Diş kökü iltihabı, dişin iç yapısında bulunan ve damar-sinir paketini barındıran pulpa dokusunun bakterilerle enfekte olması sonucu ortaya çıkan ciddi bir rahatsızlıktır. Bu enfeksiyon zamanla diş kökünün çevresine yayılır ve çevre dokularda iltihaplanma ile birlikte kemik kaybına kadar ilerleyebilir.

İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Endodonti Anabilim Dalı’ndan Dr. İrem Özçelik Kul, diş kökü iltihabının en belirgin belirtilerinin genellikle gece uykudan uyandıracak şiddette zonklayıcı ağrı olduğunu belirtiyor. Buna sıcak ve soğuk hassasiyeti, çiğneme sırasında oluşan ağrı, diş etinde şişlik, kızarıklık ve apse gibi semptomlar da eşlik edebilir. Bazı vakalarda yüzde belirgin şişme, dişte renk değişimi, ateş, genel halsizlik ve lenf bezlerinde büyüme görülebilir.

Bu enfeksiyonun kendi kendine geçmeyeceğini belirten Dr. Kul, erken teşhisin önemine dikkat çekerek, tedavi edilmediği takdirde iltihabın çene kemiğine yayılabileceğini, dişin kaybedilebileceğini ve hatta nadir de olsa sistemik enfeksiyonlar (sepsis) gibi hayati tehlike oluşturabilecek sonuçların ortaya çıkabileceğini vurguluyor.

Tedavi seçenekleri arasında kök kanal tedavisi (endodonti), önceki kanal tedavisinin yenilenmesi (retreatment), cerrahi müdahaleyle kök ucunun alınması ve bazı durumlarda dişin tamamen çekilmesi yer alıyor. Hangi yöntemin tercih edileceği, enfeksiyonun yayılımına ve dişin durumuna göre belirleniyor.

Diş kökü iltihaplarından korunmak için ise diş çürüklerinin erken dönemde tedavi edilmesi, günde iki kez diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, düzenli diş kontrolleri ve daha önce kanal tedavisi yapılmış dişlerin takip edilmesi gerekiyor. Ayrıca, ağız bölgesine alınan darbelerde gecikmeden diş hekimine başvurmak da olası enfeksiyonların önüne geçilmesini sağlıyor.

Dr. Kul, “Kısa süreli ağrı kesicilerle geçici rahatlama sağlansa da, kalıcı çözüm ancak profesyonel müdahale ile mümkündür. Erken tanı hem dişi kurtarır hem de yaşam kalitesini artırır” diyerek tedavinin ertelenmemesi gerektiğini hatırlatıyor.