Dijital Bağımlılık Beyni Zayıflatıyor, Sosyal Bağları Koparıyor
Toplumda yaygınlaşan dijital bağımlılık, bireylerin günlük yaşamını, ilişkilerini ve işlevselliğini tehdit eden ciddi bir sorun haline geldi. Telefon, tablet, bilgisayar gibi cihazlara ya da sosyal medya ve oyunlara kontrolsüz biçimde bağlanmak; bireyin hem zihinsel hem de sosyal sağlığını olumsuz etkiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, dijital içeriklerin faydalı yönleri olsa da sınır aşıldığında beyin sağlığı açısından ciddi riskler doğurduğunu söyledi.
Tezel’e göre dijital bağımlılık, beynin ödül işleme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenleme gibi temel işlevlerini yöneten bölgeleri etkileyen nöropsikolojik bir bozulma. Özellikle dopamin salınımının sürekli teşvik edilmesiyle birey kısa vadeli hazlara yöneliyor, bu da odaklanma, duygu kontrolü ve sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini zayıflatıyor. Beynin karar alma ve öz denetim merkezi olan prefrontal korteks yapısal olarak zarar görürken, dikkat ve çoklu görev becerileriyle ilişkili parietal lob da olumsuz etkileniyor.
Aşırı dijital kullanım, ertelemeyi artırıyor, verimliliği düşürüyor ve yüz yüze ilişkilerin yerini sığ sanal etkileşimlere bırakıyor. Özellikle 9-18 yaş arası bireyler bu riskin merkezinde yer alıyor. Dürtü kontrolü tam gelişmemiş çocuk ve ergenler, sosyal medya ve çevrim içi oyunlara daha kolay bağımlı hale geliyor. Araştırmalar, dijital bağımlı bireylerde hafıza, karar verme ve öz denetimle ilgili beyin bölgelerinde zayıflama olduğunu ortaya koyuyor.
Dijital bağımlılığın bir diğer etkisi ise uyku düzeni üzerinde görülüyor. Bağımlı bireylerin uyku problemleri yaşama olasılığı 2,2 kat daha fazla. Ayrıca sosyal medyada maruz kalınan içerikler, özellikle genç kızlarda beden memnuniyetsizliği, yeme bozuklukları, öz güven kaybı ve depresif duygulara neden olabiliyor.
Tüm bu etkiler ışığında uzmanlar, dijital cihaz kullanımında denge ve sınır gözetmenin, çocuk ve gençlerde ebeveyn gözetiminin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.