Çanakkale Haber

Çanakkale ʹADDʹ Rektör, Vali, Müftü Çıkıpta Tek Söz Etmedi!....

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.02.2018 - 21:07, Güncelleme: 27.02.2018 - 21:07 2795+ kez okundu.
 

Çanakkale ʹADDʹ Rektör, Vali, Müftü Çıkıpta Tek Söz Etmedi!....

İlahiyatçı Abdullah Akın’a ve söylemleri karşısında hala kamuoyunun karşısına çıkıp da açıklama yapmayan yetkililere karşı en sert açıklama Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi yönetiminden geldi. Çanakkale Valisi, ÇOMÜ Rektörü ve Çanakkale İl Müftüsü’nün üç günden bu yana kamuoyunda infial yaratan ifadeler ile ilgili tek kelime etmemesine tepki gösteren ADD yönetimi; “Susmak kabullenmektir. Biz bu iğrençliği ve iftirayı kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi yönetiminden yapılan yazılı açıklamada; üç gün boyunca Çanakkale Valisi Orhan Tavlı’dan, ÇOMÜ Rektörü Prof.Dr. Yücel Acer’den ve Çanakkale İl Müftüsü Arif Gökce’den en ufak bir açıklama yapılmaması sert bir dille eleştirildi. Açıklamada; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden bir kişi, yine aynı Üniversitenin televizyonuna çıkmış konuşuyor: “1924 yılında camiler kapatılıyor, Çanakkale’de ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var” diyor. ADD Çanakkale Şubesi olarak üç gün bekledik belki; Üniversitemizin rektörü, Çanakkale Valisi veya Çanakkale Müftülüğü çıkar; bu kişinin doğru söylemediğini, böyle bir açıklamanın Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde akademisyen unvanlı birisi tarafından söylenmiş olmasının büyük bir talihsizlik olduğunu ve bu akademisyenle ilgili gereğinin yapılacağını açıklarlar. Ancak bugüne değin böylesi bir açıklamayı ne bu akademisyen ne Çanakkale Valiliği, ne Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü ne de Çanakkale Müftülüğü yaptı. Yazıklar olsun, böylesi bir saçmalığa, utanmazlığa karşı herkes susuyor. Susmak kabullenmektir. Biz bu iğrençliği ve iftirayı kabul etmiyoruz” denildi. ÜNİVERSİTEMİZ BÖYLEMİ AYDINLATACAK İNSANLARIMIZI? İlahiyatçı Abdullah Akın’ın geçtiğimiz aylarda erkek çocuklarına yapılan tecavüzlerle gündeme gelen Ensar Vakfı ile ilgisi olduğu ve Akın’ın bu vakfa ait yayın evinden basılmış kitabı olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada ÇOMÜ Rektörlüğü de hedefler arasındaydı; “Öğrendiğimiz kadarıyla bu, Abdullah Akın denen kişinin “Cumhuriyet Dönemi Din Eğitimi 1920-1950” adlı bir de kitabı varmış ve kitap da Ensar Vakfının yayınevi olan Ensar Neşriyat’tan çıkmış. Yıllardır, Ensar Vakfında 10 yaşlarındaki erkek çocuklarına tecavüz edildiği haberleriyle irkilmekte, midemiz bulanmaktadır. Ancak bu akademisyen görünümlü kişinin; böylesi iğrençlikler karşısında, ahlaksızca tecavüz edilen çocuklarla ilgili, bu işi lanetleyen tek bir sözüne rastlayanımız olmadı. Şimdi çıkmış utanmadan sıkılmadan camilerimizin kerhane olarak kullanıldığı gibi yalan yanlış sözler ediyor. Çanakkale’mizi ve güzel ülkemizi aydınlatma görevi olan Üniversitemiz, böyle mi aydınlatacak insanlarımızı. Bilimle yalan yan yana olamaz. Hele iftira bilimle hiç bağdaşmaz. Bu akademisyeni yalanından, iftirasından dolayı lanetliyoruz. Derhal görevini bırakmasını ve halkımızdan özür dilemesini istiyoruz.” “ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE’Yİ, OSMANLIYA BAŞKENTLİK YAPMIŞ BURSA’YI KİMSE..” Abdullah Akın’ın “Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler vardı” söyleminde doğruluk payı varsa Çanakkale Valiliği başta olmak üzere Çanakkale Müftülüğü, Bursa Valiliği ve Bursa İl Müftülerinin kaynakları ile açıklama yapmaları istendi. Açıklamada; “Yok, bizler yanılıyorsak; gerçekten bu kişinin dediği gibi 1924 yılında Çanakkale’de ve Bursa’da genelev yapılan camilerimiz varsa, başta bu akademisyeni ve bu açıklamalara sessiz kalan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünü, Çanakkale Valiliğini, Çanakkale Müftülüğünü, Bursa Valiliğiyle Bursa Belediye Başkanlığını 1924 yılında kerhane olarak kullanılan bu camileri belgeleriyle birlikte halkımıza göstermesini bekliyoruz. Yoksa herkes  bu zilletin altında kalacaktır. Şehitler diyarı Çanakkale’mizi de Osmanlı Devletine baş şehirlik yapmış Bursa’yı da kimsenin böylesi rezil iddiaların gölgesinde bırakmaya hakkı yoktur. Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi olarak bu konuda açıklama bekliyoruz. Eğer açıklama yapılmayacaksa; bu akademisyenle birlikte tüm yetkililerin bu rezilliğin sorumluluğu altında kalacağını üzülerek belirtiyoruz. Eğer bu rezilliğe karşı sessizlik devam ederse gerekli yasal tepkilerimizi göstereceğimizi bildiririz” ifadeleri yer aldı.
İlahiyatçı Abdullah Akın’a ve söylemleri karşısında hala kamuoyunun karşısına çıkıp da açıklama yapmayan yetkililere karşı en sert açıklama Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi yönetiminden geldi. Çanakkale Valisi, ÇOMÜ Rektörü ve Çanakkale İl Müftüsü’nün üç günden bu yana kamuoyunda infial yaratan ifadeler ile ilgili tek kelime etmemesine tepki gösteren ADD yönetimi; “Susmak kabullenmektir. Biz bu iğrençliği ve iftirayı kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi yönetiminden yapılan yazılı açıklamada; üç gün boyunca Çanakkale Valisi Orhan Tavlı’dan, ÇOMÜ Rektörü Prof.Dr. Yücel Acer’den ve Çanakkale İl Müftüsü Arif Gökce’den en ufak bir açıklama yapılmaması sert bir dille eleştirildi. Açıklamada; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden bir kişi, yine aynı Üniversitenin televizyonuna çıkmış konuşuyor: “1924 yılında camiler kapatılıyor, Çanakkale’de ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var” diyor. ADD Çanakkale Şubesi olarak üç gün bekledik belki; Üniversitemizin rektörü, Çanakkale Valisi veya Çanakkale Müftülüğü çıkar; bu kişinin doğru söylemediğini, böyle bir açıklamanın Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde akademisyen unvanlı birisi tarafından söylenmiş olmasının büyük bir talihsizlik olduğunu ve bu akademisyenle ilgili gereğinin yapılacağını açıklarlar. Ancak bugüne değin böylesi bir açıklamayı ne bu akademisyen ne Çanakkale Valiliği, ne Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü ne de Çanakkale Müftülüğü yaptı. Yazıklar olsun, böylesi bir saçmalığa, utanmazlığa karşı herkes susuyor. Susmak kabullenmektir. Biz bu iğrençliği ve iftirayı kabul etmiyoruz” denildi. ÜNİVERSİTEMİZ BÖYLEMİ AYDINLATACAK İNSANLARIMIZI? İlahiyatçı Abdullah Akın’ın geçtiğimiz aylarda erkek çocuklarına yapılan tecavüzlerle gündeme gelen Ensar Vakfı ile ilgisi olduğu ve Akın’ın bu vakfa ait yayın evinden basılmış kitabı olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada ÇOMÜ Rektörlüğü de hedefler arasındaydı; “Öğrendiğimiz kadarıyla bu, Abdullah Akın denen kişinin “Cumhuriyet Dönemi Din Eğitimi 1920-1950” adlı bir de kitabı varmış ve kitap da Ensar Vakfının yayınevi olan Ensar Neşriyat’tan çıkmış. Yıllardır, Ensar Vakfında 10 yaşlarındaki erkek çocuklarına tecavüz edildiği haberleriyle irkilmekte, midemiz bulanmaktadır. Ancak bu akademisyen görünümlü kişinin; böylesi iğrençlikler karşısında, ahlaksızca tecavüz edilen çocuklarla ilgili, bu işi lanetleyen tek bir sözüne rastlayanımız olmadı. Şimdi çıkmış utanmadan sıkılmadan camilerimizin kerhane olarak kullanıldığı gibi yalan yanlış sözler ediyor. Çanakkale’mizi ve güzel ülkemizi aydınlatma görevi olan Üniversitemiz, böyle mi aydınlatacak insanlarımızı. Bilimle yalan yan yana olamaz. Hele iftira bilimle hiç bağdaşmaz. Bu akademisyeni yalanından, iftirasından dolayı lanetliyoruz. Derhal görevini bırakmasını ve halkımızdan özür dilemesini istiyoruz.” “ŞEHİTLER DİYARI ÇANAKKALE’Yİ, OSMANLIYA BAŞKENTLİK YAPMIŞ BURSA’YI KİMSE..” Abdullah Akın’ın “Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler vardı” söyleminde doğruluk payı varsa Çanakkale Valiliği başta olmak üzere Çanakkale Müftülüğü, Bursa Valiliği ve Bursa İl Müftülerinin kaynakları ile açıklama yapmaları istendi. Açıklamada; “Yok, bizler yanılıyorsak; gerçekten bu kişinin dediği gibi 1924 yılında Çanakkale’de ve Bursa’da genelev yapılan camilerimiz varsa, başta bu akademisyeni ve bu açıklamalara sessiz kalan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörünü, Çanakkale Valiliğini, Çanakkale Müftülüğünü, Bursa Valiliğiyle Bursa Belediye Başkanlığını 1924 yılında kerhane olarak kullanılan bu camileri belgeleriyle birlikte halkımıza göstermesini bekliyoruz. Yoksa herkes  bu zilletin altında kalacaktır. Şehitler diyarı Çanakkale’mizi de Osmanlı Devletine baş şehirlik yapmış Bursa’yı da kimsenin böylesi rezil iddiaların gölgesinde bırakmaya hakkı yoktur. Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi olarak bu konuda açıklama bekliyoruz. Eğer açıklama yapılmayacaksa; bu akademisyenle birlikte tüm yetkililerin bu rezilliğin sorumluluğu altında kalacağını üzülerek belirtiyoruz. Eğer bu rezilliğe karşı sessizlik devam ederse gerekli yasal tepkilerimizi göstereceğimizi bildiririz” ifadeleri yer aldı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.