Çanakkale Haber

Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi..

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.01.2017 - 19:46, Güncelleme: 05.01.2017 - 19:46 3069+ kez okundu.
 

Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi..

Çanakkale Kent Konseyi “Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı Çalışma Grubu” tarafından “Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı” kampanya kapsamında düzenlenen “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” söyleşisi Çanakkale Kent Müzesi toplantı salonunda gerçekleştirildi.   UNICEF Çanakkale Şube Başkanı Uzman Dr. Semra Uğurgelen, Çocuk ve şiddet, cinsel istismar konularına UNICEF’in nasıl baktığı hakkında bilgilendirmeler yaptı. Uğurgelen; “Çocuk hakları sözleşmesinin 19. Maddesi çocuğun her tür şiddetten korunma hakkından bahseder. Devletlerden çocukları şiddetin her türünden korumak için yasal, idari, eğitsel ve sosyal önlemler almasını ister, çocuklara fiziksel cezanın verilmemesinin yasalarda yer almasını ister. Çocuğu, anne - baba ya da öğretmenin malı gibi gören ve ‘iyiliği için’ gerekçesiyle cezalandıran geleneksel terbiye modelleri ile mücadele edilmesini, bunun yerine çocuk bedenini ve kişiliğini zedelemeyen alternatif disiplin modelleri geliştirilmesini ister” dedi Çocuk ergen ve ruh sağlığı hastalıkları uzmanı Dr. A. Zafer Atasoy’da yaptığı konuşmada; “Şiddet, Çocuk ve Ergen’in duygusal, ruhsal, cinsel gelişimini kişiler arası ilişkilerini, özgüvenini sarsan, bozan akut ve kronik bir travmadır. Şiddet türleri; “fiziksel, psikolojik, ruhsal, duygusal, cinsel ve teknolojik şiddet” olarak belirlenmiştir. Şiddetin; Çocuk ve Ergen’in şiddet uygulayan ile ilişkisine, şiddetin şekline ve süresine, şiddetin yarattığı fiziksel zararın görünürlüğüne, çocuk veya ergenin yaşı ve gelişim basamağına, çocuk veya ergenin ruhsal özelliklerine ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Şiddet sonrası ailenin olayı ele alma biçimi ailenin özellikle anne - baba yaşadığı duyguların yansıtılma biçimi ve aile – çocuk etkileşimi çocukta ortaya çıkacak ruhsal tablo için belirleyici olur. Şiddete maruz kalan çocuklarda; korku, kaygı, kaçınma, çökkünlük, öfke, uygunsuz davranışlar, uyku- yeme bozuklukları, boşaltım bozuklukları, akademik başarısızlıklar gözde çarpar. Şiddete maruz kalan ergenlerde; “şiddete yönelme, okuldan kaçma, akademik performansta düşme, alkol ve madde kullanımına yönelme, öfke kontrol zorlukları, uygunsuz davranışlar, çökkünlük, uyku yeme boşaltım bozuklukları, kendini yaralama intihar girişimi” gözlenebilir” dedi.
Çanakkale Kent Konseyi “Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı Çalışma Grubu” tarafından “Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı” kampanya kapsamında düzenlenen “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” söyleşisi Çanakkale Kent Müzesi toplantı salonunda gerçekleştirildi.   UNICEF Çanakkale Şube Başkanı Uzman Dr. Semra Uğurgelen, Çocuk ve şiddet, cinsel istismar konularına UNICEF’in nasıl baktığı hakkında bilgilendirmeler yaptı. Uğurgelen; “Çocuk hakları sözleşmesinin 19. Maddesi çocuğun her tür şiddetten korunma hakkından bahseder. Devletlerden çocukları şiddetin her türünden korumak için yasal, idari, eğitsel ve sosyal önlemler almasını ister, çocuklara fiziksel cezanın verilmemesinin yasalarda yer almasını ister. Çocuğu, anne - baba ya da öğretmenin malı gibi gören ve ‘iyiliği için’ gerekçesiyle cezalandıran geleneksel terbiye modelleri ile mücadele edilmesini, bunun yerine çocuk bedenini ve kişiliğini zedelemeyen alternatif disiplin modelleri geliştirilmesini ister” dedi Çocuk ergen ve ruh sağlığı hastalıkları uzmanı Dr. A. Zafer Atasoy’da yaptığı konuşmada; “Şiddet, Çocuk ve Ergen’in duygusal, ruhsal, cinsel gelişimini kişiler arası ilişkilerini, özgüvenini sarsan, bozan akut ve kronik bir travmadır. Şiddet türleri; “fiziksel, psikolojik, ruhsal, duygusal, cinsel ve teknolojik şiddet” olarak belirlenmiştir. Şiddetin; Çocuk ve Ergen’in şiddet uygulayan ile ilişkisine, şiddetin şekline ve süresine, şiddetin yarattığı fiziksel zararın görünürlüğüne, çocuk veya ergenin yaşı ve gelişim basamağına, çocuk veya ergenin ruhsal özelliklerine ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Şiddet sonrası ailenin olayı ele alma biçimi ailenin özellikle anne - baba yaşadığı duyguların yansıtılma biçimi ve aile – çocuk etkileşimi çocukta ortaya çıkacak ruhsal tablo için belirleyici olur. Şiddete maruz kalan çocuklarda; korku, kaygı, kaçınma, çökkünlük, öfke, uygunsuz davranışlar, uyku- yeme bozuklukları, boşaltım bozuklukları, akademik başarısızlıklar gözde çarpar. Şiddete maruz kalan ergenlerde; “şiddete yönelme, okuldan kaçma, akademik performansta düşme, alkol ve madde kullanımına yönelme, öfke kontrol zorlukları, uygunsuz davranışlar, çökkünlük, uyku yeme boşaltım bozuklukları, kendini yaralama intihar girişimi” gözlenebilir” dedi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.