Türkiye’nin Doğurganlık Hızı Dünya Ortalamasının Altında

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından ilan edilen 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü, 2024 verileriyle birlikte ülkelerin demografik profiline dair çarpıcı gerçekleri yeniden gündeme getirdi. BM Nüfus Fonu (UNFPA) her yıl olduğu gibi bu özel günde, dünya genelindeki nüfus trendlerine dikkat çekiyor.

Hindistan Zirvede, Türkiye 18. Sırada
2024 yılı verilerine göre en kalabalık ülke 1 milyar 450 milyona yaklaşan nüfusuyla Hindistan olurken, onu Çin ve ABD takip etti. Dünya nüfusunun %39,4’ü yalnızca bu üç ülkede yaşıyor. Türkiye ise 85 milyon 664 bin kişiyle 18. sırada yer aldı ve dünya nüfusunun %1’ini oluşturdu.

Türkiye, AB'den Genç ama Dünyadan Yaşlı
Türkiye’nin çocuk nüfus oranı %25,5 ile dünya ortalaması olan %29,6’nın altında kalsa da, AB ülkeleri ortalamasının üzerinde. AB’de en yüksek oran %22,7 ile İrlanda’da ölçülürken, İtalya gibi ülkelerde bu oran %14,8’e kadar düştü.

Genç nüfusta da benzer tablo geçerli. Türkiye’nin 15–24 yaş grubundaki genç oranı %14,9 ile dünya ortalamasının (%15,6) hemen altında; ancak yine de AB ortalamasının (%12 civarı) üstünde.

Yaşlanma Eğilimi Başladı
Türkiye’nin 65 yaş üstü nüfus oranı %10,6 ile dünya ortalamasının (%10,2) biraz üzerinde. Ancak AB’de bu oran çok daha yüksek; İtalya, Portekiz gibi ülkelerde yaşlı nüfus oranı %24’leri aşmış durumda.

Doğurganlıkta Gerileme
Türkiye'nin doğurganlık hızı 1,48 çocuk ile dünya ortalaması olan 2,25’in altında. Buna rağmen Türkiye, birçok AB ülkesinden daha yüksek doğurganlık oranına sahip. AB’de Bulgaristan 1,75 ile ilk sırada yer alırken, Malta gibi ülkelerde oran 1,11’e kadar düşmüş durumda.

Yaşam Süresinde Türkiye'nin Durumu
Türkiye’de erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi 74,7 yıl, kadınlar içinse 80 yıl. Her iki cinsiyet için de Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde yer alsa da, AB ortalamalarının gerisinde.

Özellikle kadınlarda İspanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde yaşam süresi 86 yılın üzerine çıkarken, Türkiye 80 yılda kalıyor.

Dünya Nüfus Günü vesilesiyle açıklanan veriler, Türkiye'nin genç nüfus potansiyelini koruduğunu ancak yaşlanma eğilimine girdiğini gösteriyor. Uzmanlar, bu verilerin sosyal politikalar, eğitim, istihdam ve sağlık planlamalarında yol gösterici olması gerektiğini vurguluyor.