Çanakkale Haber

Çanakkaleʹde 15 olan taş ocağı sayısına 19 tane daha ekleniyor!...

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.05.2017 - 17:06, Güncelleme: 29.05.2017 - 17:06 3500+ kez okundu.
 

Çanakkaleʹde 15 olan taş ocağı sayısına 19 tane daha ekleniyor!...

Ne yasa ne yönetmelik dinleyen taş ocağı şirketleri yüzünden Çanakkale’de; tarih, kültür, tarım ve orman yok olmak üzere. Bölgede bulunan 15 taş ocağı, hem çevreye hem de içinde çalışan işçilerin sağlığına oldukça zarar veriyor. Köylüler ve çevreciler, taş ocaklarını işleten firmaların faaliyetleri sırasında, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve kanunsuz uygulamalarda bulunduklarını, şikayetlerinin sonuçsuz kaldığını savunuyor. SINIR TANIMIYORLAR ‘Troya Tarihi Ulusal Milli Parkı’ sınırında bulunan ve 96 kuş türünü barındıran Skamander Vadisinde (Araplar Boğazı) taşocaklarının neden olduğu giderek artan kirlilik, tarihi çevresel dokuyu tehdit ediyor. Skamander Vadisi, içinde, vadi yamaçları ile vadi sırtlarında sayıları 5’e ulaşan taşocağının çevreye yaydığı gürültü, titreşim ve yarattığı su kirliliği nedeniyle, Araplar Boğazı mevkiinde yaşayan 96 kuş türü ve Troya Milli Parkı ile sınırlarında yaşayan toplam 192 kuş türünün yaşam alanlarını tehdit ettiği belirtiliyor. KANUNA GÖRE YASAK Türkiye’nin taraf olduğu ‘Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi’ ve ‘Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ gereği, 1996ˮda ulusal park olarak ilan edilen ‘Troia Tarihi Ulusal Parkı’ 1998’de de UNESCO tarafından ˮDünya Kültür Mirasıˮ olarak kabul edilip, listeye alınmıştı. Araplar Boğazı da hem arkeolojik hem de araştırma tarihi açısından bu doğal çevreyi bütünleyici özelliklere sahip. Troia bağlantılı arkeolojik yerleşim sistemi yasalarla koruma altında ancak denetleme yok. SON 5 YILDA ARTTI Ancak hukuku hiçe sayan firmalar, son 5 yılda su kaynaklarına 500 metre, kıyıların ise dibine sayısız ocak açtı. Ormanlık alan hızla azalırken, bölgenin gelir kaynaklarından olan tarım büyük oranda zarar gördü. Domates başta olmak üzere, patlıcan, biber, zeytin, elma da üretim düşüşleri yaşandı. Özellikle son 3 yılda Çanakkale’nin marka ürünlerinden biri olan domates de büyük verim düşüşleri yaşandı. Üreticiler, domates güvesi olarak bilinen ‘tuta absoluta’ zararlısının bu yıllar içinde artış gösterdiğine dikkat çekiyorlar. Ürün kayıplarının yüzde 50’lileri aştığını vurguluyorlar. RANT UĞRUNA KATLİAM! Üreticiler “Ocaklardan gelen tozdan nefes alamıyoruz. Meyve ve sebze bahçelerimiz yok oluyor. Domates güvesi son 3 yıldan çok arttı. Bu zararlı ile yaptığımız mücadeleye harcadığımız para, üründen aldığımız para bile karşılamadı. Üreticinin büyük bir bölümü kooperatif ve bankalara arazılarini ipotek etmek zorunda kaldı. Birileri para kazanacak diye hem ürünümüzü kaybediyoruz, hem de para veriyoruz. Ama rant için katliama göz yumuluyor” diye konuştu.   Aydınlık
Ne yasa ne yönetmelik dinleyen taş ocağı şirketleri yüzünden Çanakkale’de; tarih, kültür, tarım ve orman yok olmak üzere. Bölgede bulunan 15 taş ocağı, hem çevreye hem de içinde çalışan işçilerin sağlığına oldukça zarar veriyor. Köylüler ve çevreciler, taş ocaklarını işleten firmaların faaliyetleri sırasında, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve kanunsuz uygulamalarda bulunduklarını, şikayetlerinin sonuçsuz kaldığını savunuyor. SINIR TANIMIYORLAR ‘Troya Tarihi Ulusal Milli Parkı’ sınırında bulunan ve 96 kuş türünü barındıran Skamander Vadisinde (Araplar Boğazı) taşocaklarının neden olduğu giderek artan kirlilik, tarihi çevresel dokuyu tehdit ediyor. Skamander Vadisi, içinde, vadi yamaçları ile vadi sırtlarında sayıları 5’e ulaşan taşocağının çevreye yaydığı gürültü, titreşim ve yarattığı su kirliliği nedeniyle, Araplar Boğazı mevkiinde yaşayan 96 kuş türü ve Troya Milli Parkı ile sınırlarında yaşayan toplam 192 kuş türünün yaşam alanlarını tehdit ettiği belirtiliyor. KANUNA GÖRE YASAK Türkiye’nin taraf olduğu ‘Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi’ ve ‘Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ gereği, 1996ˮda ulusal park olarak ilan edilen ‘Troia Tarihi Ulusal Parkı’ 1998’de de UNESCO tarafından ˮDünya Kültür Mirasıˮ olarak kabul edilip, listeye alınmıştı. Araplar Boğazı da hem arkeolojik hem de araştırma tarihi açısından bu doğal çevreyi bütünleyici özelliklere sahip. Troia bağlantılı arkeolojik yerleşim sistemi yasalarla koruma altında ancak denetleme yok. SON 5 YILDA ARTTI Ancak hukuku hiçe sayan firmalar, son 5 yılda su kaynaklarına 500 metre, kıyıların ise dibine sayısız ocak açtı. Ormanlık alan hızla azalırken, bölgenin gelir kaynaklarından olan tarım büyük oranda zarar gördü. Domates başta olmak üzere, patlıcan, biber, zeytin, elma da üretim düşüşleri yaşandı. Özellikle son 3 yılda Çanakkale’nin marka ürünlerinden biri olan domates de büyük verim düşüşleri yaşandı. Üreticiler, domates güvesi olarak bilinen ‘tuta absoluta’ zararlısının bu yıllar içinde artış gösterdiğine dikkat çekiyorlar. Ürün kayıplarının yüzde 50’lileri aştığını vurguluyorlar. RANT UĞRUNA KATLİAM! Üreticiler “Ocaklardan gelen tozdan nefes alamıyoruz. Meyve ve sebze bahçelerimiz yok oluyor. Domates güvesi son 3 yıldan çok arttı. Bu zararlı ile yaptığımız mücadeleye harcadığımız para, üründen aldığımız para bile karşılamadı. Üreticinin büyük bir bölümü kooperatif ve bankalara arazılarini ipotek etmek zorunda kaldı. Birileri para kazanacak diye hem ürünümüzü kaybediyoruz, hem de para veriyoruz. Ama rant için katliama göz yumuluyor” diye konuştu.   Aydınlık
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.