmesi gerekiyordu. Eğitimin ve Kültürün önemine büyük değer veren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk daha ülkemiz işgal altında olduğu bir sırada 16 Temmuz 1921 tarihinde toplanması planlanan maarif kongresinin iptal edilmesi gündeme gelir ve bunu haber alan Atatürk hemen harekete geçer ve Kongrenin yapılması emrini verir. Cephen gelir ve maarif kongresine katılır. Kongrede yaptığı konuşmada “Şimdiye kadar silahıyla savaşmak zorunda kalan Türk ulusunun bundan böyle beyni ile savaşması gerektiğini bunun içinde bir ulusal eğitim programının, Kültür programının yapılmasının kaçınılmaz olduğunu”söyler. Yine Cumhuriyetin ilanından önce 17 Şubat 1923 günü İzmir iktisat kongresi’ni toplayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk yapmış olduğu açılış konuşmasında “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olmaz.” demiştir. Ömrünü cephelerde savaşarak geçiren Türk Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı Atatürk sorunların çözümünde, savaşı bir çözüm yolu olarak görmeyip “Savaş zorunlu olmalıdır, zarunlu olmayan savaş cinayettir.” demiştir. İnsanların savaşlarda acı çekmemeleri ve ölmemelerini istemiş, bu düşüncesini ve isteğini “Yurtta Barış, Dünyada Barış” diyerek ifade etmiştir. 1929 ında Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk Dış Politikası’nın İlkelerini: Komşuların iç işlerine karışmama, - Rusyayı tahrik etmeme, - Arap ülkeleri ile tarihi, sosyal, kültürel ilişkilerimizi geliştirme fakat aralarındaki anlaşmazlıklara karışmama, sormadan akıl vermeme, ve Batı kültürünü benimseme, fakat onların emperyalist emellerine alet olmama, üzerine inşa etmiştir. 2010 yılında Arap baharı adı altında başlayan Arap ülkelerindeki iç karışıklıklara bugünün iktidarı, Türkiye Cumhuriyetinin temel dış politikalarından uzaklaşarak Araplara akıl vermeye, Arap ülkelerin içişlerine karışmaya kalkması sonucunda Türkiye bugün Ortadoğu bataklığına saplanmıştır. Türkiye’nin barışık olduğu hiçbir komşu ülke kalmadığı gibi, aynı zamanda, tüm dünyada saygınlığını ve itibarını yitirmiştir. 17 yıllık AKP iktidarı ve tek adam rejimi döneminde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş hakaretler ve aşağılanmalar ile karşı karşıya kalmıştır. Basiretsiz tek adam yönetimi tüm bu olan bitenlere karşı sessiz kalmıştır. Tek adam rejimi, kendi hanedanı ve yandaşlarının ikballeri için Türkiye Cumhuriyetinin onurunu, şerefini ve haysiyetini hiçe saymıştır. 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyetimizin koruyucusu ise, Ulu Önder Atatürk’ün hiçbir ayrıma, ötekileştirmeye tabi tutulmaksızın yetiştirilmesini istediği fikri, vicdanı ve irfanı hür gençlerimizdir. Bu nedenledir ki Milli egemenliğin ifadesi olan Cumhuriyetimizin günümüzde yaşadığı temel problemler, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkeyi ve Cumhuriyeti emanet ettiği, tüm gençlerimizin diğer vatandaşlarımızla birlikte Cumhuriyetimizin kurucu ilke ve değerlerine duydukları derin bağlılığıyla aşılacaktır. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunu kurmaya çalışanlar, milletin egemenliğini bir dikta egemenliğine dönüştürmek isteyenler asla başarılı olamayacaktır. Özgürlük ve Bağımsızlık karakteri olmuş Cumhuriyetimize aşık vatandaşlarımız, kalıcı huzura demokrasi, adalet ve huzur talebiyle ulaşacaktır. Bizlere düşen en önemli görev ise Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, 96. yaşını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve yol arkadaşlarını rahmetle anıyorum. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet bayramı kutlu olsun. 28.10.2019 Yaşasın Cumhuriyet Yaşasın Demokrasi İSMET GÜNEŞHAN İL BAŞKANI