Çanakkale Haber

Bu Önerge Ancak ve Ancak İstismar ve Tecavüzü Özendirir!

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 18.11.2016 - 16:32, Güncelleme: 18.11.2016 - 16:32 1782+ kez okundu.
 

Bu Önerge Ancak ve Ancak İstismar ve Tecavüzü Özendirir!

ÇANAKKALE BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU'NUN BASIN AÇIKLAMASI   Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına aşağıdaki haliyle sunulmuş olan;   “Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının Geçici 1. Maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini teklif ederiz.   ‘(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.’”   Şeklindeki önergeyi şiddetle kınıyoruz.   Kadının tecavüzcüsü ile evlendirilmesi fikri, hem evlilik kurumunun, hem tecavüzün, hem de tecavüz sonrası kadın psikolojisinin bilinmemesinden ve hafife indirgenmesinden ve en önemlisi de kadının bir kimlik olarak kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır.   Bu önerge ancak ve ancak kadına yönelik işlenen suçları özendirir. Çünkü bu bakış açısı tecavüzü “olağan cinsellik” olarak tanımlamakta bir beis görmemekte ve tecavüzleri normalleştirmektedir. Oysa ki tecavüz olağan cinsellik ile hiçbir surette bağdaşmayan, temel insan haklarına yapılmış alçakça bir saldırıdır.   Kadının,şiddet faili ve tecavüzcü ile evliliğinin suç tanımına ve cezai yaptırıma karşı faili koruyucu bir kalkan olarak öne sürülmesi, hiçbir hukuk ve ahlak düzlemi ile açıklanamaz. Birey hak ve özgürlüklerini korumak ve gözetmekle görevli olan devletin bu şekilde davranması kesinlikle kabul edilemez.   2005 yılına kadar Türk Ceza Kanununda yer alan bir benzer düzenleme 2005 yılında yapılan değişiklikle kaldırılmıştır. Kadın ve çocuk hakkı ihlalleri için çağdaş toplum ve evrensel hukuk normları çerçevesinde mücadele ederken, bugün önümüze konulan önergede somutlaşan fikir ve zihniyet on yıl geriye gidiştir, asla kabul edilemez.   Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş olan bu utanç önerisinin ivedilikle geri çekilmesini Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak talep etmekteyiz.   Kamuoyunun bilgilerine saygı ile duyururuz.                                                                                 Çanakkale Barosu                                                                         Kadın Hakları Komisyonu
ÇANAKKALE BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU'NUN BASIN AÇIKLAMASI   Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına aşağıdaki haliyle sunulmuş olan;   “Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının Geçici 1. Maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini teklif ederiz.   ‘(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.’”   Şeklindeki önergeyi şiddetle kınıyoruz.   Kadının tecavüzcüsü ile evlendirilmesi fikri, hem evlilik kurumunun, hem tecavüzün, hem de tecavüz sonrası kadın psikolojisinin bilinmemesinden ve hafife indirgenmesinden ve en önemlisi de kadının bir kimlik olarak kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır.   Bu önerge ancak ve ancak kadına yönelik işlenen suçları özendirir. Çünkü bu bakış açısı tecavüzü “olağan cinsellik” olarak tanımlamakta bir beis görmemekte ve tecavüzleri normalleştirmektedir. Oysa ki tecavüz olağan cinsellik ile hiçbir surette bağdaşmayan, temel insan haklarına yapılmış alçakça bir saldırıdır.   Kadının,şiddet faili ve tecavüzcü ile evliliğinin suç tanımına ve cezai yaptırıma karşı faili koruyucu bir kalkan olarak öne sürülmesi, hiçbir hukuk ve ahlak düzlemi ile açıklanamaz. Birey hak ve özgürlüklerini korumak ve gözetmekle görevli olan devletin bu şekilde davranması kesinlikle kabul edilemez.   2005 yılına kadar Türk Ceza Kanununda yer alan bir benzer düzenleme 2005 yılında yapılan değişiklikle kaldırılmıştır. Kadın ve çocuk hakkı ihlalleri için çağdaş toplum ve evrensel hukuk normları çerçevesinde mücadele ederken, bugün önümüze konulan önergede somutlaşan fikir ve zihniyet on yıl geriye gidiştir, asla kabul edilemez.   Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş olan bu utanç önerisinin ivedilikle geri çekilmesini Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak talep etmekteyiz.   Kamuoyunun bilgilerine saygı ile duyururuz.                                                                                 Çanakkale Barosu                                                                         Kadın Hakları Komisyonu
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.