Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

EVET OLURSA/HAYIR ÇIKARSA

Bu tarz bir yazı için “çok erken” diyecekler çıkabilir! Fakat siyasetçi öngörü sahibi olmalı, planlamalarını ona göre yapmalı, devlet bürokrasisini önceden çeşitli senaryolar üzerine çalıştırmalı ve kamuoyunu usulüne göre bilgilendirmelidir. İnsan böyle bir çalışma sistemine alışınca, sürekli olarak önündeki olasılıkları hesap etmek zorunda kalıyor… Henüz tarihi belli olmayan referandumdan “Evet” oyu çıkarsa; -Erdoğan, Türk Devletinin tek sahibi olduğunu tescil ettirmiş olacaktır. -Erdoğan, bir daha eşit-adil bir seçim yapmayacaktır. -Genelkurmay Başkan’ı, MİT Başkanı gibi sakal bırakacak, komuta kademesindeki Atatürkçü ve Demokrat subaylar tasfiye edilecektir. -ABD ve AB ile ilişkiler bilerek koparılacak, Rusya ve Suudi Arabistan ile ilişkiler arttırılacaktır. -İmralı anlaşması gün yüzüne çıkarılacak ve Yerel Yönetimlerde “Özerklik” ile başlayacak parçalanma sürecine geçilecektir. -Belirlenecek bir günde, AKP tarafından yetiştirilip belediyelere, vakıflara, devlete yerleştirilen kadrolar ellerinde Kur’an-ı Kerimlerle büyük şehirlerde meydanlara inip, “İslam Devleti” isteyecekler ve çok ciddi çatışmalar yaşanacaktır! (Abdurrahman Dilipak, dün “Hilafet şu anda TBMM’ye intikal etmiştir” diyerek ilan etmiştir!) -Erdoğan, “Sıkıyönetim” ilan edecek, çok büyük çapta tutuklamalar yapılacak ve adım-adım bir Cuma namazından sonra kucağında “Kürdistan” adlı piçiyle “Federe İslam Devleti” çıkıp gelecektir… Henüz tarihi belli olmayan referandumdan “HAYIR” oyu çıkarsa; -Erdoğan ve AKP, içerde ve dışarda büyük ölçüde itibar kaybedecektir. -Devlet Bahçeli bir daha kongre yapmayacak ve klasik araba koleksiyonu ile külliye ’ye taşınacaktır. -TBMM’deki partiler, Türk Milletinin ortaya koyduğu “Milli İradeye” yine sahip çıkamayacaklardır! -HAYIR sonucu, Erdoğan’ı ve AKP’yi asla Demokrat yapmayacaktır. Aksine, mevcut durumdan yararlanmak için baskıyı arttıracaklar ve siyasi cinlik peşinde koşacaklardır. Değerli Okurlar; Bunları kimseyi üzmek, şevkini kırmak için yazmıyorum. Tabii ki HAYIR çıkartmak için çalışacağız. Tabii ki mücadeleye devam edeceğiz! Gerçek olan, böylesi toplumsal kararlar ve toplumsal birliktelikler sonrası, bu enerjiyi siyasete ve sandığa taşıyacak “Siyasi Parti” eksikliğidir. Gezi olayları ve Cumhuriyet mitingleri sonrası, toplumun nasıl umutlandığını heyecanlandığını hepimiz hatırlıyoruz. Sonrası ne oldu? Bu toplumsal enerji siyasete yansıtıldı mı? Yoo, AKP birkaç gün sustu, sonra üst akıl-darbe girişimi diye bastırarak toplumu sindirmedi mi? HAYIR oyları fazla çıktığında, toplumdaki heyecanı diri tutup bu güzel enerjiyi sandığa yansıtmayı becerebilecek bir siyasi akla ihtiyaç vardır. Bu nasıl olabilir? -Ya, siyasetin merkezinde konumlanacak, toplumda itibarı olan, çoğunluğu YENİ ve GENÇ vatanseverlerden oluşacak bir siyasi yapıyı kurmak ve desteklemek! -Ya da, CHP’nin katılımı ve organizasyonu ile toplumun her kesimini kucaklayacak, ülkede barışı ve huzuru yeniden getirecek, bilime ve akla önem verecek, Cumhuriyetimizin ilanındaki kadrolar gibi inançla ve yılmadan çalışacak bir kadro ile Milli Birlik ruhu içinde seçimlere gitmek ve kurucu meclis gibi çalışmak… Bu ülkeyi sevenlerin hiç unutmaması gereken gerçek şudur; AKP normal bir siyasi parti değildir. Tarikat- Cemaatlerden oluşan, bazen FETÖ’nü (11 yıl) bazen IŞİD’i (4 yıl), bazen PKK’yı (Çözüm Süreci) rahatlıkla kullanabilen, maddi gücü dolar-avro bazında çok yüksek, kendi medyası, kendi savunmacıları olan büyük bir organize örgüttür. Bu örgütün elinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurtarmak için mutlaka birlik gereklidir. Kısır siyasi çekişmelere, bencilliklere, hırsa fırsat verenler, birlikteliği baltalamış olurlar, makamları ister Genel Başkan olsun ister Belediye Başkanı olsun! Fakat en tehlikelisi, hiçbir şeye karışmayıp, kenardan seyredip bir de akıl vermeye kalkanlardır… Demedi demeyin! Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Şubat 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2017 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

EVET OLURSA/HAYIR ÇIKARSA

Bu tarz bir yazı için “çok erken” diyecekler çıkabilir! Fakat siyasetçi öngörü sahibi olmalı, planlamalarını ona göre yapmalı, devlet bürokrasisini önceden çeşitli senaryolar üzerine çalıştırmalı ve kamuoyunu usulüne göre bilgilendirmelidir. İnsan böyle bir çalışma sistemine alışınca, sürekli olarak önündeki olasılıkları hesap etmek zorunda kalıyor…

Henüz tarihi belli olmayan referandumdan “Evet” oyu çıkarsa; -Erdoğan, Türk Devletinin tek sahibi olduğunu tescil ettirmiş olacaktır. -Erdoğan, bir daha eşit-adil bir seçim yapmayacaktır. -Genelkurmay Başkan’ı, MİT Başkanı gibi sakal bırakacak, komuta kademesindeki Atatürkçü ve Demokrat subaylar tasfiye edilecektir. -ABD ve AB ile ilişkiler bilerek koparılacak, Rusya ve Suudi Arabistan ile ilişkiler arttırılacaktır. -İmralı anlaşması gün yüzüne çıkarılacak ve Yerel Yönetimlerde “Özerklik” ile başlayacak parçalanma sürecine geçilecektir. -Belirlenecek bir günde, AKP tarafından yetiştirilip belediyelere, vakıflara, devlete yerleştirilen kadrolar ellerinde Kur’an-ı Kerimlerle büyük şehirlerde meydanlara inip, “İslam Devleti” isteyecekler ve çok ciddi çatışmalar yaşanacaktır! (Abdurrahman Dilipak, dün “Hilafet şu anda TBMM’ye intikal etmiştir” diyerek ilan etmiştir!) -Erdoğan, “Sıkıyönetim” ilan edecek, çok büyük çapta tutuklamalar yapılacak ve adım-adım bir Cuma namazından sonra kucağında “Kürdistan” adlı piçiyle “Federe İslam Devleti” çıkıp gelecektir…

Henüz tarihi belli olmayan referandumdan “HAYIR” oyu çıkarsa; -Erdoğan ve AKP, içerde ve dışarda büyük ölçüde itibar kaybedecektir. -Devlet Bahçeli bir daha kongre yapmayacak ve klasik araba koleksiyonu ile külliye ’ye taşınacaktır. -TBMM’deki partiler, Türk Milletinin ortaya koyduğu “Milli İradeye”

yine sahip çıkamayacaklardır! -HAYIR sonucu, Erdoğan’ı ve AKP’yi asla Demokrat yapmayacaktır. Aksine, mevcut durumdan yararlanmak için baskıyı arttıracaklar ve siyasi cinlik peşinde koşacaklardır.

Değerli Okurlar; Bunları kimseyi üzmek, şevkini kırmak için yazmıyorum. Tabii ki HAYIR çıkartmak için çalışacağız. Tabii ki mücadeleye devam edeceğiz! Gerçek olan, böylesi toplumsal kararlar ve toplumsal birliktelikler sonrası, bu enerjiyi siyasete ve sandığa taşıyacak “Siyasi Parti” eksikliğidir. Gezi olayları ve Cumhuriyet mitingleri sonrası, toplumun nasıl umutlandığını heyecanlandığını hepimiz hatırlıyoruz. Sonrası ne oldu? Bu toplumsal enerji siyasete yansıtıldı mı? Yoo, AKP birkaç gün sustu, sonra üst akıl-darbe girişimi diye bastırarak toplumu sindirmedi mi?

HAYIR oyları fazla çıktığında, toplumdaki heyecanı diri tutup bu güzel enerjiyi sandığa yansıtmayı becerebilecek bir siyasi akla ihtiyaç vardır. Bu nasıl olabilir? -Ya, siyasetin merkezinde konumlanacak, toplumda itibarı olan, çoğunluğu YENİ ve GENÇ vatanseverlerden oluşacak bir siyasi yapıyı kurmak ve desteklemek! -Ya da, CHP’nin katılımı ve organizasyonu ile toplumun her kesimini kucaklayacak, ülkede barışı ve huzuru yeniden getirecek, bilime ve akla önem verecek, Cumhuriyetimizin ilanındaki kadrolar gibi inançla ve yılmadan çalışacak bir kadro ile Milli Birlik ruhu içinde seçimlere gitmek ve kurucu meclis gibi çalışmak…

Bu ülkeyi sevenlerin hiç unutmaması gereken gerçek şudur; AKP normal bir siyasi parti değildir. Tarikat- Cemaatlerden oluşan, bazen FETÖ’nü (11 yıl) bazen IŞİD’i (4 yıl), bazen PKK’yı (Çözüm

Süreci) rahatlıkla kullanabilen, maddi gücü dolar-avro bazında çok yüksek, kendi medyası, kendi savunmacıları olan büyük bir organize örgüttür. Bu örgütün elinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurtarmak için mutlaka birlik gereklidir. Kısır siyasi çekişmelere, bencilliklere, hırsa fırsat verenler, birlikteliği baltalamış olurlar, makamları ister Genel Başkan olsun ister Belediye Başkanı olsun! Fakat en tehlikelisi, hiçbir şeye karışmayıp, kenardan seyredip bir de akıl vermeye kalkanlardır… Demedi demeyin!

Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Şubat 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.