Migren Sadece Baş Ağrısı Değil, Ciddi Bir Nörolojik Hastalık
Dünya genelinde 1 milyardan fazla insanı etkileyen migren, yalnızca şiddetli bir baş ağrısı değil; günlük yaşamı sekteye uğratan, iş gücü kaybına neden olan ciddi bir nörolojik rahatsızlık. Türkiye’de ise her 100 kişiden 16 ila 21’i migren hastası. Uzmanlar, migrenin yeterince ciddiye alınmadığını ve bu nedenle tanı ile tedavide gecikmeler yaşandığını belirtiyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın, migrenin başın tek tarafında hissedilen zonklayıcı ağrılar, bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti, görme bozuklukları, konuşma güçlüğü ve denge kaybı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. Aydın, “Migren çocuklukta başlayabilir ya da erken yetişkinlik dönemine kadar hiç belirti vermeyebilir. Aile öyküsü önemli bir risk faktörüdür. Kadınlarda erkeklere oranla 2–3 kat daha sık görülür” dedi.
Migrenin toplum sağlığına etkisi büyük
Migren, yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir sağlık problemidir. Dr. Aydın’a göre migren, iş gücü kaybı, sosyal izolasyon, yanlış ilaç kullanımı ve hatta nadir de olsa inme gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Özellikle sadece ağrı kesicilerle geçiştirilmeye çalışılan ataklar, zamanla kronikleşme riski taşır.
Migreni tetikleyen başlıca faktörler
Migreni tetikleyen unsurlar kişiden kişiye değişebilir. Ancak yaygın tetikleyiciler şunlardır:
Hormonal değişimler
Aşırı alkol ve kafein tüketimi
Tuzlu ve işlenmiş gıdalar
Aşırı egzersiz
Uykusuzluk ve açlık
Parlak ışıklar, yoğun kokular
Ani hava değişimleri
Stres
Migrenle ilgili doğru bilinen yanlışlar
Dr. Aydın, migrenin yalnızca bir baş ağrısı olmadığını, ağrı kesicilerle geçici olarak bastırılmasının çözüm olmadığını vurguladı. "Sürekli baş ağrısı yaşayan bireyler mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Migren tanısı doğru konulmalı, kişiye özel tedavi planı yapılmalı" dedi.
72 saatten uzun süren ataklara dikkat!
72 saati aşan migren ataklarının acil tıbbi müdahale gerektirdiğini belirten Dr. Aydın, erken teşhisin tedavi sürecinde kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Uzmanlar, migrenin yaşam kalitesini düşüren ancak yönetilebilir bir hastalık olduğunu hatırlatarak, bireylerin atakları ciddiye alması, tetikleyici faktörlerden kaçınması ve uzman hekim kontrolünde tedavi sürecine yönelmesi gerektiğini belirtiyor.