Marmara Denizi’nde çevresel felaket çanları yeniden çalmaya başladı. 14 Temmuz Dünya Köpek Balığı Farkındalık Günü vesilesiyle açıklamalarda bulunan WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, Marmara Denizi’nin bazı derinliklerinde oksijen seviyesinin sıfıra indiğini belirterek, bunun sadece balık türleri için değil, tüm deniz yaşamı için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Deniz suyundaki oksijen eksikliği, özellikle köpek balıkları, vatozlar ve deniz kartalları gibi kıkırdaklı balıkların yaşam alanlarını terk etmesine neden oluyor. Kabasakal, bu türlerin daha oksijenli sığ kıyılara göç etmek zorunda kaldığını ancak kıyı bölgelerinde de kirlilik ve aşırı balıkçılık baskısı sebebiyle yaşam şanslarının azaldığını söyledi.

WWF-Türkiye’nin üç yıllık gözlemlerine göre, 2021-2023 arasında Marmara kıyılarında kısmi bir artış gösteren kıkırdaklı balık popülasyonu, 2024 itibarıyla yeniden düşüşe geçti. Kabasakal, “Bu canlıların yokluğu, denizlerdeki besin zincirinin çökmesi anlamına gelir. Köpek balıkları denizlerin bekçisidir” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Ayrıca, kamuoyunda zaman zaman yayılan “köpek balığı görüldü” haberlerinin gereksiz korkuya neden olduğunu belirten Kabasakal, Marmara’da görülen camgöz gibi türlerin insanlar için tehlike oluşturmadığını, büyük beyaz köpek balıklarının ise 1980’lerden bu yana bölgede görülmediğini ifade etti.

WWF-Türkiye’nin “Gözüm Doğada” adlı mobil uygulaması ile vatandaşların da bu sürece katkı verebileceğini belirten Kabasakal, kıyılarda görülen kıkırdaklı balıkların fotoğraflanarak bilimsel kayıtlara alınmasının önemine dikkat çekti.

“Bu canlılar uzun süredir medyada yanlış tanıtılıyor” diyen Kabasakal, köpek balıklarının saldırgan değil, denizlerin sağlıklı kalmasını sağlayan ‘gizli kahramanlar’ olduğunu vurguladı.