Tüketim Mutluluk Getirmiyor, Bağımlılık Yaratıyor!

Tüketim, modern hayatın merkezinde yer alsa da insanı gerçekten mutlu ediyor mu? Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, tüketim davranışlarının psikolojik ve sosyal temellerini ele aldı. Demir’e göre, tüketim mutluluğun anahtarı değil, tam tersine uzun vadede ruhsal dengesizliğe ve bağımlılığa yol açabiliyor.

İnsan doğası gereği acıdan kaçma ve mutluluk arayışıyla hareket ederken, modern kapitalist sistem bu duyguları tüketimle eşleştiriyor. Özellikle reklamlar aracılığıyla, ürün satın almanın mutluluk getireceği algısı yaratılıyor. Ancak araştırmalar, belirli bir gelir düzeyinin üzerindeki paranın mutluluğu artırmadığını gösteriyor. Bu da parayla birlikte gelen tüketimin uzun vadede mutluluk getirmediğini ortaya koyuyor.

Candaş Demir’e göre, tüketim alışkanlıklarımız kişilik yapımız, sosyal çevremiz ve duygusal dengemiz tarafından şekillendiriliyor. Duygularını kontrol edebilen bireyler daha rasyonel harcama yaparken, duygusal denge problemi olanlar daha dürtüsel alışveriş eğiliminde. Sosyal medya, çevre baskısı ve statü kaygısı da bu döngüyü körüklüyor. Özellikle lüks tüketime yönelerek bir "aitlik" veya "başarı" hissi satın alınmaya çalışılıyor.

Tüketimin psikolojik yönü bununla sınırlı değil. Alışveriş sırasında beynin ödül merkezinde dopamin salgılanıyor ve bu da kısa süreli bir keyif sağlıyor. Ancak bu his geçici olduğunda, kişi daha fazla harcama yaparak aynı duyguyu yakalamaya çalışıyor. Bu da zamanla bağımlılık yaratabiliyor. Özellikle kredi kartı kullanımının yaygın olduğu günümüzde bireyler bütçelerini yönetemez hale geliyor.

Uzman Psikolog Demir, bireylerin tüketim kararlarını alırken "Bu gerçekten ihtiyaç mı, yoksa sadece haz mı?" sorusunu kendilerine sormalarını öneriyor. Aksi halde kişi, tüketim alışkanlıklarının esiri haline gelip hem ekonomik hem de ruhsal olarak tükenmişlik yaşayabiliyor.

Demir, "Sağlıklı bir yaşam için tüketim farkındalığı şart. Tüketmek yerine deneyimlere, doğaya ve insan ilişkilerine yönelmek, kalıcı mutluluğun anahtarıdır" diyerek sözlerini tamamladı.