Bilgisayar, tablet ya da telefon başında saatlerce hareketsiz kalmak, hatalı teknikle ağırlık kaldırmak ve fazla kilolar... Tüm bu etkenler bel fıtığının genç yaşlara kadar inmesine neden oluyor. Acıbadem International Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, Türkiye’de bel fıtığı görülme oranlarının yükseldiğini ve 15 yaş üzeri bireylerin üçte birine yakınının bel sorunları yaşadığını vurguluyor.

Gençlerde hızla yayılıyor

Modern yaşam tarzı, gençlerde hareketsizliği beraberinde getirirken, omurganın doğal yapısını da tehdit ediyor. Özellikle saatlerce masa başında oturan veya eğik pozisyonda telefon kullanan bireyler risk altında. Prof. Dr. Özdemir, gençler arasında popülerleşen ağırlık kaldırma antrenmanlarının da fıtık riskini artırdığına dikkat çekiyor: “Isınmadan yapılan ağır kaldırmalar omurgaya zarar veriyor. Mutlaka uzman eşliğinde egzersiz yapılmalı.”

Ağrı bacaklara yayılıyorsa dikkat!

Bel fıtığına yol açan disk kayması, sinirlere baskı yaparak bel ağrısından bacaklara inen ağrıya kadar birçok soruna yol açabiliyor. Özellikle öksürme, hapşırma gibi hareketlerle artan ağrı, bacakta uyuşma ya da güç kaybı varsa mutlaka bir uzmana başvurulmalı.

Çözüm her zaman ameliyat değil

Toplumda yaygın kanaatin aksine her bel fıtığı vakası ameliyat gerektirmiyor. Prof. Dr. Özdemir, vakaların büyük çoğunluğunun ilaç, fizik tedavi ve egzersizle iyileşebildiğini belirtiyor. “Hastaların yalnızca %5-10’u cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyar. Ancak erken teşhis ve egzersizle, büyük oranda iyileşme sağlanabiliyor.”

Bel fıtığından korunmak mümkün

Günlük hareket miktarını artırmak

Doğru oturma ve yük kaldırma tekniklerine dikkat etmek

Bel ve karın kaslarını güçlendiren egzersizleri rutin hale getirmek

Obezite ve stresle mücadele etmek

Sigara kullanımından kaçınmak

Bu temel önlemler sayesinde, özellikle genç yaşlarda bel fıtığı riskinin büyük oranda önlenebileceğini belirten Prof. Dr. Özdemir, “Bel sağlığı, yaşam kalitesinin temelidir. Geç kalmadan önlem almak gerekir” diyor.