Sessiz Kalp Krizi: Belirti Vermeden Yaşamsal Tehlike Oluşturuyor
Vücuttaki tüm organlara oksijen ve besin taşıyan kalp, insan yaşamının en hayati unsurlarından biridir. Ancak günümüzde sağlıksız yaşam alışkanlıkları, bu hayati organın sessizce zarar görmesine yol açabiliyor. Anadolu Sağlık Merkez Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, 18 Haziran Kalp Sağlığı Farkındalık Günü kapsamında yaptığı açıklamada, "sessiz kalp krizi" olarak bilinen ciddi ancak fark edilmeyen kalp rahatsızlığına dikkat çekti.
Genellikle göğüs ağrısı, kol uyuşması ve nefes darlığı gibi belirtilerle tanınan kalp krizinin, her zaman bu kadar belirgin semptomlarla ortaya çıkmadığını belirten Prof. Dr. Koylan, “Sessiz kalp krizi geçiren birey, çoğu zaman bunun farkına bile varmaz. Belirtiler mide rahatsızlığı ya da yorgunluk gibi sıradan şikâyetlerle karıştırılır” dedi.
Bu tür gizli krizlerin özellikle diyabet hastalarında, 65 yaş üstü bireylerde, kadınlarda ve stresli yaşam sürenlerde daha sık görüldüğünü söyleyen Koylan, kişinin bu durumu genellikle EKG veya kan testleri gibi rutin kontrollerde tesadüfen öğrendiğini belirtti.
Sessiz kalp krizinin bazı belirtileri ise şunlardır: açıklanamayan sırt, boyun veya çene ağrısı, ani halsizlik ve bitkinlik hissi, hazımsızlık, soğuk terleme, baş dönmesi ve basit fiziksel aktivitelerde zorlanma. Özellikle risk grubunda bulunan kişilerin bu tür belirtileri hafife almadan bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Koylan, erken tanının hayat kurtardığını söyledi.
Kalp sağlığı için düzenli egzersiz, dengeli beslenme, sigara ve alkolden uzak durma, stresle baş etme becerileri kritik öneme sahip. “Günde sadece 30 dakikalık bir yürüyüş bile kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltabilir,” diyen Prof. Dr. Koylan, toplumda kalp sağlığı bilincinin artırılması gerektiğini ifade etti.