Kadir KENAR İneklere kıymayın!

İneklere kıymayın! İki hafta önce yazmıştık; süt fiyatları düşecek, millet ineğini satacak demiştik. Dediğimiz gibi oldu. Etin kilosu 50 lirayı bulurken, sütün litresi bir liranın altına indi. Süt üreticisi çaresiz kaldı. Sütünü satacak yer bulamaz hale geldi.  Çanakkale’de ve Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır üretici ile alıcıyı buluşturan eski adı KÖY-KOOP yeni adı TARKOP olan kooparatif birlikleri başkanı Mehmet Özkurnaz, pratik bir çözüm önerdi; ineklere yem vermeyin, salın çayıra gitsin dedi. Süt üretimini yavaşlatma kararı aldı. Yemden tasarruf edin bu krizi aşalım dedi.  Bu hafta Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işi resmiyete döktü. Valiliklere genelge gönderdi; süt ineklerinin kesimine engel olun dendi. Şimdi vali ne yapacak? Oda mezbahalara emir verir herhalde! Süt ineklerinin kesimi yasak arkadaşlar mı der. Der mi der! Peki süt ineğini kesime satmak isteyen ne diyecek? Arkadaş ben ineklerime bakamıyorum, sütünü satamıyorum; nerde bu devlet derse! O zaman valilik inek bakım evi mi açacak! Velhasıl kelam, et süt işi karıştıkça olan ineklere oluyor. Yıllar önce Ataol Behramoğlundan okuduğum bir şiir geldi aklıma. Gelin bu güzel şiiri birlikte okuyalım. Ve ineklere kıymayalım efendiler.                İNEKLERE ÖVGÜ O kadar çok inek gördüm ki hayatımda Onlara bir şiir adamam gerek İnekler, yayılmış yatarlar çayırlarda İnekler, sonsuzca otlayıp düşünerek İnek gözlü desem bir kadına Hakaret sayar bunu, gücenir Oysa o mahzun bakışlı gözleri ineklerin O iri gözleri nasıl da güzeldir Akşamüstü otlaktan dönüşleri Bir başkadır öteki hayvanlardan Ne kargaşa, ne şamata, ne çıngırak sesi Belki derin bir “mo” kimi zaman... Sonsuz değişmezliğin simgesidir onlar Ve yüce bir ağırbaşlılığın İneklere armağan olsun bu şiir Güvencesine durağanlığın...