Tüm Vücut MR ile Hastalıkların Sessiz İzleri Erken Teşhis Ediliyor
Gelişen tıbbi görüntüleme teknolojileri sayesinde, belirti vermeyen hastalıkların bile erken teşhisi artık mümkün hale geliyor. Bu teknolojilerden biri olan “Tüm Vücut MR”, hastalığın herhangi bir belirti vermediği evrede dahi detaylı tarama yaparak erken tanıya imkan tanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Oktay Karadeniz, tüm vücut MR’ın; baştan ayağa vücudu tarayarak birçok organı yüksek çözünürlükle görüntülediğini belirtiyor.
Non-invaziv olması yani girişim gerektirmemesi ve radyasyon içermemesi, bu yöntemin en büyük avantajları arasında yer alıyor. Dr. Karadeniz, “Özellikle kanser taraması, nörolojik hastalıklar, kas-iskelet sistemi problemleri ve iltihaplı hastalıkların erken saptanmasında bu teknoloji önemli bir rol oynuyor. Erken tanı, tedavi başarısını da doğrudan etkiliyor” açıklamasında bulundu.
Yaklaşık 45 ila 60 dakika süren görüntüleme sırasında hastanın hareketsiz kalması gerekiyor. Ancak metal protez veya kalp pili olan hastalar için özel önlemler alınması gerekebiliyor. Kapalı alan korkusu olan bireylerde ise yeni nesil MR cihazlarında video izleme gibi konfor artırıcı seçenekler bulunabiliyor.
Dr. Karadeniz, “Bu yöntemle beyin, omurilik, karaciğer, kalp, böbrekler, pankreas, üreme organları ve daha birçok ana yapı detaylı incelenebiliyor. Lenf düğümleri, büyük damarlar ve yumuşak dokular da dahil olmak üzere geniş bir tarama sağlanıyor. Böylece hem merkezi sinir sistemi hastalıkları hem de iç organ tümörleri erken evrede tespit edilebiliyor” dedi.
İşlem sırasında kontrast madde kullanımı bazı durumlarda gerekli olabiliyor. Bu noktada alerji riski değerlendirilerek önceden kan tahlili yapılması öneriliyor. Ancak genel olarak işlem, kişinin günlük yaşamını aksatmadan tamamlanıyor. Çekim biter bitmez hasta, günlük rutinine dönebiliyor.
Tüm vücut MR, özellikle belirti göstermeyen ancak risk taşıyan bireyler için güvenli ve etkili bir sağlık tarama yöntemi olarak öne çıkıyor. Dr. Karadeniz, bu yöntem sayesinde tedavinin çok daha erken başlamasının mümkün olduğunu vurguluyor.