Çanakkale Haber

Çan seramik fabrikalarında 150 ile 200 arası işçi topluca işten çıkarıldılar.

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.03.2018 - 12:09, Güncelleme: 24.03.2018 - 12:09 5506+ kez okundu.
 

Çan seramik fabrikalarında 150 ile 200 arası işçi topluca işten çıkarıldılar.

Zeynep Bodur. Çanakkale, Çan denince ilk akla gelen insan. Kendisiyle ilgili ˮHanımağaˮ denilen, Türkiyeʹnin en güçlü kadınlarından biri. Türkiyeʹnin en büyük sanayi odası İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanlığı, TÜSİAD üyeliği, TOBB, DEİK, TÜGİAD kendini ilgilendiren ne kadar örgüt varsa üyesi ve yöneticisi olacak; TBMM Üstün Hizmet Madalyası, İtalyan Devlet Nişanı alacak ve fabrikada işçisi yasal örgütü sendikaya üye olmaya kalktığında ise terminatör kesilecek. İnanılır gibi değil, ancak iddialar gerçek gibi görünüyor. Umarız yazılı da olsa bir açıklama gönderir. Çanakkaleʹnin Çan ilçesindeki seramik fabrikalarında sayılarının şimdilik 150 ile 200 arasında olduğu iddia edilen seramik işçileri topluca işten çıkarıldılar. Gerekçe: E Devlet üzerinden sendikaya üye olmak. Yıllar önce Çanakkale Seramik Fabrikalarıʹnda örgütlü bulunan Türk-İşʹe bağlı Türkiye Çimse-İş Sendikası, yaklaşık 17 yıl önce, Çanʹdan çıkarılmıştı. İşçiler o günden bugüne sendikasızdı. Sendikalaşmanın yasal değişikliklerle kolaylaştırılması ardından, işçiler arasında internetten e-devlet kanalıyla sendikalaşma eğilimi başladı. İddialara göre Çan postanesinden e-devlet aracılığı ile sendikaya üye olanlar, anında fabrika yetkililerine ispiyonlandılar. Edindiğimiz bilgilere göre; Çanʹda seramik fabrikalarında çalışan 3 bin dolayında seramik işçisinin, bin kadarı sendikaya üye oldular. Bir sendikanın, bir işyerinde örgütlenebilmesi için, asgari oran yüzde 40 artı 1 işçi olduğu için, Çanʹdaki seramik fabrikalarında da sınır bin 200 işçiydi. Türkiye Çimse-İş Sendikası yetkililerine göre, bu sınır aşılmak üzereydi. Kale Bodur grubunun Yozgat Yerköyʹde de seramik fabrikası var. Çanakkale, Çan gibi Türkiyeʹnin ˮgelişmiş yöreˮ sayıldığı bir yerdeki net ücret ile Türkiyeʹnin en yoksul yöresi ve yaşam koşullarının çok daha ucuz bulunduğu Yozgatʹtaki ücret farkı, çok çarpıcı. Aynı iş, aynı firma, ama farklı ücret. Türkiye Çimse-İş Sendikasıʹndan edindiğiimiz bilgilere göre; Çanʹdaki seramik fabrikalarında bir işçi ayda bin 650 lira ile bin 750 lira arasında net ücret alıyor. İkramiye yok, prim yok, sosyal haklar yok. Kale Bodur grubunun Yozgat Yerköyʹde de seramik fabrikasında ise işçiler 2 bin 100 lira net ücret alıyorlar, her ay da 500 dolayında destek parası. Özetle en düşük net ücret 2.600 lira. Üye sayısı sınır noktaya gelince, Türkiye Çimse-İş genel merkezinden ve Trakya Bölge Temsilciliğiʹnden sendikacılar Çanʹa geldiler. İki gün içinde Çanʹdan adeta kovuldular. Çimse-İş Sendikası Trakya Bölge Temsilcisi Hüseyin Yavuz ve İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Ali Atıcıʹnın Bigazeteʹye anlattıklarının, -şimdilik kaydıyla- en masum bölümlerini aktaralım. Sendikacılar ˮBize işten atılanların tamamının işe geri alınacakları sözü verildi. Bir hafta bekleyeceğiz. Bir tek işçinin bile dışarıda kalması halinde, bize düşen görev ne ise sonuna kadar yapacağızˮ dediler. Biz de yangına körükle gitmek istemedik; işçiler daha fazla mağdur olmasın diye aşağıdaki kadarıyla paylaşalım: ˮBöyle bir yer hiç görmedim. Sivil toplum örgütlerini ziyaret ettik, siyasi partileri ziyaret ettik. Bize ʹBizi Zeynep hanım doyuruyor. O olmasa biz var olamayızʹ gibi gerekçelerle sendikalaşma çalışmalarını yürütmememizi söylediler. Çan Termal Oteliʹnden adeta kovulduk. Zeynep hanım ˮSendika varken, işçiler babamı yuhaladıˮ diyormuş. Gerekçesi buymuş. İşveren yetkilileri ile görüşmeye çalıştık. Bize, işten atılanları geri işe alacaklarını, ancak sendikadan istifa dilekçelerini vermek zorunda olduklarını söylediler. Örgütlenme için çoğunluk aşamasına gelindiği için, işçiler bizi davet ettiler. İlk gün gözlerindeki parıltıyı görmüştük, son gün gözlerindeki o umutsuzluk, içimizi acıttı. Eğer Türkiyeʹde kölelik yoksa, işçinin kendi rızasıyla sendikalaşması gerekir. Madem ki Çan halkı işçisinin insanca ücret almasını istemiyor, fırıncı ekmek vermemekle, okulda öğretmen çocuğunu okuldan başka yere göndermekle tehdit ediyor; bizim Çanʹda işimiz yok. Bir haftayı bekleyeceğiz. Bu sabah işe geri alımlar başlamış. İşten atılan son işçi de bu bir hafta içinde işe geri alınırsa, Çanʹda sendikalaşma çalışması yapmayacağız. Eğer biz sendikacı olarak, bir tek işçinin mağdur olmasına sebep olacaksak, orada örgütlenmenin bir anlamı yok.ˮ -   .Haber Kaynağı : Bigazete     
Zeynep Bodur. Çanakkale, Çan denince ilk akla gelen insan. Kendisiyle ilgili ˮHanımağaˮ denilen, Türkiyeʹnin en güçlü kadınlarından biri. Türkiyeʹnin en büyük sanayi odası İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanlığı, TÜSİAD üyeliği, TOBB, DEİK, TÜGİAD kendini ilgilendiren ne kadar örgüt varsa üyesi ve yöneticisi olacak; TBMM Üstün Hizmet Madalyası, İtalyan Devlet Nişanı alacak ve fabrikada işçisi yasal örgütü sendikaya üye olmaya kalktığında ise terminatör kesilecek. İnanılır gibi değil, ancak iddialar gerçek gibi görünüyor. Umarız yazılı da olsa bir açıklama gönderir. Çanakkaleʹnin Çan ilçesindeki seramik fabrikalarında sayılarının şimdilik 150 ile 200 arasında olduğu iddia edilen seramik işçileri topluca işten çıkarıldılar. Gerekçe: E Devlet üzerinden sendikaya üye olmak. Yıllar önce Çanakkale Seramik Fabrikalarıʹnda örgütlü bulunan Türk-İşʹe bağlı Türkiye Çimse-İş Sendikası, yaklaşık 17 yıl önce, Çanʹdan çıkarılmıştı. İşçiler o günden bugüne sendikasızdı. Sendikalaşmanın yasal değişikliklerle kolaylaştırılması ardından, işçiler arasında internetten e-devlet kanalıyla sendikalaşma eğilimi başladı. İddialara göre Çan postanesinden e-devlet aracılığı ile sendikaya üye olanlar, anında fabrika yetkililerine ispiyonlandılar. Edindiğimiz bilgilere göre; Çanʹda seramik fabrikalarında çalışan 3 bin dolayında seramik işçisinin, bin kadarı sendikaya üye oldular. Bir sendikanın, bir işyerinde örgütlenebilmesi için, asgari oran yüzde 40 artı 1 işçi olduğu için, Çanʹdaki seramik fabrikalarında da sınır bin 200 işçiydi. Türkiye Çimse-İş Sendikası yetkililerine göre, bu sınır aşılmak üzereydi. Kale Bodur grubunun Yozgat Yerköyʹde de seramik fabrikası var. Çanakkale, Çan gibi Türkiyeʹnin ˮgelişmiş yöreˮ sayıldığı bir yerdeki net ücret ile Türkiyeʹnin en yoksul yöresi ve yaşam koşullarının çok daha ucuz bulunduğu Yozgatʹtaki ücret farkı, çok çarpıcı. Aynı iş, aynı firma, ama farklı ücret. Türkiye Çimse-İş Sendikasıʹndan edindiğiimiz bilgilere göre; Çanʹdaki seramik fabrikalarında bir işçi ayda bin 650 lira ile bin 750 lira arasında net ücret alıyor. İkramiye yok, prim yok, sosyal haklar yok. Kale Bodur grubunun Yozgat Yerköyʹde de seramik fabrikasında ise işçiler 2 bin 100 lira net ücret alıyorlar, her ay da 500 dolayında destek parası. Özetle en düşük net ücret 2.600 lira. Üye sayısı sınır noktaya gelince, Türkiye Çimse-İş genel merkezinden ve Trakya Bölge Temsilciliğiʹnden sendikacılar Çanʹa geldiler. İki gün içinde Çanʹdan adeta kovuldular. Çimse-İş Sendikası Trakya Bölge Temsilcisi Hüseyin Yavuz ve İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Ali Atıcıʹnın Bigazeteʹye anlattıklarının, -şimdilik kaydıyla- en masum bölümlerini aktaralım. Sendikacılar ˮBize işten atılanların tamamının işe geri alınacakları sözü verildi. Bir hafta bekleyeceğiz. Bir tek işçinin bile dışarıda kalması halinde, bize düşen görev ne ise sonuna kadar yapacağızˮ dediler. Biz de yangına körükle gitmek istemedik; işçiler daha fazla mağdur olmasın diye aşağıdaki kadarıyla paylaşalım: ˮBöyle bir yer hiç görmedim. Sivil toplum örgütlerini ziyaret ettik, siyasi partileri ziyaret ettik. Bize ʹBizi Zeynep hanım doyuruyor. O olmasa biz var olamayızʹ gibi gerekçelerle sendikalaşma çalışmalarını yürütmememizi söylediler. Çan Termal Oteliʹnden adeta kovulduk. Zeynep hanım ˮSendika varken, işçiler babamı yuhaladıˮ diyormuş. Gerekçesi buymuş. İşveren yetkilileri ile görüşmeye çalıştık. Bize, işten atılanları geri işe alacaklarını, ancak sendikadan istifa dilekçelerini vermek zorunda olduklarını söylediler. Örgütlenme için çoğunluk aşamasına gelindiği için, işçiler bizi davet ettiler. İlk gün gözlerindeki parıltıyı görmüştük, son gün gözlerindeki o umutsuzluk, içimizi acıttı. Eğer Türkiyeʹde kölelik yoksa, işçinin kendi rızasıyla sendikalaşması gerekir. Madem ki Çan halkı işçisinin insanca ücret almasını istemiyor, fırıncı ekmek vermemekle, okulda öğretmen çocuğunu okuldan başka yere göndermekle tehdit ediyor; bizim Çanʹda işimiz yok. Bir haftayı bekleyeceğiz. Bu sabah işe geri alımlar başlamış. İşten atılan son işçi de bu bir hafta içinde işe geri alınırsa, Çanʹda sendikalaşma çalışması yapmayacağız. Eğer biz sendikacı olarak, bir tek işçinin mağdur olmasına sebep olacaksak, orada örgütlenmenin bir anlamı yok.ˮ -   .Haber Kaynağı : Bigazete     
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.