Çanakkale Haber

Türkiyeʹnin Suriye politikasının özeti: Sirkeci-Kadıköy vapuru

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.07.2014 - 00:24, Güncelleme: 09.07.2014 - 00:24 3017+ kez okundu.
 

Türkiyeʹnin Suriye politikasının özeti: Sirkeci-Kadıköy vapuru

Türkiye’nin Suriye politikasının özeti ne? Hiç uzatmadan söyleyeyim… ‘Önceki gün Kadıköy vapuruna bindirilen Suriyeli dilenciler.’ ‘O da nereden çıktı?’ demeyin dün trajikomik bir haber olarak gazetelere yansıdı. Evet ilk bakışta komik ve tuhaf bir sürgün hikayesi gibi görünüyor ama maalesef değil çünkü karşı karşıya olduğumuz şey çok büyük bir insanlık dramı. Çaresizlik içinde çare üretmeye çalışan Fatih ve Kadıköy Belediyesi adına koca bir ayıp. Ama esasında Türkiye’nin Suriye politikasının iflası! Evet okurken gülmekle ağlamak arasında gidip geliyorsunuz… Ama sonuçta azıcık vicdanınız varsa insanlık adına utanmadan edemiyorsunuz.  Olay şu… İstanbul’da yaşayan bazı Suriyeliler, dilencilik yaptıkları gerekçesiyle dünyanın en garip sürgün uygulamalarından biriyle karşı karşıya kalmışlar.  Fatih Belediyesi’ne bağlı zabıtalar Eminönü’nde yakaladıkları Suriyeli dilencileri defalarca uyarmalarına rağmen sonuç alamamışlar. Alamazlar çünkü ülkelerini terk etmek zorunda kalan bu insanların ne bir işleri, ne kafalarını sokabilecekleri evleri ne de karınlarını doyuracak yemekleri var. Bugün resmi rakamlara göre Türkiye’de 1 milyonun üzerinde Suriyeli kamplarda, parklarda, sokaklarda yaşıyor. Türkiye onca uğraşa rağmen ülkelerinden kaçan Suriyelilerin ancak yarısına mülteci kamplarında yer sağlayabiliyor. Peki ya diğerleri? İşte onlar uzun bir süredir resmen sokaklarda yaşıyor. Kimi Eminönü’ndekiler gibi dileniyor, kimi her türlü zorluğa rağmen yaşam mücadelesi veriyor.  İstanbul’un birçok semtinde parklarda sokaklarda resmi olanların dışında bir de adeta zorunlu mülteci kampları kurulu. Semt sakinleri kimi önyargıdan kimi tedirgin olduğu için kimi sosyal ve kriminal sorunlarla karşılaştığı için şikayetçi. Zabıtalar çaresiz, belediyeler yetersiz merkezi hükümet ettiği büyük laflar kadar büyük çözüm üretemiyor. Ve sonunda her bölgede lokal yetkililer kıt kaynakla kendi çözümlerini geliştiriyor. Tabii kimisi de Fatih ve Kadıköy Belediyesi zabıtalarının yaptığı gibi zihni sinir projesi geliştiriyor. ‘Madem kurtulamıyoruz Suriyeli dilencilerden bindirelim Kadıköy vapuruna karşı yakaya gönderelim biraz da orada dilensinler’ diyorlar. Demekle kalmayıp bilet parası almadan vapura dolduruyorlar. Ne yapsın Suriyeli garibanlar. Kadıköy’de inip bu kez orada çaresiz dileniyorlar. Fakat bu kez de Kadıköylüler Belediye’ye şikâyette bulunuyor. Kadıköy Belediyesi zabıtaları anlıyorlar ki karşıdan gelmişler hemen toplayıp hadi gerisin geri Eminönü’ne gönderiyorlar Suriyelileri. Ama karşıda zabıtalar hazırlıklı. Olmaz kardeşim niye geldiniz diyerek tekrar bindiriyorlar bir sonraki vapura. Şaka değil gün içinde 4-5 kez Avrupa ile Anadolu yakasında Sirkeci-Kadıköy vapur seferi yapmış Suriyeli dilenciler. Tabii olay basına yansıyınca hem Fatih Belediyesi hem de Kadıköy Belediyesi efendim bizimle alakası yok diye sıyrılmaya çalıştılar. Ama Türkiye’nin Suriye politikasının içine düştüğü trajikomik durum ortada. Tek sorun şu ki ne ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin ne de bizlerin gülecek hali var. ‘Bölgede bizden habersiz kuş uçmaz, Suriye birkaç ay içinde düşer, Emevi Camii’nde Cuma kılacağımız günler yakındır inşallah’ nutukları da acı bir tat olarak hatırımızda. Evet Esat halkının bir kısmına savaş açmış zalim bir diktatör. Peki ama Türkiye’nin hiç sorumluluğu yok mu Suriye’de olayların bu noktaya gelmesinde? Hiç mi ders çıkarmayacağız, hiç mi nerede hata yaptığımızı sorgulamayacağız? O atılan nutukları, komşularla sıfır sorundan komşularının iç işlerine karışan Türkiye’ye nasıl savrulduğumuzu hiç mi sormayacağız? Ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyelilere ve 78 milyonluk Türkiye’ye Sirkeci ile Kadıköy vapuru arasında daha ne kadar gel-git yaptıracağız? Dedim ya Sirkeci-Kadıköy vapuru Türkiye’nin Suriye politikasının özeti. Görmek istesek de istemesek de… Google Plus: Eyüp Can
Türkiye’nin Suriye politikasının özeti ne? Hiç uzatmadan söyleyeyim… ‘Önceki gün Kadıköy vapuruna bindirilen Suriyeli dilenciler.’ ‘O da nereden çıktı?’ demeyin dün trajikomik bir haber olarak gazetelere yansıdı. Evet ilk bakışta komik ve tuhaf bir sürgün hikayesi gibi görünüyor ama maalesef değil çünkü karşı karşıya olduğumuz şey çok büyük bir insanlık dramı. Çaresizlik içinde çare üretmeye çalışan Fatih ve Kadıköy Belediyesi adına koca bir ayıp. Ama esasında Türkiye’nin Suriye politikasının iflası! Evet okurken gülmekle ağlamak arasında gidip geliyorsunuz… Ama sonuçta azıcık vicdanınız varsa insanlık adına utanmadan edemiyorsunuz.  Olay şu… İstanbul’da yaşayan bazı Suriyeliler, dilencilik yaptıkları gerekçesiyle dünyanın en garip sürgün uygulamalarından biriyle karşı karşıya kalmışlar.  Fatih Belediyesi’ne bağlı zabıtalar Eminönü’nde yakaladıkları Suriyeli dilencileri defalarca uyarmalarına rağmen sonuç alamamışlar. Alamazlar çünkü ülkelerini terk etmek zorunda kalan bu insanların ne bir işleri, ne kafalarını sokabilecekleri evleri ne de karınlarını doyuracak yemekleri var. Bugün resmi rakamlara göre Türkiye’de 1 milyonun üzerinde Suriyeli kamplarda, parklarda, sokaklarda yaşıyor. Türkiye onca uğraşa rağmen ülkelerinden kaçan Suriyelilerin ancak yarısına mülteci kamplarında yer sağlayabiliyor. Peki ya diğerleri? İşte onlar uzun bir süredir resmen sokaklarda yaşıyor. Kimi Eminönü’ndekiler gibi dileniyor, kimi her türlü zorluğa rağmen yaşam mücadelesi veriyor.  İstanbul’un birçok semtinde parklarda sokaklarda resmi olanların dışında bir de adeta zorunlu mülteci kampları kurulu. Semt sakinleri kimi önyargıdan kimi tedirgin olduğu için kimi sosyal ve kriminal sorunlarla karşılaştığı için şikayetçi. Zabıtalar çaresiz, belediyeler yetersiz merkezi hükümet ettiği büyük laflar kadar büyük çözüm üretemiyor. Ve sonunda her bölgede lokal yetkililer kıt kaynakla kendi çözümlerini geliştiriyor. Tabii kimisi de Fatih ve Kadıköy Belediyesi zabıtalarının yaptığı gibi zihni sinir projesi geliştiriyor. ‘Madem kurtulamıyoruz Suriyeli dilencilerden bindirelim Kadıköy vapuruna karşı yakaya gönderelim biraz da orada dilensinler’ diyorlar. Demekle kalmayıp bilet parası almadan vapura dolduruyorlar. Ne yapsın Suriyeli garibanlar. Kadıköy’de inip bu kez orada çaresiz dileniyorlar. Fakat bu kez de Kadıköylüler Belediye’ye şikâyette bulunuyor. Kadıköy Belediyesi zabıtaları anlıyorlar ki karşıdan gelmişler hemen toplayıp hadi gerisin geri Eminönü’ne gönderiyorlar Suriyelileri. Ama karşıda zabıtalar hazırlıklı. Olmaz kardeşim niye geldiniz diyerek tekrar bindiriyorlar bir sonraki vapura. Şaka değil gün içinde 4-5 kez Avrupa ile Anadolu yakasında Sirkeci-Kadıköy vapur seferi yapmış Suriyeli dilenciler. Tabii olay basına yansıyınca hem Fatih Belediyesi hem de Kadıköy Belediyesi efendim bizimle alakası yok diye sıyrılmaya çalıştılar. Ama Türkiye’nin Suriye politikasının içine düştüğü trajikomik durum ortada. Tek sorun şu ki ne ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin ne de bizlerin gülecek hali var. ‘Bölgede bizden habersiz kuş uçmaz, Suriye birkaç ay içinde düşer, Emevi Camii’nde Cuma kılacağımız günler yakındır inşallah’ nutukları da acı bir tat olarak hatırımızda. Evet Esat halkının bir kısmına savaş açmış zalim bir diktatör. Peki ama Türkiye’nin hiç sorumluluğu yok mu Suriye’de olayların bu noktaya gelmesinde? Hiç mi ders çıkarmayacağız, hiç mi nerede hata yaptığımızı sorgulamayacağız? O atılan nutukları, komşularla sıfır sorundan komşularının iç işlerine karışan Türkiye’ye nasıl savrulduğumuzu hiç mi sormayacağız? Ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyelilere ve 78 milyonluk Türkiye’ye Sirkeci ile Kadıköy vapuru arasında daha ne kadar gel-git yaptıracağız? Dedim ya Sirkeci-Kadıköy vapuru Türkiye’nin Suriye politikasının özeti. Görmek istesek de istemesek de… Google Plus: Eyüp Can
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.