ÇASİAD İle Seçime Doğru, Belediye Başkanı Gökhan ile Ak Parti Adayı Gider’i ağırladı.
ASİAD İle Seçime Doğru, Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile Ak Parti Adayı Ayhan Gider’i ağırladı. İki aday programda; karşılıklı olarak projelerini anlattı. Programda ayrıca seyircilerden ve Çasiad üyelerinden gelen sorular adaylar tarafından yanıtlandı. Birçok kanal ve radyonun canlı olarak ortak yayınladığı programın ilk açılış konuşmacısı ÇASİAD Başkanı Semih Başarandı. Semih Başaran’ın konuşmalarından sonra moderatör ve ÇASİAD önceki dönem başkanı Hüseyin Yalman eşliğinde canlı yayına geçildi.
ayın Ülgür Gökhan’ın programdaki ifadelerinden konu başlıkları:
“İki Adayın Aynı Programda olması Özlenen Bir Şey”
Adayların kendilerini tanıtmasıyla başlayan program ile ilgili konuşan; Başkan Gökhan; “ İki adayın televizyon programında olması özlenen bir şey. Türkiye’de genelde artık bunlar olmuyor. Aslında demokrasinin bir kuralı, katılımcılığı sağlamak, adayların bir arada halka projelerini anlatması.” dedi.
“Mürebbiyem Ninemdi”
Başkan Gökhan, Gider’in daha önceki konuşmalarında söylediklerine cevaben; “ Bir konuda Ayhan Gider’in sözlerini okudum ve açıklık getirmek isitiyorum. Evet ben varlıklı bir ailenin çocuğuydum. Doğduğumda da varlıklıydık ama mürebbiyelerle büyümedim. Ninem vardı, mürebbiyemiz oydu. Benim de çocuklarımın da amcamın çocuklarının da mürebbiyesi olmadı. Şoförümüz de olmadı. Dedemin bir şoförü vardı. O da mandırada çalışırdı. Dolayısıyla babmın da benim de şoförüm olmadı. Eşim de makam aracına binmez, alışverişine kendisi gider.” İfadelerini kullandı.
“Köprüyü Benimsiyoruz, Sahipleniyoruz”
Yapım aşamasında olan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili soruyu yanıtlayan Gökhan; “Köprüyü benimsiyoruz, sahipleniyoruz. Köprüye karşı bir şeyimiz yok. Yeri de doğrudur. Ancak bunun getireceği sonuçları ortak akılla planlamalıyız. Bize düşen mücadelemizle ilgili çalışmalarımızı yaptık. Işıklar’da halk oylamaı yapıp vilayete gönderdik ama henüz bir şey çıkmadı.” dedi.
“İnsan ve Çevre Merkezli Büyüme”
Gökhan; köprünün yapımıyla birlikte kentin büyümesi ve alınan önlemlerle ilgili yöneltilen soruyu şu şekilde yanıtladı: “Geçen dönemden beri bu hazırlığı yapıyoruz. Geçmişten beri vardı ama fiilen söz konusu olunca başladık. Belediye sınırlarının genişletilmesi adı altında İnsan ve Çevre Merkezli Büyüme projemiz var. Olası çarpık yapılaşmalar için böyle bir hazırlık yaptık. Sayısal halli hazır haritalar ve zemin etütleri hazırladık.”
“Tarım Alanlarını Koruyan Uydu Kentler Öngördük”
Haritalarla konuşmasını destekleyen Başkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Umurbey sınırına kadar varan çalışmayı öngörüyoruz. Bu süreçte kentin genişleme alanları itibariyle şöyle bir düşüncemizi ortaya koyduk: Köprü adı geçince herkes bir hücum ediyor. Fakat planlama yok. Fiyatlar artıyor. Tarlalar değerlendi. Arsa yok tarım alanı. Kentin birbirine eklenerek gitmesi uygun değil. Kent, mevcut sınırlarını mücavir alanıyla beraber planlayıp oradaki tarımsal, orman, mera alanlarını koruyarak uydu kent marifetiyle büyümesini öngördük. Lapseki’ye kadar bir çalışma yapılması lazım. Tabi bu sadece belediyenin yapılacağı iş değil. Bu süreçte bu düşüncelerimizi koruyoruz. Sadece kentleşme ile ilgili değil. Kentin ötesinde alt yapılar da var. Su kaynakları meselesi var. Biz buna yerleşmeler ağı dedik. Köyler, muhtarlıklar, civardaki yerleşmeler gibi ağlar kurulması gerekir. Havza bazında depolama alanımızı katı atık birliği ile çözdük. Bir ortak akıl bulduk. Yerel yönetimler, tarım, orman gibi kurumlar iş birliği ile bu alanlarda hızlı bir biçimde planlanması lazım. Planlamazsanız hemen bozuluyor. Hemen gecekondulaşma başlıyor. Hemen kaçak yapılar başlıyor. Örnek; Işıklar.”
“Cezaevi’nin Karşısındaki Alan İstisna”
Cezaevi’nin karısında yerleşim alanı ve yeşil alanı ile ilgili soruya cevaben konuşan Gökhan; “Cezaevinin karşısında 1990 yılında, Bulgaristan’dan gelen göçmenler için yer istenmiş ve uzmanlar orada yer aramış. Hazine yerleri. Bir planlaması var. Güzel bir planlama yapılmış. Daha sonra bu alan uçuş konisinin içerisinde kalmış. Hak kayıplarından dolayı spor alanları oluşmuş ve sonrasında oraya bir emsal verilmiş. Sadece orada vardır o. Dolayısıyla buranın o şartlarda bir gereksinimi olmuş. Orası bir istisna. Spor alanı sonra resmi kurum alanına çevrilmiş. Kıyıda rekreasyon alanı ayrılmış ama yeterli değil. Şimdi 50 dönüm yeşil alan planlaması yapıldı orası için.” dedi.
“Önemli Nokta Sarıçay’ın Kaynağının Korunması”
Sarıçay ve temizlenmesi konusunda gelen sorulara cevaben konuşan Başkan, bu sorunun kaynağının maden işletmelerine kadar dayandığını ve bugüne kadar Sarıçay’da yapılmış olan çalışmaları ve kurumların sorumluluklarını şu ifadelerle aktardı: “Yıllardan beri hazırlığımız, projemiz var.
2014 yılında taşkın koruma amaçlı projenin DSİ planına alınmasını teklif ettik ama maalesef alınmadı.
Havza koruma planımız var. O Sarıçay’ın kaynağı ile ilgili. Sarıçay Havza Koruma Planı, barajımızın esenliği ile ilgili bir plan. Havza anlamındaki su yönetimi çok önemli. Bir yeşil kuşak projemiz vardı. Bir Sarıçay Kuşaklaması vardı. Önce Sarıçay taşkın amaçlı koruması var. O elbette DSİ yapacak, bizim uzmanlık alanımız içerisinde değil. Dış kısımları, sahili, peyzajı biz yapacağız. Burada çok önemli bir nokta var Bu da Sarıçay’ın yukarıdan gelen kaynağının korunması. ”
“DSİ Topu Devamlı Belediyeye Atma Niyetinde”
Gökhan, haritalarla gösterdiği alanla ilgili konuşurken; “Haritada görünen dereciklerden bu baraja su gelir. Bu dereciklerin tepesinde siyanürlü altın işleme tesisi kurulmaktadır. Bunun koruma alanını biz belediye olarak üstlenmek istiyoruz. Tekliflerimiz, mücadelemiz oldu. Mücadelemiz budur. Altın işleme konusunda danıştaydan bazı kararlar aldık. Başarılı da olduk sayılır. Buna rağmen geçici ruhsatlar verilmeye devam ediyor. Devlet su işleri ile birlikte korumasını üstlenmek istiyoruz. Sarıçay’ın esas bizi ilgilendiren bölümünde iyileştirme çalışması yapılırsa biz onunla ilgili üzerimize düşeni yapacağız. Dere ıslahları DSİ’deki mali sebeplerle hızlı ilerleyemiyor. Çanakkale’nin mevcut içme suyu artıma tesisinin iyileştirilmesi gerekiyordu. İhale oldu. Yeri teslim istediler. Atölyeleri yıktık, teslim ettik. Vatandaş konteynerları koydu. İnşaat yok. 0 ödenekli ihale yapmışlar. Sora ihale iptal oldu. Şu anda ihale yok. DSİ topu devamlı belediyeye atma niyetinde. ” dedi.
“Küçük Sanayi Bir Türlü İşini Çözemedi ”
Sanayinin taşınması hakkında konuşan Gökhan; “Küçük Sanayi Sitesi artık bir sakız haline geldi. Mevcut iktidar bunu çözmemekte direniyor. Nereye yapılacağı belli. Mera alanı var, alanın vasfını kaybettiği söyleniyor. Elbette ki Küçük Sanayi Sitesi bir şekilde taşınmalı. Çünkü tıkandı. Artı, iki tane küçük sanayi alanı var. İnsanların artık ihtiyacı var, yer lazım, alan iyileştirmesi lazım. Dolayısıyla şehrin dışına gitmesi lazım. Orada konut için gerekli olan yeşil alanı oluşturduk. Küçük Sanayi taşınırsa onlara bu hakkı vermiş olduk ama Küçük Sanayi bir türlü işini çözemedi. Sonuç itibariyle sorunun çözülmesi lazım. Küçük Sanayi’nin bir an önce yerinin bulunması gerekir. ÇTSO anlaşmış duruda OSB de anlaşır diye düşünüyorum ama bir an önce taşınmalı ve o alanın da iyileştirilmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Yepyeni Bir Çarşı Geliyor: “AVM Çarşının Rakibi Olamaz”
Başkan Gökhan; çarşının yeni düzenlemesi ile ilgili projelerini aktarırken; “Cumhuriyet Meydanı projemiz var. Kuruldan geçti, detaylar var sadece. Yarışma ile elde edilmişti. Belediye İş Merkezi’nin projesini yarışma ile tamamladık, otopark kısmı düzenlendi. Belediye İş Merkezi, Muammer Aksoy Parkı, Cumhuriyet Meydanı’nı içine alan proje adliyeye kadar gidiyor. Adliyenin olduğu alan kurul kararı ile meydan olarak tespit edildi. Çimenlik Kalesi’nin dış duvarının kaldırılarak o alanın açılması da projenin içinde. Şu anda o alan ve yapılacaklarla ilgili her şey tamamlandı. Çarşı’yı yayalaştırmayı planlıyoruz. Oranın cazibe merkezi haline gelmesini istiyoruz. Fevzipaşa-Çarşı arasında seramikçiler açılmaya başladı. Aynalı Çarşı’nın yeniden düzenlenmesini, özellikle hediyelik eşya konusunda iyileştirme sağlarsak hepsi bir bütün olarak cazibe merkezi haline gelmesi bir bütün olacak. Esnaflarla etkinlikler yapıyoruz. Mühim olan aktiviteler. Avm çarşının rakibi olamaz. Çarşı başka bir konsept. Dünyanın her yerinde Old Town’lar vardır. STK’lar ile de görüştük. Daha da görüşeceğiz. Adliyenin gitmesi trafiği rahatlattı. Dolayısıyla yayalaşma şansı doğdu. Esnafın araçlarının girmesi gerekir. Dolayısıyla Halk Bahçesi’nden parktan Cumhuriyet Meydanı’na eski Çanakkale alanının yayalaşmasını planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kent Trafiği Nefes Alacak: ““Yollar Tek Yön, Kavşaklar Akıllı”
Kentin en büyük sorunlarından olan ulaşım ile ilgili konuşan Başkan, kent trafiğine nefes aldıracak projelerini anlattı: “Ulaşım sorunu arabalı vapurun şehir içine inmesiyle başlıyor. Demircioğlu’nda otopark yapılırsa da park yapılmayacağını sanmıyorum. İnsanımız böyle bir yapıya sahip. Güzergah projemiz hazır. Atatürk ve İnönü Caddesi tek yön hale gelecek. Proje trafik komisyonundan geçti. Kavşak projemiz var. Projelerimiz hazır hayata geçmek üzere. Seçimlerden sonra hemen planlaması yapılacak. Çanakkale’de otopark sorunu var, araç sayısı fazla. Belediye İş Merkezi’nin altında, Cennet Otopark’ın alanında vardı, maalesef şimdilik kriz dolayısıyla durdu. Belediye binasında var. Onun dışında da katlı otopark çözümlerimiz var. Asansörlü otopark çözümlerini hemen başlatacağız. Barbaros ve Cevatpaşa da dahil. 8 bölgede akıllı kavşak uygulamamız var. Otobüsleri her geçen gün arttırıyoruz. Küçük otobüsler artık kalmayacak. Kepez büyüdü. Güzelyalı, Dardanos’a yerleşenler arttı. Karacaören de olursa yeni güzergahlar olabilir. Mevcutlar da kalabilir. Evet 1 saat sürüyor ama Çanakkale ince uzun bir kent. Aralara da giriliyor. Duraklar çok kısa aralıklarda onlar yeniden düzenlenebilir. Bisiklet yollarımız genişletilecek. Bir Deniz Taksi projemiz vardı. Hazırladık ve bakanlıktan onay bekliyoruz. Arabalı vapurun düzenlenmesi gerekiyor.”
Troas Bölgesi Bisikletle ve Yürüyüş Yoluyla Gezilecek
Turizm, kültür ve cazibe merkezi noktasında gelecek planları konuşulurken bugüne kadar yapılanlardan da bahseden Başkan; “. Kentin turizm alanı yayalaşacak olan alan. O alan ile ilgili oradaki yapıların iyileştirilmesi ve kültür-turizme kazandırılması gerekir. Daha önce orada ne yaptık. Kent Müzesi, Korffman Kütüphanesi, Seramik Müzesi, Ece Ayhan Kültür Evi, Sıtkı Cami önemli bir yapı olarak ortaya çıkarıldı. O alanının tamamının kültür ve turizme katkı sağlaması gerekir Korffman Kütüphanesi’nin yanında bulunan iki kilise üniversiteye verildi ve bir şey yapılmadan duruyor. Bunun yanı sıra insanlar buraya sadece kültür turizmi için gelmiyor. Plajlarımızı düzenliyoruz. Güzelyalı Plajı’nı yaptık, Barış Plajı’mız mavi bayrağı aldı. Troia Yılı olunca herkesin dikkatini Troia çekti. Biz yıllardır söylüyoruz, pek kimse ilgilenmiyordu. Bu yıl da iyi oldu. Troia sadece Troia Ören Yeri değildir Troias Bölgesi’dir. Bu alan birçok önemli noktayı barındırır. Bisiklet aksımız ve yürüyüş alanı düzenleniyor şimdi orada. Tüm ören yerleri ile ilgili alanların gezildiği bir parkur planlanıyor. Hatta Kaz Dağları’na gitmesi planlanıyor. Kaz Dağları’ndan sonra Aeneas’ın İtalya’ya gidişi var. Örneğin bunu anlatmalıyız. Mühim olan varlıklarımızı ortaya çıkarıp etkinlikler düzenlemek. Bir de köylerimizin turizme açılması lazım.” dedi.
“Gençleri Bir Araya Getirmeyi Planlıyoruz”
Üniversite ve yerel yönetimler ilişkisinin sorulması üzerine konuşan Başkan; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile ilişki içerisindeyiz. Jeoloji Bölümü ile çalışmalarımızı tamamladık. Kariyer Ofisi’miz var. Gençlik Kampı’mız var. Gençleri bir araya getirmeyi planlıyoruz. Dışarıdan gelen öğrencilerimizin kenti tanıması için çalışma ofisi. Öğrencileri sabahları kampüste çorba dağıtıyoruz. Kahvaltısız okula gidiyoruz onlara bir faydamız olsun diye. Sosyal konutları üniversitedeki hocalarla yaptık, destek aldık. Özel İdare’nin arka kısmındaki alanı Kıvanç Kaşıkçı Sağlıklı Yaşam Merkezi gibi bir alan olarak düzenleyeceğiz. Üniversiteye de yakın olması önemli. Zaten topluluklarla hep ilişkimiz oldu. Üniversite toplulukları önemli. Verimli topluluklar var, destek de oluyoruz. Sempozyum gibi konularda, araçta, yer tahsisine yardımcı oluyoruz. Tarımsal kooperatiflerin geliştirilmesi konumuz var. Sadece meyve-sebze değil, kırsal üretim; salça-yufka gibi konularda bilgilendirmeler yapılacak. Belediyeler kooperatiflerden mal alabiliyorlar. Yalnızca almakla kalmayacağız. Satış alanı konusunda da destek sağlayacağız. Ziraat Bölümü’nden destek alarak yapacağız. Üretim önemli. Elde ettiği ürünü değerlendireceğini bilen insanlar üretime teşvik olacaklardır. ” dedi.
Mezbaha, Kooperatifleşme Kanalıyla Yapılacak
Başkan Gökhan, çok tartışılan mezbaa ile ilgili soruyu yanıtlarken; “Laf olsun diye mezbaa yapmaya, sağlıksızlığa vicdanım el vermez. Mezbaanın durumu çok kötüydü, kapattık. Bu çağ için eski tip bir mezbaaydı. Çok fazla şikayet geliyordu. Oradaki en ufak hata bile kötü. Kooperatif ile birlikte et işleme tesisi ile beraber olursa çok da güzel olur. Kırsal bir alanda, yerleşim alanı olmayan bir yere yapılması sağlayacağız. Çanakkale içinde olmaz, kırsal bir alan gerekiyor. Kooperatifleşme kanalıyla yapılmasını öngörüyoruz. O şekilde olması için teşvik edeceğiz. Olmaması halinde başka biçimde çözeceğiz.” dedi.