Çanakkale Haber

ʹBu yıl Umut’a dair ne var ona bakıyoruzʹ

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.04.2018 - 05:35, Güncelleme: 21.04.2018 - 05:35 2886+ kez okundu.
 

ʹBu yıl Umut’a dair ne var ona bakıyoruzʹ

Kepez Belediyesi ile Rating Academy işbirliğinde düzenlenen ‘2’inci Uluslararası Umut Kongresi’nin açılışı yapıldı. CHP’li yetkililerin yanı sıra Belediye Başkanlarının da katıldığı açılışa, Çanakkale ve çevre illerden gelen vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Levent Kırca Salonu’nda yapılan açılışa, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, CHP YDK üyesi Serdar Soydan, CHP Milletvekili Bülent Öz, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan,  Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık,  Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Gelibolu Belediye Başkanı M. Mustafa Özacar, Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, Rating Academy Genel Müdürü Doç Dr. Mehmet Şahin, Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Onur Bilge Kula, ve çok sayıda vatandaş katıldı. Miniklerin dans ve bale gösterileri ile başlayan Kongre,  Rating Academy Genel Müdürü Doç. Dr. Mehmet Şahin’in açılış konuşması ile devam etti. Şahin’in ardından Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Kongre hakkında bilgilendirmede bulunurken, Kepez Belediye Başkanı Mutan ise böyle bir kongreye ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. CHP Genel Sekreteri Hamza Çebi,24 Haziran seçimlerine değinerek; “Her seçimden sonra balkona çıkmaya alışmış olanlar, artık bakacak pencere bile bulamayacaklar” dedi. Açılış konuşmalarının ardından ‘Onur Konuğu’ olarak davet edilen Şair ve Yazar Ataol Behramoğlu konuklara Umut’u anlattı.    “Bu yıl Umut’a dair ne var ona bakıyoruz” Açılış konuşmasını yapan Rating Academy Genel Müdürü Doç Dr. Şahin oldu. Şahin, bu projeye katkı sunmaktan mutluluk ve onur duyduklarını ifade ederek; “Bu yıl kongremizin 2’ncisini yapıyoruz. Geçen sene, güzeli aramıştık bu topraklarda, bu sene Umut’a dair ne var ona bakıyoruz. Reading Academi, ÇOMÜ içerisindeki teknopark içersinde kurulan bir AR-GE şirketidir. Akademik yayıncılık, akademik organizasyon, yazılım işlemleri yapıyoruz. Bu süreçte biz, faaliyetlere başlarken Çanakkale bölgesi tarihten gelen bilim ve sanata o kadar uyumlu bir yapısı var ki insanıyla, doğasıyla her şeyiyle ama şuanda bu konuda yeterli payı alabiliyor mu orada bir şüphe var. ‘Acaba biz ne yapabiliriz?’ dedik. Başkanımıza geldik, onlar da sağ olsunlar kırmadılar bizi ve 2 yıldır bu konuda çalışıyoruz” dedi.   “Umut, çıkış noktasıdır” Şahin’in ardından Kongre hakkında bilgilendirmede bulunan CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu Başkanı ve Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kula; “Umut, insanı insan yapan, insanı tümleyen, insanın öz yapısını oluşturan en temel kavramlardan birisidir. Ayrıca ‘Umut’, her türlü ilerlemenin, her türlü arayışın, her türlü insancılaşma çabasının, uğraşının ve eylemlerinin çıkış noktasıdır. Bu anlamda böyle bir kavramın henüz daha Türkiye’de felsefi anlamda, düşünsel anlamda, tartışıp kavramlaştırmada yapacağımız çok iş var. Bu konuda oluşan boşluğu gidermekle karşı karşıyayız ama en azından batı felsefesinde Umut ilkesi ve bu Umut ilkesini felsefi anlamda dizginleştiren ve Umut’un filozofu diye anılan Ernst Bloch. Çok verimli çok üretken bir filozof ve 3 ciltten oluşan, aynı adı taşıyan Umut İlkesi isimli yapıtı yaklaşık 1700 sayfadır ve insanlığın gelişimi, insanlığın evrimi, insanlığın insancılaşma uğraşı ve çabası içinde Ernst Bloch dolaşır. Bu dolaşma içerisinde, insanlığın tarihinde yaptığı bu gezintide örneğin İbni Sina’yı en büyük aydınlanmacı en büyük umut savaşçısı olarak felsefeleştirir. İbni Sina adına 20’nci yüzyıl batı felsefesinin en önde gelen filozofunun bir kitap yazması bizler için gurur vericidir. Kitabın adı da İbni Sina ve Aristotelesçi Sol’dur. İbni Sina birikiminden biz ne kadar yararlandık bu da bir tartışma konusudur” ifadelerini kullandı.    “Geçen sene güzeli aradık bu sene ‘Umut’u arıyoruz” Bu tür uluslararası kongrelere ve toplantılara ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade eden Kepez Belediye Başkanı Mutan; “ Biz, geçen yıl bir yolculuğa çıktık. Biz, geçen yıl bilimde, kültürde, sanatta güzeli aradık. Çok katılımı yoktu ama biz, bir çocuk kongresi de yaptık. Onur Başkanımla tanıştıktan sonra ‘Biz bu işi büyütebiliriz, sonsuzluğun içerisinde sönmeyen bir kavram olsun, ‘Umut’ olsun’ dedik.  Bu yıl yapacağımız kongrenin adını böylelikle ‘Umut’ koyduk. Yola çıktık bugünlere geldik. Ben, enseyi karartmadan, umudu yeşertmek adına hepiniz umuda, hepiniz Kepez’e, hepiniz Çanakkale’ye hoş geldiniz diyorum. Üniversite ile iş birliği yapıyoruz, biz turizm kentiyiz biz bu tür uluslararası kongrelere ev sahipliği yapabilmek için altyapısı noktasında bir ışık, bir umut yaktık. O anlamda da bu sürece lojistik anlamda katkı sunuyoruz. Onu için hepinize, tekrar geldiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.   “Seçim sürecinde umudu konuşmak, geleceği konuşmak demektir” Açılış töreninin son konuşmacısı CHP Genel Sekreteri Hamzaçebi, umudun tükenmemesi gerektiğine vurgu yaparak; “Bilim Kurulu Başkanımız Umut ile ilgili çok güzel bir değerlendirme yaptı. Umut, günlük yaşantımızda çok sık kullandığımız bir kavram. Çok kolaylıkla biraz üzerine düştüğümüzde, düşündüğümüzde bir felsefi içeriğe, bir siyasal içeriğe sahip olabiliyor. Umut, insanı var eden en temel kavramdır. Umut varsa insan vardır, Umut varsa daha iyi bir gelecek vardır. Umut’u iyimserlikten ayıran insanın geleceğe yönelik daha iyi bir gelecek özlemi, daha iyi bir gelecek arzusudur. İyimserlikte bir statik durum Umut’ta ise dinamik bir durum vardır. İyimserlikte insanın edilgence bir duruşu, insanın pasif hali Umut’ta ise aktif, arzu eden, isteyen bir durum söz konusudur. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu süreçte umudu konuşuyorsak aslında Türkiye’nin geleceğini konuşuyoruz demektir. Daha iyi bir gelecek arzusu, bugün insanımızın en temel meselesidir. Bugünlere nasıl geldik? Dünya nereye gidiyor? Biz, nereye gidiyoruz? Bunu çok kısa tespit etmekte yarar var. 1980’lerle birlikte veya 20’nci yüzyılda insanlık büyük bir bilgi ve teknoloji yarışının içerisine girdi” cümlelerine yer verdi   “İnsanımızın aydınlık geleceğini istiyoruz” Türkiye’nin geleceğinin 24 Hazirandaki seçimlere bağlı olduğunu vurgulayan Hamzaçebi; “Bütün bu büyük birikime rağmen şimdi Türkiye’de önümüzdeki seçim Türkiye’nin geleceği açısından demokrasiyi kullanarak demokrasiyi yok etmek üzere iktidara gelmek isteyenlerle demokrasiyi savunanlar arasında bir seçim olacaktır. Böylece tarihi bir seçim sürecine doğru ilerliyoruz. Bu seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve birlikte yapılacak olan genel seçimler geleceğimizin oylanacağı seçimlerdir. Biz, daha iyi bir Türkiye istiyoruz, insanımızın aydınlık geleceğini istiyoruz, insanımızın özgür bir ülkede yaşamasını istiyoruz, insanımızın geleceğini endişe içerisinde olmadığı, insanlarımızın geleceklerinden endişe etmedikleri bir demokrasi istiyoruz. Türkiye’nin 5 temel sorun alanında sorunların çözüldüğünü görmek istiyoruz. Dış politika, eğitim, toplumsal barış, hukuk, demokrasi bütün bu alanlarda daha güzel bir gelecek istiyoruz” ifadelerini kullandı.     “Parlamenter sistem mi ya da faşizan bir yönetim mi” Açılış konuşmalarının ardından Kongre’de onur konuşmacısı olarak yer alan Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, ‘Aydınlanmanın neresindeyiz?’ isimli sunum gerçekleştirdi. Sunumunda öncelikle son yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmede bulunan Behramoğlu;  “Sevgili arkadaşlar, dünkü seçim olayı her şeyi alt üst etti. Burada yapacağımız konuşmaların da içeriğini değiştirmemekle birlikte eksenini değiştirdi. Dolayısıyla ben de ‘Aydınlanmanın neresindeyiz?’ sorusunda düşüncelerimi özetlemeden önce son olaylar hakkındaki değerlendirmelerimi aktarmak isterim, seçim hadisesi, neredeyiz, ne olabilir, ne olacak konusunda. Seçim parlamenter sistemle tek adam rejimi arasında bir başka deyim ile faşist bir yönetimle, faşist bir dikta ile demokrasi arasında yapılacak. Haklı bir saptama ama insanımız bunu ne ölçüde anlar? Sokaktaki insan, sıradan insan, ekmek derdindeki insan demokrasi mi, parlamenter sistem mi ya da faşizan bir yönetim mi ‘benim için ne fark edecek?’ sorusunu kafasında gezdirecektir. Burada demek ki bizim yapmamız gereken 2 şey var. Hem bu seçim konuşmalarını hem de genel olarak kendi aramızda açmamız gerekiyor. Demokratik parlamenter sistem ve faşizan tek adam rejimi ne demek? Bunu açmamız lazım. Bu noktada da bu sempozyumun, bu kongrenin ana fikrine de gelmiş oluyoruz. Aydın seçim yaşama sevinciyle, ölü kültür, karanlıkçılık bu dünyaya dönük bir heyecan ve mutluluk duygusuyla, Umut duygusuyla umutsuzluk ve karanlıkçılık öbür dünyacılık arasındadır. Bunu insanlarımıza anlatmamız lazım. İnsanlarımızla konuşurken onlara da yaşam sevincinin, mutluluğun, sanatın, mizahın, özgürlüğün önemini hissettirmemiz lazım. Evlatlarımızın, çocuklarımızın güzelliğini oradan taşan yaşama sevincini aktarmamız lazım ve onun karşısındaki karanlıkçılığı, kadın düşmanlığını, çocuklarımızı daha 5-6 yaşlarındayken kadın-erkek diye ayıran o kalın kafalılığı o kötülüğü iyi anlatmamız lazım. Türk Milleti zeki ve çalışkan bir millettir. Türk Milleti samimiyet arıyor. İnanmak istiyor. Millet olarak ezbere lafları alkışlarsak da bizler inanç istiyoruz. Çaresizlikten oy da veriyoruz. Bu insanlara bir şeyler sağlandı. Onun üzerine gitmemiz lazım. Bilimsellik, aydınlık, samimiyet, mizah ve ekonomi ile ilgili somut örneklerle vatandaşlara hep bu konuları anlatmamız gerekir. Secim ortamında bu konuların konuşulması doğru aktarılması çok önemlidir. Aydınlanma insan olmamız demektir” dedi.       (Eren Aşnaz) Olay gazetesi
Kepez Belediyesi ile Rating Academy işbirliğinde düzenlenen ‘2’inci Uluslararası Umut Kongresi’nin açılışı yapıldı. CHP’li yetkililerin yanı sıra Belediye Başkanlarının da katıldığı açılışa, Çanakkale ve çevre illerden gelen vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Levent Kırca Salonu’nda yapılan açılışa, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, CHP YDK üyesi Serdar Soydan, CHP Milletvekili Bülent Öz, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan,  Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık,  Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Gelibolu Belediye Başkanı M. Mustafa Özacar, Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, Rating Academy Genel Müdürü Doç Dr. Mehmet Şahin, Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Onur Bilge Kula, ve çok sayıda vatandaş katıldı. Miniklerin dans ve bale gösterileri ile başlayan Kongre,  Rating Academy Genel Müdürü Doç. Dr. Mehmet Şahin’in açılış konuşması ile devam etti. Şahin’in ardından Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Kongre hakkında bilgilendirmede bulunurken, Kepez Belediye Başkanı Mutan ise böyle bir kongreye ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. CHP Genel Sekreteri Hamza Çebi,24 Haziran seçimlerine değinerek; “Her seçimden sonra balkona çıkmaya alışmış olanlar, artık bakacak pencere bile bulamayacaklar” dedi. Açılış konuşmalarının ardından ‘Onur Konuğu’ olarak davet edilen Şair ve Yazar Ataol Behramoğlu konuklara Umut’u anlattı.    “Bu yıl Umut’a dair ne var ona bakıyoruz” Açılış konuşmasını yapan Rating Academy Genel Müdürü Doç Dr. Şahin oldu. Şahin, bu projeye katkı sunmaktan mutluluk ve onur duyduklarını ifade ederek; “Bu yıl kongremizin 2’ncisini yapıyoruz. Geçen sene, güzeli aramıştık bu topraklarda, bu sene Umut’a dair ne var ona bakıyoruz. Reading Academi, ÇOMÜ içerisindeki teknopark içersinde kurulan bir AR-GE şirketidir. Akademik yayıncılık, akademik organizasyon, yazılım işlemleri yapıyoruz. Bu süreçte biz, faaliyetlere başlarken Çanakkale bölgesi tarihten gelen bilim ve sanata o kadar uyumlu bir yapısı var ki insanıyla, doğasıyla her şeyiyle ama şuanda bu konuda yeterli payı alabiliyor mu orada bir şüphe var. ‘Acaba biz ne yapabiliriz?’ dedik. Başkanımıza geldik, onlar da sağ olsunlar kırmadılar bizi ve 2 yıldır bu konuda çalışıyoruz” dedi.   “Umut, çıkış noktasıdır” Şahin’in ardından Kongre hakkında bilgilendirmede bulunan CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu Başkanı ve Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kula; “Umut, insanı insan yapan, insanı tümleyen, insanın öz yapısını oluşturan en temel kavramlardan birisidir. Ayrıca ‘Umut’, her türlü ilerlemenin, her türlü arayışın, her türlü insancılaşma çabasının, uğraşının ve eylemlerinin çıkış noktasıdır. Bu anlamda böyle bir kavramın henüz daha Türkiye’de felsefi anlamda, düşünsel anlamda, tartışıp kavramlaştırmada yapacağımız çok iş var. Bu konuda oluşan boşluğu gidermekle karşı karşıyayız ama en azından batı felsefesinde Umut ilkesi ve bu Umut ilkesini felsefi anlamda dizginleştiren ve Umut’un filozofu diye anılan Ernst Bloch. Çok verimli çok üretken bir filozof ve 3 ciltten oluşan, aynı adı taşıyan Umut İlkesi isimli yapıtı yaklaşık 1700 sayfadır ve insanlığın gelişimi, insanlığın evrimi, insanlığın insancılaşma uğraşı ve çabası içinde Ernst Bloch dolaşır. Bu dolaşma içerisinde, insanlığın tarihinde yaptığı bu gezintide örneğin İbni Sina’yı en büyük aydınlanmacı en büyük umut savaşçısı olarak felsefeleştirir. İbni Sina adına 20’nci yüzyıl batı felsefesinin en önde gelen filozofunun bir kitap yazması bizler için gurur vericidir. Kitabın adı da İbni Sina ve Aristotelesçi Sol’dur. İbni Sina birikiminden biz ne kadar yararlandık bu da bir tartışma konusudur” ifadelerini kullandı.    “Geçen sene güzeli aradık bu sene ‘Umut’u arıyoruz” Bu tür uluslararası kongrelere ve toplantılara ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade eden Kepez Belediye Başkanı Mutan; “ Biz, geçen yıl bir yolculuğa çıktık. Biz, geçen yıl bilimde, kültürde, sanatta güzeli aradık. Çok katılımı yoktu ama biz, bir çocuk kongresi de yaptık. Onur Başkanımla tanıştıktan sonra ‘Biz bu işi büyütebiliriz, sonsuzluğun içerisinde sönmeyen bir kavram olsun, ‘Umut’ olsun’ dedik.  Bu yıl yapacağımız kongrenin adını böylelikle ‘Umut’ koyduk. Yola çıktık bugünlere geldik. Ben, enseyi karartmadan, umudu yeşertmek adına hepiniz umuda, hepiniz Kepez’e, hepiniz Çanakkale’ye hoş geldiniz diyorum. Üniversite ile iş birliği yapıyoruz, biz turizm kentiyiz biz bu tür uluslararası kongrelere ev sahipliği yapabilmek için altyapısı noktasında bir ışık, bir umut yaktık. O anlamda da bu sürece lojistik anlamda katkı sunuyoruz. Onu için hepinize, tekrar geldiğiniz için teşekkür ediyorum” dedi.   “Seçim sürecinde umudu konuşmak, geleceği konuşmak demektir” Açılış töreninin son konuşmacısı CHP Genel Sekreteri Hamzaçebi, umudun tükenmemesi gerektiğine vurgu yaparak; “Bilim Kurulu Başkanımız Umut ile ilgili çok güzel bir değerlendirme yaptı. Umut, günlük yaşantımızda çok sık kullandığımız bir kavram. Çok kolaylıkla biraz üzerine düştüğümüzde, düşündüğümüzde bir felsefi içeriğe, bir siyasal içeriğe sahip olabiliyor. Umut, insanı var eden en temel kavramdır. Umut varsa insan vardır, Umut varsa daha iyi bir gelecek vardır. Umut’u iyimserlikten ayıran insanın geleceğe yönelik daha iyi bir gelecek özlemi, daha iyi bir gelecek arzusudur. İyimserlikte bir statik durum Umut’ta ise dinamik bir durum vardır. İyimserlikte insanın edilgence bir duruşu, insanın pasif hali Umut’ta ise aktif, arzu eden, isteyen bir durum söz konusudur. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu süreçte umudu konuşuyorsak aslında Türkiye’nin geleceğini konuşuyoruz demektir. Daha iyi bir gelecek arzusu, bugün insanımızın en temel meselesidir. Bugünlere nasıl geldik? Dünya nereye gidiyor? Biz, nereye gidiyoruz? Bunu çok kısa tespit etmekte yarar var. 1980’lerle birlikte veya 20’nci yüzyılda insanlık büyük bir bilgi ve teknoloji yarışının içerisine girdi” cümlelerine yer verdi   “İnsanımızın aydınlık geleceğini istiyoruz” Türkiye’nin geleceğinin 24 Hazirandaki seçimlere bağlı olduğunu vurgulayan Hamzaçebi; “Bütün bu büyük birikime rağmen şimdi Türkiye’de önümüzdeki seçim Türkiye’nin geleceği açısından demokrasiyi kullanarak demokrasiyi yok etmek üzere iktidara gelmek isteyenlerle demokrasiyi savunanlar arasında bir seçim olacaktır. Böylece tarihi bir seçim sürecine doğru ilerliyoruz. Bu seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve birlikte yapılacak olan genel seçimler geleceğimizin oylanacağı seçimlerdir. Biz, daha iyi bir Türkiye istiyoruz, insanımızın aydınlık geleceğini istiyoruz, insanımızın özgür bir ülkede yaşamasını istiyoruz, insanımızın geleceğini endişe içerisinde olmadığı, insanlarımızın geleceklerinden endişe etmedikleri bir demokrasi istiyoruz. Türkiye’nin 5 temel sorun alanında sorunların çözüldüğünü görmek istiyoruz. Dış politika, eğitim, toplumsal barış, hukuk, demokrasi bütün bu alanlarda daha güzel bir gelecek istiyoruz” ifadelerini kullandı.     “Parlamenter sistem mi ya da faşizan bir yönetim mi” Açılış konuşmalarının ardından Kongre’de onur konuşmacısı olarak yer alan Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, ‘Aydınlanmanın neresindeyiz?’ isimli sunum gerçekleştirdi. Sunumunda öncelikle son yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmede bulunan Behramoğlu;  “Sevgili arkadaşlar, dünkü seçim olayı her şeyi alt üst etti. Burada yapacağımız konuşmaların da içeriğini değiştirmemekle birlikte eksenini değiştirdi. Dolayısıyla ben de ‘Aydınlanmanın neresindeyiz?’ sorusunda düşüncelerimi özetlemeden önce son olaylar hakkındaki değerlendirmelerimi aktarmak isterim, seçim hadisesi, neredeyiz, ne olabilir, ne olacak konusunda. Seçim parlamenter sistemle tek adam rejimi arasında bir başka deyim ile faşist bir yönetimle, faşist bir dikta ile demokrasi arasında yapılacak. Haklı bir saptama ama insanımız bunu ne ölçüde anlar? Sokaktaki insan, sıradan insan, ekmek derdindeki insan demokrasi mi, parlamenter sistem mi ya da faşizan bir yönetim mi ‘benim için ne fark edecek?’ sorusunu kafasında gezdirecektir. Burada demek ki bizim yapmamız gereken 2 şey var. Hem bu seçim konuşmalarını hem de genel olarak kendi aramızda açmamız gerekiyor. Demokratik parlamenter sistem ve faşizan tek adam rejimi ne demek? Bunu açmamız lazım. Bu noktada da bu sempozyumun, bu kongrenin ana fikrine de gelmiş oluyoruz. Aydın seçim yaşama sevinciyle, ölü kültür, karanlıkçılık bu dünyaya dönük bir heyecan ve mutluluk duygusuyla, Umut duygusuyla umutsuzluk ve karanlıkçılık öbür dünyacılık arasındadır. Bunu insanlarımıza anlatmamız lazım. İnsanlarımızla konuşurken onlara da yaşam sevincinin, mutluluğun, sanatın, mizahın, özgürlüğün önemini hissettirmemiz lazım. Evlatlarımızın, çocuklarımızın güzelliğini oradan taşan yaşama sevincini aktarmamız lazım ve onun karşısındaki karanlıkçılığı, kadın düşmanlığını, çocuklarımızı daha 5-6 yaşlarındayken kadın-erkek diye ayıran o kalın kafalılığı o kötülüğü iyi anlatmamız lazım. Türk Milleti zeki ve çalışkan bir millettir. Türk Milleti samimiyet arıyor. İnanmak istiyor. Millet olarak ezbere lafları alkışlarsak da bizler inanç istiyoruz. Çaresizlikten oy da veriyoruz. Bu insanlara bir şeyler sağlandı. Onun üzerine gitmemiz lazım. Bilimsellik, aydınlık, samimiyet, mizah ve ekonomi ile ilgili somut örneklerle vatandaşlara hep bu konuları anlatmamız gerekir. Secim ortamında bu konuların konuşulması doğru aktarılması çok önemlidir. Aydınlanma insan olmamız demektir” dedi.       (Eren Aşnaz) Olay gazetesi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.