Çanakkale Haber

Türkiye’nin oksijen deposu Kaz Dağıʹndaki hava kirliliği Tehdidi için önemli uyarı

ÇEVRE (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.05.2017 - 17:11, Güncelleme: 24.05.2017 - 17:11 3228+ kez okundu.
 

Türkiye’nin oksijen deposu Kaz Dağıʹndaki hava kirliliği Tehdidi için önemli uyarı

HAVA kirliliği ile mücadele eden sivil toplum kuruluşları, Türkiyeʹnin ‘oksijen deposuʹ  olarak bilinen Kaz Dağıʹndaki hava kirliliği tehdidine dikkat çekti. Hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran ve 14 çevre ve kamu sağlığı alanında çalışan kuruluştan oluşan Temiz Hava Hakkı Platformuʹnun hazırladığı rapora göre, Çanakkaleʹde 11ʹi proje aşamasında, 2ʹsi inşaat halinde, 3ʹü ise aktif durumda olan termik santrallerin faaliyete geçmesi halinde, hava kirliliğinin Çanakkaleʹde yüzde 150 oranında; İstanbulʹda ise yüzde 25 oranında artabileceği belirtildi. DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜʹNE GÖRE SADECE 3 İLİN HAVASI TEMİZ  Temiz Hava Hakkı Platformu, Çanakkaleʹde planlananlarla beraber sayısı 16ʹyı bulacak olan kömürlü termik santrallerin oluşturacağı hava kirliliği ile ilgili hazırladıkları raporun sonuçlarını paylaştı. Hava kirliliğinin Türkiyeʹnin en büyük halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden uzmanlar, termik santral projelerinin iptal edilmesini istedi. 2016 yılı verilerine göre, hava kirliliğinin sadece Artvin, Adana ve Tunceliʹde Dünya Sağlık Örgütüʹnün limitlerinin üzerinde bulunduğu tespitine yer verildi. ÇAĞLAYAN: TÜRKİYEʹDE TERMİK SANTRALLER HER YIL YAKLAŞIK 3 BİN ERKEN ÖLÜME SEBEP OLUYOR Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)ʹden Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan, TEMA Vakfıʹnın Şişliʹdeki merkezinde yapılan toplantıda, “Termik santrallerden kaynaklı kirleticilere uzun süreli maruz kalmanın başta olmak üzere akciğerler ve kalp üzerindeki etkileri olmak üzere etkilerini gösteren önemli tıbbi bulgular var. Hava kirliliği, bronşit, amfizem ve akciğer kanseri gibi kronik solunum hastalıkları ve kalpdamar hastalıkları gibi ölümcül hastalıklara sebep olabiliyor. Türkiyeʹde termik santraller her yıl yaklaşık 3 bin erken ölüme sebep oluyor” şeklinde konuştu. GACAL: HEP BERABER ‘HAVAMIZI BOZMAYINʹ DEMEMİZ GEREKİYOR Hava kirliliği ile mücadeleye dikkat çekmek için başlattıkları ‘Havamızı Bozmayınʹ kampanyasına değinen Sağlık ve Çevre Birliği Türkiye danışmanı Funda Gacal  da termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin tüm dünyanın tartıştığı bir konu olduğunu vurguladı. Kömürün iklim değişikliğini tetiklediğini de vurgulayan Gacal,  “Kömürlü termik santraller ile mücadele aynı zamanda bir halk sağlığı meselesidir. Artık hep beraber ‘Havamızı Bozmayınʹ dememiz gerekiyor” dedi. BAYRAK: BİZLERİ TEMİZ KÖMÜR GİBİ KELİMELERLE KANDIRAMAZLAR, ARTIK KÖMÜR ÇAĞI GEÇTİ Kirazlıdere Termik Santrali Projesi ile ilgili konuşan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyesi Nebile Bayrak “Kömürün hangi şekilde olursa olsun santralde yakıldığı sürece hava kirliliğine ve iklim değişikliğine neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bizleri temiz kömür gibi kelimelerle kandıramazlar, artık kömür çağı geçti” diye konuştu. Kirazlıdere Termik Santrali Projesi ile ilgili Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporuʹnun onaylanmadığını belirten Bayrak, “Uzmanların söylediği bilimsel veriler ve görseller ortada. Çanakkale korunmalı, termik santrallerin havamızı bozmasına izin verilmemeli” dedi. “BU BÖLGEDEKİ SANTRALLER NEDENİYLE İSTANBULʹDAKİ HAVA KİRLİLİĞİ YÜZDE 25 ARTABİLİR” Türkiyeʹnin en önemli doğal ve kültürel miraslarından olan ve ‘oksijen deposuʹ olarak bilinen Kaz Dağı bölgesinde işletme, inşa ve izin aşamasındakilerle beraber toplam 16 adet kömürlü termik santralin üretim yapmasının planlandığına dikkat çekildi. ‘Çanakkale için Hava Kirliliği ve Sağlık Etki Modellemesiʹ raporuna göre, bu termik santral projelerinin hayata geçmesi durumunda hava kirliliğinin yaşanmaz düzeylere ulaşabileceği vurgulandı. Hava kirliliğine neden olan ve gözle görülemeyen parçacık maddelerin rüzgarın etkisi ile çok geniş bir alana yayılabileceği belirtildi. Hava kirliliği modelleme sistemi (CALPUFF) kullanarak yapılan çalışmaya göre, özellikle Bandırma-Çanakkale arasındaki bölge ve Ezineʹdeki hava kirliliği düzeyleri etkilenecek. Raporda, Çanakkaleʹde 11ʹi proje aşamasında, 2ʹsi inşaat halinde, 3ʹü ise aktif durumda olan termik santrallerin hep birlikte faaliyet göstermesi halinde Çanakkaleʹdeki hava kirliliğinin yüzde 150 oranında; İstanbulʹda ise yüzde 25 oranında artabileceği belirtildi. Öte yandan bölgede her yıl bin 130 erken ölüm ile her yıl 160 bebeğin düşük doğum ağırlığıyla dünyaya gelebileceği iddialarına yer verildi. DHA
HAVA kirliliği ile mücadele eden sivil toplum kuruluşları, Türkiyeʹnin ‘oksijen deposuʹ  olarak bilinen Kaz Dağıʹndaki hava kirliliği tehdidine dikkat çekti. Hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran ve 14 çevre ve kamu sağlığı alanında çalışan kuruluştan oluşan Temiz Hava Hakkı Platformuʹnun hazırladığı rapora göre, Çanakkaleʹde 11ʹi proje aşamasında, 2ʹsi inşaat halinde, 3ʹü ise aktif durumda olan termik santrallerin faaliyete geçmesi halinde, hava kirliliğinin Çanakkaleʹde yüzde 150 oranında; İstanbulʹda ise yüzde 25 oranında artabileceği belirtildi. DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜʹNE GÖRE SADECE 3 İLİN HAVASI TEMİZ  Temiz Hava Hakkı Platformu, Çanakkaleʹde planlananlarla beraber sayısı 16ʹyı bulacak olan kömürlü termik santrallerin oluşturacağı hava kirliliği ile ilgili hazırladıkları raporun sonuçlarını paylaştı. Hava kirliliğinin Türkiyeʹnin en büyük halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden uzmanlar, termik santral projelerinin iptal edilmesini istedi. 2016 yılı verilerine göre, hava kirliliğinin sadece Artvin, Adana ve Tunceliʹde Dünya Sağlık Örgütüʹnün limitlerinin üzerinde bulunduğu tespitine yer verildi. ÇAĞLAYAN: TÜRKİYEʹDE TERMİK SANTRALLER HER YIL YAKLAŞIK 3 BİN ERKEN ÖLÜME SEBEP OLUYOR Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)ʹden Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan, TEMA Vakfıʹnın Şişliʹdeki merkezinde yapılan toplantıda, “Termik santrallerden kaynaklı kirleticilere uzun süreli maruz kalmanın başta olmak üzere akciğerler ve kalp üzerindeki etkileri olmak üzere etkilerini gösteren önemli tıbbi bulgular var. Hava kirliliği, bronşit, amfizem ve akciğer kanseri gibi kronik solunum hastalıkları ve kalpdamar hastalıkları gibi ölümcül hastalıklara sebep olabiliyor. Türkiyeʹde termik santraller her yıl yaklaşık 3 bin erken ölüme sebep oluyor” şeklinde konuştu. GACAL: HEP BERABER ‘HAVAMIZI BOZMAYINʹ DEMEMİZ GEREKİYOR Hava kirliliği ile mücadeleye dikkat çekmek için başlattıkları ‘Havamızı Bozmayınʹ kampanyasına değinen Sağlık ve Çevre Birliği Türkiye danışmanı Funda Gacal  da termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin tüm dünyanın tartıştığı bir konu olduğunu vurguladı. Kömürün iklim değişikliğini tetiklediğini de vurgulayan Gacal,  “Kömürlü termik santraller ile mücadele aynı zamanda bir halk sağlığı meselesidir. Artık hep beraber ‘Havamızı Bozmayınʹ dememiz gerekiyor” dedi. BAYRAK: BİZLERİ TEMİZ KÖMÜR GİBİ KELİMELERLE KANDIRAMAZLAR, ARTIK KÖMÜR ÇAĞI GEÇTİ Kirazlıdere Termik Santrali Projesi ile ilgili konuşan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyesi Nebile Bayrak “Kömürün hangi şekilde olursa olsun santralde yakıldığı sürece hava kirliliğine ve iklim değişikliğine neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bizleri temiz kömür gibi kelimelerle kandıramazlar, artık kömür çağı geçti” diye konuştu. Kirazlıdere Termik Santrali Projesi ile ilgili Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporuʹnun onaylanmadığını belirten Bayrak, “Uzmanların söylediği bilimsel veriler ve görseller ortada. Çanakkale korunmalı, termik santrallerin havamızı bozmasına izin verilmemeli” dedi. “BU BÖLGEDEKİ SANTRALLER NEDENİYLE İSTANBULʹDAKİ HAVA KİRLİLİĞİ YÜZDE 25 ARTABİLİR” Türkiyeʹnin en önemli doğal ve kültürel miraslarından olan ve ‘oksijen deposuʹ olarak bilinen Kaz Dağı bölgesinde işletme, inşa ve izin aşamasındakilerle beraber toplam 16 adet kömürlü termik santralin üretim yapmasının planlandığına dikkat çekildi. ‘Çanakkale için Hava Kirliliği ve Sağlık Etki Modellemesiʹ raporuna göre, bu termik santral projelerinin hayata geçmesi durumunda hava kirliliğinin yaşanmaz düzeylere ulaşabileceği vurgulandı. Hava kirliliğine neden olan ve gözle görülemeyen parçacık maddelerin rüzgarın etkisi ile çok geniş bir alana yayılabileceği belirtildi. Hava kirliliği modelleme sistemi (CALPUFF) kullanarak yapılan çalışmaya göre, özellikle Bandırma-Çanakkale arasındaki bölge ve Ezineʹdeki hava kirliliği düzeyleri etkilenecek. Raporda, Çanakkaleʹde 11ʹi proje aşamasında, 2ʹsi inşaat halinde, 3ʹü ise aktif durumda olan termik santrallerin hep birlikte faaliyet göstermesi halinde Çanakkaleʹdeki hava kirliliğinin yüzde 150 oranında; İstanbulʹda ise yüzde 25 oranında artabileceği belirtildi. Öte yandan bölgede her yıl bin 130 erken ölüm ile her yıl 160 bebeğin düşük doğum ağırlığıyla dünyaya gelebileceği iddialarına yer verildi. DHA
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.