Çanakkale Haber

ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin’in İstifasını İstedi!..

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.09.2016 - 17:49, Güncelleme: 01.09.2016 - 17:49 3968+ kez okundu.
 

ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin’in İstifasını İstedi!..

Dün gerçekleşen ÇTSO Meclis toplantısı “Kadınlar Geleceğe Kanat Açıyor” projesi ile Boğaz içi üniversitesinde 11 gün eğitim alan 30 kadın girişimci adayının sertifika töreninin yapılması ile başladı. Törenin ardından ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin Meclis toplantısından ayrılırken gündemde ki maddelerin görüşülmesine geçildi. Gündem maddelerinin ardından ise gündem dışı konuların görüşülmesine geçildi. Gündem dışı alınan sözlerde ise meclis üyeleri ÇTSO Başkanı Bülend Engin’e yönelik ağır eleştirilerde bulundular.   Son günlerde ÇTSO’yu yakından ilgilendiren Kurşunlanması olayı dahil olmak üzere, Bülend Engin’in şehrin aktörleri ile yaptığı kavgalar, Sadık Aydoğan’ın istifası ve meclis toplantılarına katılmayan Bülend Engin’e yönelik suçlamalar konuşuldu. ÇTSO’nun iyi temsil edilmediği ve Başkan’ın sorulardan kaçmak için toplantılara katılmaması noktasında devam eden tartışmalarda söz alan meclis üyeleri ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in istifa etmesini istediler.   BUNLARLA BELLİ DÖNEM İŞ TUTTUĞU İÇİN MECLİSTEN ÖZÜR DİLESİN   Gündem dışı olarak ilk söz alan Can Algönül yaptığı konuşmada, Bülend Engin’in ÇTSO Başkanı seçilmek için FETÖ ile bir dönem birlikte çalıştığını iddia ederek meclis üyelerinden özür dilemesini istedi. Algönül yaptığı konuşmada; “Fetö terör örgütü üyesi olmaktan yargılanan bir meclis üyesi vasıtasıyla seçim döneminde hazırlanan bir liste Bülend Engin’e gönderilmiştir.  Sayın başkanın kendisi şuan burada yok ama şunu öğrenmek istiyorum; kendisine verilen liste ile mi seçime gitmiştir? Yoksa bu listeleri değiştirerek mi seçime gitmiştir? Sayın Başkandan, devletin varlığına, bütünlüğüne kast eden bu örgüt ile belirli bir dönem aynı yolda yürüdükleri için, pazarlıklar yaptıkları için Çanakkale iş dünyasından ve meclisten özür dilemesini bekliyorum” dedi.   MUHALEFET ETTİM BAŞIMA GELMEYEN KALMADI   Geçtiğimiz günlerde ÇTSO Yönetim Kurulu üyeliğinden ve başkan yardımcılığı görevlerinden istifa eden iş adamı Sadık Aydoğan da mecliste gündem dışı söz aldı. Basın toplantısında Bülend Engin’e yönelik eleştirileri tekrarlayan iş adamı Sadık Aydoğan, istifasından sonra yaşanan süreçleri meclis üyelerine aktardı. ÇTSO seçimleri öncesinde Çanakkaleli ve Çanakkale’de yaşayan bir iş adamının oda başkanı olması gerektiğine yönelik eleştiride bulunduğunu üyelere aktaran Sadık Aydoğan; “Yaptığım eleştirilerin bugünde arkasındayım. Kendisine muhalefet etmeme rağmen sizlerin verdiği oylarla, yönetime seçildim. Muhalefet ettiğim için başıma gelmeyen kalmadı. Benim bütün iş yerlerime, bütün şirketlerime yönelik inanılmaz bir mali baskı başladı. Bu dönemde şu tür söylemler de oldu; himmet mi ceza mı? Biz cezayı tercih ettik Allah’a çok şükür. Bugün himmeti tercih etmiş olsaydım bugün aynı terör örgütünün bir üyesi olmakla suçlanıyor olacaktım. Her şer de bir hayır vardır derler ya bu şerden de ben böyle bir hayır görüyorum.”   15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI BENİ ASARLARDI   Sadık Aydoğan, 15 Temmuz Darbe Girişiminin başarılı olması halinde kendisinin asılabileceğini belirterek; “İnanın o darbe girişimi başarılı olsaydı, beni İskele meydanında asarlardı. 17 Ağustos tarihinde istifamı verdim ama size 10 Ağustos tarihinde yaşananları anlatmak istiyorum. O gün toplantı öncesi Ahmet Selçuk Erdoğan isimli arkadaşım toplantı öncesinde beni uyardı yönetim kuruluna hoş olmayan bir gündem geleceğini, paralel yapıyı tespit etme komisyonu kurulmak istendiğini söyledi. O günde söylediğim gibi bugün de söylüyorum; bizler savcı, hâkimi polis değiliz cadı avcılığına çıkamayız. Bizim için yani ÇTSO’lar içinde böyle bir şeyin doğru olmayacağı konusunda fikir birliği yaptık. Toplantı da TOBB’dan gelen bilgi üyelerle paylaşıldı. Ama gündeme gelen Paraleli tespit komisyonu oldu. Ben toplantı da “Bu yapıya kimlerin üye olduğunu bizlerin bilemeyeceğini, doğru olmayacağını bu yapıya kimlerin üye olabileceğini sadece bu işin içinde olanların bilebileceğini söyledim. Ben bilmiyorum tanımıyorum da bu sebeple de karşı çıktım. Tüm üyeler olarak oy birliği ile bu komisyona karşı çıktık. Ama ” dedi.   BÖYLE BİR KARAR YOK; VARSA DA EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU VARDIR   17 Ağustos tarihinde istifa ettiğini belirten Sadık Aydoğan, istifası sonrasında yaşanan süreçle ilgili ise şunları söyledi; “Ailemin isteği, işlerimin yoğunluğu ve madden, manen yorgun olmam nedeniyle istifa ettim. İstifa haberim kısa süre sonra basına ve kamuoyuna yansımış. Gazeteci arkadaşlar arayarak istifamın gerekçesini sordular. Onlara da aynı şeyleri söyledim. Aynı günün gecesi saat 22,00-23,00 sularında beni arayan gazetecilerden birisi beni tekrar arayarak ‘Sadık bey siz istifa ettiğinizi söylüyorsunuz ama siz ÇTSO’dan tasfiye edilmişsiniz’ dedi. Sosyal medyada aleyhimde yapılan haberleri söyledim. Açıp baktığımda sosyal medyada aleyhimde haberler yaptırılmış. Haberde de şu ifadeler var ‘ÇTSO’da Cemaat tasfiyesi, Aydoğan tasfiye edildi’. Torunlarım var benim, küçük torunum annesine ‘Dedemi şimdi tutuklayacaklar mı’ diye soruyor. Bunları yaptırırken hiç mi Allahtan korkmadınız? ÇTSO’nun gece yarısı yayınlanan bildiride tasfiye edilmişim gibi izlenim verilmiş ve o bildiride sözünü ettiğim komisyonun kurulduğu belirtiliyor. Eğer böyle bir karar varsa da; bilin ki o karar sahtedir ve evrakta sahtecilik suçu işlenmiştir.”   EMEKLERİMDEN DOLAYI TEŞEKKÜR BEKLERDİM, YAPILANLARA BAKIN   “Ben öyle bir karar imza atmadım, bunların hepsinin de kanıtları bende mevcuttur. Bu haberleri sosyal medya da kim yaptırıyor, defalarca servis edilmesini kimler sağlıyor? Bir insanı karalarken bari ciddi hesaplar yapın. Benim burada 7,5 yıllık emeğim var. Burada görev yaptığım süre içerisinde Allah rızası için görev yaptım, bir kuruş almadım, hiçbir kredi, destek imkânından da faydalanmadım. İnsanların haysiyetleri, onurları, şerefleri var. Ben böyle bir şeyi hak etmedim. Ben isterdim ki; 7,5 yıllık emeğimden sonra istifa etmişim, gelsin yönetim kurulu başkanımız burada sizlerin önünde emeklerimden dolayı bana bir teşekkür etsin ne bileyim bir çiçek bir plaket versin. Bizde bu işler böyledir; iş dünyasında STK’lar da böyledir bu işler. İstifa eden kişiye hizmetlerinden dolayı teşekkür edilir, bizde ise yapılanlara bakın. Buradan meclis başkanımıza talebim var; Oda denetim kurulunun göreve çağırılmasını istiyorum. 10 Ağustos yönetim kurulu Hazirun tutanağı, yönetim kurulu karar defteri, yönetim kurulu karar imzaları, o toplantıya katılanların kamera kayıtlarının incelenmesini ve Ahmet Selçuk Erdoğan, Emin Başaran’ın bilgilerine başvurulmasını, araştırma komisyonunun kurulmasını talep ediyorum” dedi.   ÇTSO’NUN KURŞUNLANMASI: “BURADA KÖTÜ KOKULAR VAR”   İş adamı Sadık Aydoğan ÇTSO Binasının kurşunlanması olayı ile ilgili de açıklama yaparak şunları söyledi; “Birileri çıkıyor kendisini ülkenin güvenlik güçlerinin yerine koyuyor kendisini. Çıkıyor savcısı, hâkimi oluyor. O kurşun her ne niyetle atılmışsa güvenlik güçlerimiz mutlaka bu olayı aydınlatmalıdırlar. Bunun çok önemli olduğuna inanıyorum, üzerinin kapatılmamasını istiyorum. Evet, burada kötü kokular var. Yorgun kurşun olabilir ama burada bir art niyet varsa; sonuna kadar gidilmesi gerekiyor. Ama jandarma’dan rapor hazırlanmadan birileri polislik oynayabiliyor. Bu çocuk oyuncağı değil arkadaşlar; ÇTSO kötü niyetli olarak kurşunlanmışsa bunun mutlaka ispatlanması gerekir, faillerinin bulunması gerekir. Teknoloji gelişti, mesafesi, yönü belirlenebilir. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor; acaba yeni bir algı operasyonu mu?” dedi.   TASFİYE DEĞİL.. TAVSİYE EDİLDİ!   Sadık Aydoğan’ın konuşmasının ardından yönetim kurulu adına söz hakkı isteyen iş adamı Selçuk Semizoğlu iddialara yanıt verdi; “Sadık Aydoğan bey gerçekten odamıza büyük hizmetlerde bulunmuştur fakat basına yansıyan ifadelerin haddini aştığını düşünüyorum. 10 Ağustos tarihinde yapılan toplantı için anlattıkları ve böyle bir komisyonun kurulması ile ilgili söyledikleri doğrudur. Tüm üyeler olarak böyle bir şeyin yanlış olduğunu belirterek bu komisyonun kurulmasına karşı çıktık. Komisyon kurulması gerekliliği konusunda üzerine basıldı başkan tarafından bunun üzerine; ‘komisyon kuralım, tüm yönetim kurulu komisyonun üyesi olsun. Komisyonun da bir tek görevi olsun; bütün yönetim, meclis, komite, organlar, burs verdiklerimiz, çalışanlarımız dâhil herkesin bilgilerini devletin güvenlik güçlerine verelim’ kararı alındı. O toplantı da kim varsa bu kararın alındığını biliyor olması gerekir. Eğer biz bu karar almamış olsaydık; komisyon iki kişiden teşekkül olacaktı Bülend Engin ve Genel Sekreter Sema Sandal hanım komisyon üyeleri olacaktı. Bu daha kötü değil miydi? Bu nedenle bu komisyon kurulması karar toplantı da alındı. Yapılan bilgilendirmeye gelince; bilgilendirme de iki madde yer aldı. Böyle bir komisyonun kurulduğu ve üyeleri tasfiye değil; tavsiye edilmesi noktasında. Bunu da hukukçulara danışarak hazırlattık. Diğer madde ise Sadık Aydoğan’ın görevlerinden istifa ettiği bilgisidir” dedi. Bu açıklamalar üzerine Sadık Aydoğan ve Selçuk Semizoğlu arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Sadık Aydoğan böyle bir komisyon kurulmadığını iddia ederken; Selçuk Semizoğlu ise böyle bir komisyonun kurulduğunu iddia etti.   TİCARET ODASINDA ART NİYETLİ İHNİYET OLMAMALI   İşadamı Mehmet Baydemir söz aldı ve basına yansıyanlar ile meclis içerisinde yapılan tartışmaların çok üzücü olduğunu söyleyerek; “Meclis üyesi olan herhangi bir kimseyi soruşturmayı doğru bulmuyorum. Hiç kimse bir başkasını araştırma, soruşturma yapması. Kimse kimseyi yeme şansı olmamalı. Biz burada ticaret odasını temsil eden üyeleriz, burada art niyetli zihniyet olmamalı” dedi.   BU ADAMI BAŞKAN SEÇTİRDİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLEYEN OLDU!   Gündem dışı söz alan Güven Barış Yüksel, 2015 yılı Ağustos meclis toplantısında bugün FETO/PDY davasında cezaevinde tutuklu bulunan eski ÇAGİAD Başkanı Hikmet Sezen’in mecliste Bülend Engin için söylediği sözleri tekrar gündeme getirdi. Güven Barış Yüksel; “Arkadaşlar bir sürü etkinlik yapıyoruz, plaketler veriyoruz. Sayın başkan plaketi veriyor, misafirler ile birlikte gidiyor. Sevgili başkanımız ben yapacağımı yapayım, bir şey verilecekse vereyim, gideyim. Ondan sonra meclis üyelerinden gazı olan varsa konuşsun nasıl olsa bir sonraki meclis toplantısına kadar herkes her şeyi unutur’ diyorsa yanılıyor. Bir tane tahkikat komisyonu kurulmuş; arkadaşlar hangi yetki ile kuruyorsunuz bunu? İkinci olarak tavsiye kararı almışsınız kime tavsiye de bulunuyorsunuz? 10 Ağustos tarihinden bu yana hangi üyeye ‘sen istifa et’ tavsiyesinde bulundunuz? Bu tartışmalar olmasa ondan haberimiz de olmayacak. Kimseyi töhmet altına bırakamazsınız; çünkü bizler gibi tüm Çanakkale’de kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında bu meclis salonunda yönetim kurulu üyeliği düşüren bir arkadaşımız çıktı bir özür konuşması yaptı, hatırlamıyor musunuz; ‘Özür diliyoruz, bu adamı Bülend Engin’i size biz seçtirdik’ dedi. Bu özür açıklaması 15 Temmuz’dan önce bir anlam ifade etmeyebilir belki ama bugün bir anlam ifade ediyor. Bugün bunu bir düşünelim. Hesap vermesi gerekenler burada değil, o başka.”   ÇANAKKALE’YE MASKARA OLDUK!   Güven Barış Yüksel konuşmasının devamında son günlere damga vuran ÇTSO’nun kurşunlanma olayına da değinerek, ÇTSO çatısı altında yaşanan olaylardan dolayı Çanakkale’de maskara olduklarını belirtti; “Çarşı da dolaşıyorum, önüme geçen soruyor ‘ÇTSO’ya bu kurşunu kim attırdı?’ Çanakkale’ye maskara olduk, maskara. Bizim Çanakkale’de silahla işimiz gücümüz olmaz. Kimmiş o ateş eden bir çıksın bakalım ortaya. 16 Temmuz günü yaşanan bir olay var. Odamızın Portekiz  gezisi var; bir arkadaşımız Başkana mesaj atıyor diyor ki; ‘Başkanım ülkede askeri darbe girişimi yaşandı, Portekiz’e gidelim mi gitmeyelim mi? Bu kararı bir daha gözden geçirelim mi’ diye soruyor. Başkanın cevabı ise şu; ‘Darbeciler ve FETÖ düşünsün’ oluyor. 20 Temmuz’da İÇDAŞ’ın Helvacılar köyünde ÇED toplantısı var açıklama ise şu; ‘Ülkemizin içinde bulunduğu durumlar nedeniyle biz bu toplantıyı erteliyoruz’ Tamam da iki karar altında bir istikrar olsa anlayacağız. Ama siz ilk kararda tribünlere oynuyor, kendi işinize gelince erteleyeceksiniz.”   BEN BÜLEND ENGİN’İ TAKDİR EDİYORUM.. ÇOK BÜYÜK ADAM   Güven Barış Yüksel konuşmasının devamında ise 6 yıldır ÇTSO başkanlığı yapan Bülend Engin’in Çanakkale’de oturmamasına rağmen, her kesimle kavgalı olmasına rağmen başarılı bulduğunu söyleyerek ironi yaptı; “Ben Bülend Engin başkanımızı takdir ediyorum. Çok büyük adam. Senin bu şehirde evin olmayacak, adresin olmayacak. Ailesini tanımıyoruz ve bu şehirde 6 yıl TSO’nun başkanlığını yapacaksın. Bu Bülend Engin’in başarısıdır. Bülend Engin son derece başarılıdır, büyük adamdır. Kendisine söyleyecek tek bir kelimem yoktur. Benim sözlerim Çanakkale’ye. Bir dahaki dönemde saat 3 ile 5 arasında Bankalar caddesinde yürüyebilen, 20 Banka’nın müdürünü tanıyan, burada proje üretecek ve bu topraklarda ölecek bir başkan çıkartmalısın. Benim bu sözlerim Çanakkale’yedir, Bülend Engin’e de söyleyebilecek tek şeyim yok. Demin dediğim gibi kendisi son derece başarılıdır. Doğru da yapıyor; plaketi veriyor gidiyor. Gitsin Kolin otelde içkisini içsin. Biz bunu sonraki dönemde değiştireceğiz, değiştirmemiz lazım” dedi.   YÖNETİM KURULU LİSTESİ ÇAGİAD’DAN MI VERİLDİ?   Bülend Engin’in Yönetim Başkanlığı’nın sorgulandığı toplantı da çok sayıda iş adamı söz alarak ÇTSO’da kendilerini muhatap alacak kimseyi bulamadıklarını, Başkan Bülend Engin’in Meclis toplantılarına katılmayarak sorularına yanıt vermemesini eleştirdiler. Bülend Engin’in Başkanlığı üzerinde yapılan tartışmalar da zaman zaman gerginlikler de yaşandı. İşadamı Can Algönül, yaptığı konuşmada ÇTSO oda seçimlerinde ÇAGİAD tarafından hazırlanan bir yönetim kurulu listesinin Bülend Engin’e verildiğini belirterek; Yönetim Kurulu üyelerinin bu listedeki isimlerden oluşturulup oluşturulmadığını sordu. Muhatabı olan kişinin ise Bülend Engin olduğunu fakat toplantı da olmadığını dile getirdi. Can Algönül’ün iddiası üzerine söz alan işadamı Selçuk Semizoğlu “Söz konusu yönetim kurulu listesi burada her ne kadar Hikmet Bey tarafından sahiplendi ise de o liste ÇAGİAD tarafından yapılmadı. Hayatımın hiçbir döneminde ÇAGİAD ile bir bağım olmadı. Benimle birlikte üye olan arkadaşlarımızın birçoğu ÇAGİAD ile bir bağı olmamıştır. Yönetim Kurulu listesi ÇAGİAD tarafından yapılmamıştır. Yönetim Kurulunda ÇAGİAD üyesi olan var mıdır? Evet vardır” dedi. Can Algönül ise muhatabının ÇTSO Başkanı Bülend Engin olduğunu ve onun cevap vermesini istediğini söyledi.   Can Algönül’ün cevabı üzerine söz alan işadamı ve İÇDAŞ Firması mensubu olan Şerif Mutlu; “Aynı şirkette Bülend Engin Bey ile Ticaret odasında şirketin temsilcisiyiz. Bende o şirketin bir temsilcisi olduğum için Sayın Yönetim Kurulu Başkanım da aynı şirkette çalıştığı için bu soruya muhatap olarak cevap verme ihtiyacı hissediyorum. 15 Temmuz’dan sonra bir şey varsa gereğini buyurun hep birlikte yapalım” dedi.   SEÇİMLERDE EN KALABALIK KOMİTEYİZ 3 KİŞİ İLE TEMSİL EDİLİYORUZ   Söz alan bir başka işadamı Halit Taşkıran; “Vahim iddialar var. Kolin Otelin lobilerinde kimler bir araya gelmiş, ne konuşmuşlar bunların hepsinin kamera kayıtları vardır. Herkes bellidir. Kimin ne olduğu bellidir. Seçimlerde en kalabalık komite benim mensubu bulunduğum komite ama meclis üyesi olarak sadece üç üye olarak burada bulunuyoruz. 30 kişilik komiteyi engelleyip kendi yönetimlerini oluşturmuşlar” dedi.   3 YILDIR HANGİ İŞİ BAŞARDIK?   İşadamı Nihat Parlak yaptığı konuşmada meclisin içerisinde bulunduğu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirterek Bülend Engin’in istifa etmesini istedi; “Bu meclisin en yaşlı üyesi olarak meclisin bu şekilde, herkesin birbirine düşmesi, birbirilerini suçlayan, insanların itibarsızlaştığı bir durumdan dolayı büyük üzüntü duyuyorum. ÇTSO seçimlerinde bir takım derneklerin devreye girerek sanki 3500 kişi yokmuş gibi, sen olacaksın ben olacağım gibi seçimleri ile seçilen arkadaşlardan dolayı bu sıkıntıları yaşıyoruz. TSO seçimlerine başka derneklerin STK’ların siyasilerin karışmasını doğru bulmuyorum. Bir derneğin çalışması ile çoğunluk sağlayan bu yönetim doğal olarak kendine yakın, derneğe yakın kişilerle çalışmayı seçmiş. Çoğunluğu kim sağlarsa seçime onlar kazanmış. Ama yola beraber çıkıp 3-5 ay sonra birbirlerine düşen, birbirilerinin kuyularını kazarak meclisi bu hale getirmelerinden dolayı kendilerini kınıyorum. Madem beraber yola çıktınız bu işi 3 yıl beraber götürecektiniz. 3 yıldır birlikteyiz; hangi işi başardık? O vali ile konuştuk, bu vali ile konuştuk yine olmadı.”   “BÜLEND ENGİN İSTİFA ETSİN” DEDİ ALKIŞLANDI   “Başkan burada olsa yüzüne söylerdim; ama kendisi yok. Toplantıya başlıyoruz, toplantı bitmeden kendisi çekip gidiyor. Aynı şeyi sürekli yapıyor, bu meclise karşı yapılan bir saygısızlıktır. O zaman bende gelip imza atayım çekip gideyim. Demek ki Yönetim Kurulu toplantısında da imzaları atıp çekip gidiyor. O yönetim kurulunda ne karar alınmış arkadaşlarımız bilmiyor. Sonra da karar alındı, alınmadı tartışmaları oluyor. Bana göre bu Yönetim Kurulu meşruluğunu kaybetmiştir, arkadaşlar düşünüp kararını versinler. Sayın başkan Bülend Engin’de istifa etmelidir” dedi. İşadamı Nihat Parlak’ın Bülend engin’in istifasını istemesi üzerine salondaki üyeler kendisini alkışladı.   BİZ KİMİNLE KONUŞACAĞIZ? KİME SORUNLARIMIZI ANLATACAĞIZ?   İşadamı Turgay Kılıç da söz alan bir başka işadamıydı. Kılıç yaptığı açıklamada; ÇTSO olarak mecliste üyelerin sorunlarının, işadamlarının ekonomisini geliştirmek, Çanakkale’ye katkı sunmak üzere çalışmalar yapılması gerekirken; muhatap olması gereken ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in toplantılara katılmamasını eleştirdi. Kılıç; “ÇTSO’da birlik ve beraberlik olmadığını düşünüyorum. Başkanımız burada olması gerekirken kendisi plaketleri verdi gitti. Biz sorunlarımızı kime anlatacağız? Biz Çanakkale’de iş dünyasında gerçekleştirilmesi gereken projeleri konuşacağız başkanımız yok. İş yapmaya, proje üretmeye kalksak başkanımız yanımızda yok. GMKA genel sekreteri Çanakkale’nin öz evladı olacak, başkan veto ediyor. Bu sorun günlerdir tartışılıyor Çanakkale kamuoyunda. Recai Başaran ile Valimiz çalışmak istiyor, Belediye Başkanımız destek veriyor. Bizim başkanımız karşı çıkıyor. Çanakkale’ye faydası olacak bir makamda bir Çanakkaleli oturacaktı, buna neden karşı çıkmış öğrenmek isterdim ama kendisi yok.”   ŞİRKET YÖNETİR GİBİ BURASI YÖNETİLEMEZ   “Can Algönül ağabeyimiz zaman zaman eleştirilerde bulunuyordu, bizde kendisine kızıyorduk. Kendisinden bizlere olan hakkını helal etmesini istiyorum. Haklı olduğu birçok konu var. Biz burada sıkıntıları konuşmalıyız, Çanakkale’ye neler yapabiliriz bunları konuşmalıydık. Buradaki yönetim tarzında şirketi yönetir gibi burası yönetilemez. Genel Sekreterimizin de başkanımızın talimatları ile hareket etmemesi gerektiğini, meclis üyelerinin tamamını kucaklayacak şekilde, odamızın genel sekreteri gibi hareket etmesini istiyorum” dedi.   ÇTSO’DA İLK DEFA HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKÜYOR   İşadamı Özgür Ekşi ise yaptığı konuşmada ÇTSO’nun ruhunu kaybettiğini ifade ederek şunları söyledi; “Bugün burada bir ilk yaşanıyor. Birçok kez ben ve Can Algönül ağabeyimiz buradan yönetim kurulu başkanımızı eleştirdik. Ama bugün görüyoruz ki; ilk kez herkes eteğindeki taşları döküyor. Herkes konuştu, çünkü bir birlik ve beraberlik vardı ama artık dağıldı. Doğru bu yönetim kurulunu biz seçtik ama seçmek zorunda kaldık. Şu an yönetim kurulundan burada kaç kişi var. Yaprak dökümü oldu burada. “   TİCARET VE SANAYİ ODASI RUHUNU KAYBETTİ     “Bizim şehir merkezinde farklı bir binamız vardı, bu binaya taşındık. Çok güzel salonlarımız var ama ruhumuzu kaybettik. ÇTSO’ bu binaya taşındıktan sonra bitti, ruhunu kaybetti. Bina derken şunu kastediyorum; seçimlere girilirken ne söylenmişti ‘güçlü yönetim var, başkan çok güçlü. Bina yapar, işler artar. İstihdam artar” dendi. Ama geldiğimiz nokta bu. Meclisimiz bu mu? Senelerdir burada Bülend Engin’e ilk karşı çıkan bendim. Bunu senelerdir anlatmaya çalıştım. Şimdi ilk kez diğer üyeler de konuşuyor. İmzayı atıyor, konuşmasını yapıp gidiyor Mert bey açıkladı imza atıp çekip gittiklerini, toplantılara katılmamalarına rağmen varmış gibi gösterildiklerini. Biz burada kiminle konuşacağız? Biz yıllarca buradan Can bey ile birlikte itirazlarımı yaptık, herkes dinleyip çekip gidiyordu. Burada çalışan insanların hakları yendi, şu an çalışan arkadaşların hakları yenilebilir.   7 YIL HİZMET EDEN KİŞİYE BÖYLE Mİ YAPILIR?   Herkesin arkasından konuşmakla olmuyor. Sadık Beyi seversiniz sevmezsiniz. İstifa etmiş kendisi, bir bilgilendirme yapılıyor. Nasıl bir açıklamadır ki bu; biri FETÖ örgüt üyesi komisyonu kuracağız. Diğeri de Sadık Aydoğan görevlerinden istifa etmiş. 7 yıl hizmet etmiş adama bu yapılır mı? 7 yıl yanınızda çalışan işçi ayrılınca böyle mi yapılır? Çocuğa okutsanız bu bilgilendirmeyi buradan FETÖ’den atıldığını sanar. Sadık bey burada hepimizden çok çalışmıştır; çıkıp da bir teşekkür etti mi? Böyle olmaz” dedi.   ONLA KAVGALIYIZ, BUNLA KAVGALIYIZ BİZ KİMLE İŞ YAPACAĞIZ?   Meclis toplantısında hazır bulunan işkadınlarından Sevil Ersöz yaptığı konuşmada Bülend Engin’in Çanakkale’de tüm kurum ve kuruluşlarla kavgalı olmasını eleştirerek; “Bu mecliste şunu görüyorum; borsa ile aramız mesafeli, belediye başkanı ile aramız mesafeli, onla kavgalıyız, bunla kavgalıyız. Peki söyler misiniz biz kiminle iş yapacağız? Ticaret odasında kararlar alıyoruz, bizlere söylenen ‘Belediye Başkanı ile kavgalıyız, hiçbir şekilde izin vermez’ oluyor. Artık kendi içimizde bu çatışmalar başladı. Kimse kimsenin ne yapacağını bilemiyor. ÇTSO nereye gidiyor bilemiyoruz” dedi.   CUMHURBAŞKANI GÖREVDEN ALINIYOR BİZ BU ADAMI ALAMAYACAK MIYIZ?   İşadamı İlker Altın ise ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in görevden alınabiliyor olmasına dikkat çekerek yeni bir tartışma başlattı; “Saatlerdir buradan yapılan konuşmalardan bir Bülend Engin gerçeği ortaya çıkıyor. Bülend Engin’in burada konu olarak konuşulacağını çocuğumu getirsem o bile bilirdi. Bülend bey plaketleri verip gidiyor. Biz buraya restaurant fiyatlarını onaylamaya gelmiyoruz. Tamam o da bizim görevimiz ama burada vahim iddialar var ve biz bunların cevaplarını Bülend Engin’den duymak istiyoruz. Burada bir değişiklik yapmamız gerekiyor; ÇTSO’da Bülend Engin ile ilgili bir problem var. Çanakkale’de de Bülend Engin ile ilgili bir problem var. Biz bu işin içinden nasıl çıkacağız? Tüzük de bu adamın görevden alınabilmesi için bir madde yok mudur? Bugün Cumhurbaşkanı görevden alınacak yasada birkaç madde var. TSO’da başkanın görevden alınması için hiç madde yok mu?” diye sordu.   DİSİPLİN SUÇU İŞLEDİĞİ ORTADA GEREKEN YAPILSIN   İşadamı İlker Altın’ın sözleri üzerine salonda tekrar tartışma yaşandı. Tartışmalar üzerine araya giren Şerif Mutlu “Tüzük de böyle bir madde yok. Hırsızlık dışında başkan görevden alınamaz” dedi. Sözlerine devam eden işadamı İlker Altın “Konunun disiplin konusu olduğu bellidir. Disiplin maddelerini okudum, Mert beyin açıklamalarından öğrendiklerimiz kadarıyla Bülend bey disiplin suçları işlemiştir. Buyurun disiplin kuruluna başvuru yapılsın bizlerde hepimiz burada oylama yapalım” dedi.         kaynak - aynalı pazar
Dün gerçekleşen ÇTSO Meclis toplantısı “Kadınlar Geleceğe Kanat Açıyor” projesi ile Boğaz içi üniversitesinde 11 gün eğitim alan 30 kadın girişimci adayının sertifika töreninin yapılması ile başladı. Törenin ardından ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin Meclis toplantısından ayrılırken gündemde ki maddelerin görüşülmesine geçildi. Gündem maddelerinin ardından ise gündem dışı konuların görüşülmesine geçildi. Gündem dışı alınan sözlerde ise meclis üyeleri ÇTSO Başkanı Bülend Engin’e yönelik ağır eleştirilerde bulundular.   Son günlerde ÇTSO’yu yakından ilgilendiren Kurşunlanması olayı dahil olmak üzere, Bülend Engin’in şehrin aktörleri ile yaptığı kavgalar, Sadık Aydoğan’ın istifası ve meclis toplantılarına katılmayan Bülend Engin’e yönelik suçlamalar konuşuldu. ÇTSO’nun iyi temsil edilmediği ve Başkan’ın sorulardan kaçmak için toplantılara katılmaması noktasında devam eden tartışmalarda söz alan meclis üyeleri ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in istifa etmesini istediler.   BUNLARLA BELLİ DÖNEM İŞ TUTTUĞU İÇİN MECLİSTEN ÖZÜR DİLESİN   Gündem dışı olarak ilk söz alan Can Algönül yaptığı konuşmada, Bülend Engin’in ÇTSO Başkanı seçilmek için FETÖ ile bir dönem birlikte çalıştığını iddia ederek meclis üyelerinden özür dilemesini istedi. Algönül yaptığı konuşmada; “Fetö terör örgütü üyesi olmaktan yargılanan bir meclis üyesi vasıtasıyla seçim döneminde hazırlanan bir liste Bülend Engin’e gönderilmiştir.  Sayın başkanın kendisi şuan burada yok ama şunu öğrenmek istiyorum; kendisine verilen liste ile mi seçime gitmiştir? Yoksa bu listeleri değiştirerek mi seçime gitmiştir? Sayın Başkandan, devletin varlığına, bütünlüğüne kast eden bu örgüt ile belirli bir dönem aynı yolda yürüdükleri için, pazarlıklar yaptıkları için Çanakkale iş dünyasından ve meclisten özür dilemesini bekliyorum” dedi.   MUHALEFET ETTİM BAŞIMA GELMEYEN KALMADI   Geçtiğimiz günlerde ÇTSO Yönetim Kurulu üyeliğinden ve başkan yardımcılığı görevlerinden istifa eden iş adamı Sadık Aydoğan da mecliste gündem dışı söz aldı. Basın toplantısında Bülend Engin’e yönelik eleştirileri tekrarlayan iş adamı Sadık Aydoğan, istifasından sonra yaşanan süreçleri meclis üyelerine aktardı. ÇTSO seçimleri öncesinde Çanakkaleli ve Çanakkale’de yaşayan bir iş adamının oda başkanı olması gerektiğine yönelik eleştiride bulunduğunu üyelere aktaran Sadık Aydoğan; “Yaptığım eleştirilerin bugünde arkasındayım. Kendisine muhalefet etmeme rağmen sizlerin verdiği oylarla, yönetime seçildim. Muhalefet ettiğim için başıma gelmeyen kalmadı. Benim bütün iş yerlerime, bütün şirketlerime yönelik inanılmaz bir mali baskı başladı. Bu dönemde şu tür söylemler de oldu; himmet mi ceza mı? Biz cezayı tercih ettik Allah’a çok şükür. Bugün himmeti tercih etmiş olsaydım bugün aynı terör örgütünün bir üyesi olmakla suçlanıyor olacaktım. Her şer de bir hayır vardır derler ya bu şerden de ben böyle bir hayır görüyorum.”   15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI BENİ ASARLARDI   Sadık Aydoğan, 15 Temmuz Darbe Girişiminin başarılı olması halinde kendisinin asılabileceğini belirterek; “İnanın o darbe girişimi başarılı olsaydı, beni İskele meydanında asarlardı. 17 Ağustos tarihinde istifamı verdim ama size 10 Ağustos tarihinde yaşananları anlatmak istiyorum. O gün toplantı öncesi Ahmet Selçuk Erdoğan isimli arkadaşım toplantı öncesinde beni uyardı yönetim kuruluna hoş olmayan bir gündem geleceğini, paralel yapıyı tespit etme komisyonu kurulmak istendiğini söyledi. O günde söylediğim gibi bugün de söylüyorum; bizler savcı, hâkimi polis değiliz cadı avcılığına çıkamayız. Bizim için yani ÇTSO’lar içinde böyle bir şeyin doğru olmayacağı konusunda fikir birliği yaptık. Toplantı da TOBB’dan gelen bilgi üyelerle paylaşıldı. Ama gündeme gelen Paraleli tespit komisyonu oldu. Ben toplantı da “Bu yapıya kimlerin üye olduğunu bizlerin bilemeyeceğini, doğru olmayacağını bu yapıya kimlerin üye olabileceğini sadece bu işin içinde olanların bilebileceğini söyledim. Ben bilmiyorum tanımıyorum da bu sebeple de karşı çıktım. Tüm üyeler olarak oy birliği ile bu komisyona karşı çıktık. Ama ” dedi.   BÖYLE BİR KARAR YOK; VARSA DA EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU VARDIR   17 Ağustos tarihinde istifa ettiğini belirten Sadık Aydoğan, istifası sonrasında yaşanan süreçle ilgili ise şunları söyledi; “Ailemin isteği, işlerimin yoğunluğu ve madden, manen yorgun olmam nedeniyle istifa ettim. İstifa haberim kısa süre sonra basına ve kamuoyuna yansımış. Gazeteci arkadaşlar arayarak istifamın gerekçesini sordular. Onlara da aynı şeyleri söyledim. Aynı günün gecesi saat 22,00-23,00 sularında beni arayan gazetecilerden birisi beni tekrar arayarak ‘Sadık bey siz istifa ettiğinizi söylüyorsunuz ama siz ÇTSO’dan tasfiye edilmişsiniz’ dedi. Sosyal medyada aleyhimde yapılan haberleri söyledim. Açıp baktığımda sosyal medyada aleyhimde haberler yaptırılmış. Haberde de şu ifadeler var ‘ÇTSO’da Cemaat tasfiyesi, Aydoğan tasfiye edildi’. Torunlarım var benim, küçük torunum annesine ‘Dedemi şimdi tutuklayacaklar mı’ diye soruyor. Bunları yaptırırken hiç mi Allahtan korkmadınız? ÇTSO’nun gece yarısı yayınlanan bildiride tasfiye edilmişim gibi izlenim verilmiş ve o bildiride sözünü ettiğim komisyonun kurulduğu belirtiliyor. Eğer böyle bir karar varsa da; bilin ki o karar sahtedir ve evrakta sahtecilik suçu işlenmiştir.”   EMEKLERİMDEN DOLAYI TEŞEKKÜR BEKLERDİM, YAPILANLARA BAKIN   “Ben öyle bir karar imza atmadım, bunların hepsinin de kanıtları bende mevcuttur. Bu haberleri sosyal medya da kim yaptırıyor, defalarca servis edilmesini kimler sağlıyor? Bir insanı karalarken bari ciddi hesaplar yapın. Benim burada 7,5 yıllık emeğim var. Burada görev yaptığım süre içerisinde Allah rızası için görev yaptım, bir kuruş almadım, hiçbir kredi, destek imkânından da faydalanmadım. İnsanların haysiyetleri, onurları, şerefleri var. Ben böyle bir şeyi hak etmedim. Ben isterdim ki; 7,5 yıllık emeğimden sonra istifa etmişim, gelsin yönetim kurulu başkanımız burada sizlerin önünde emeklerimden dolayı bana bir teşekkür etsin ne bileyim bir çiçek bir plaket versin. Bizde bu işler böyledir; iş dünyasında STK’lar da böyledir bu işler. İstifa eden kişiye hizmetlerinden dolayı teşekkür edilir, bizde ise yapılanlara bakın. Buradan meclis başkanımıza talebim var; Oda denetim kurulunun göreve çağırılmasını istiyorum. 10 Ağustos yönetim kurulu Hazirun tutanağı, yönetim kurulu karar defteri, yönetim kurulu karar imzaları, o toplantıya katılanların kamera kayıtlarının incelenmesini ve Ahmet Selçuk Erdoğan, Emin Başaran’ın bilgilerine başvurulmasını, araştırma komisyonunun kurulmasını talep ediyorum” dedi.   ÇTSO’NUN KURŞUNLANMASI: “BURADA KÖTÜ KOKULAR VAR”   İş adamı Sadık Aydoğan ÇTSO Binasının kurşunlanması olayı ile ilgili de açıklama yaparak şunları söyledi; “Birileri çıkıyor kendisini ülkenin güvenlik güçlerinin yerine koyuyor kendisini. Çıkıyor savcısı, hâkimi oluyor. O kurşun her ne niyetle atılmışsa güvenlik güçlerimiz mutlaka bu olayı aydınlatmalıdırlar. Bunun çok önemli olduğuna inanıyorum, üzerinin kapatılmamasını istiyorum. Evet, burada kötü kokular var. Yorgun kurşun olabilir ama burada bir art niyet varsa; sonuna kadar gidilmesi gerekiyor. Ama jandarma’dan rapor hazırlanmadan birileri polislik oynayabiliyor. Bu çocuk oyuncağı değil arkadaşlar; ÇTSO kötü niyetli olarak kurşunlanmışsa bunun mutlaka ispatlanması gerekir, faillerinin bulunması gerekir. Teknoloji gelişti, mesafesi, yönü belirlenebilir. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor; acaba yeni bir algı operasyonu mu?” dedi.   TASFİYE DEĞİL.. TAVSİYE EDİLDİ!   Sadık Aydoğan’ın konuşmasının ardından yönetim kurulu adına söz hakkı isteyen iş adamı Selçuk Semizoğlu iddialara yanıt verdi; “Sadık Aydoğan bey gerçekten odamıza büyük hizmetlerde bulunmuştur fakat basına yansıyan ifadelerin haddini aştığını düşünüyorum. 10 Ağustos tarihinde yapılan toplantı için anlattıkları ve böyle bir komisyonun kurulması ile ilgili söyledikleri doğrudur. Tüm üyeler olarak böyle bir şeyin yanlış olduğunu belirterek bu komisyonun kurulmasına karşı çıktık. Komisyon kurulması gerekliliği konusunda üzerine basıldı başkan tarafından bunun üzerine; ‘komisyon kuralım, tüm yönetim kurulu komisyonun üyesi olsun. Komisyonun da bir tek görevi olsun; bütün yönetim, meclis, komite, organlar, burs verdiklerimiz, çalışanlarımız dâhil herkesin bilgilerini devletin güvenlik güçlerine verelim’ kararı alındı. O toplantı da kim varsa bu kararın alındığını biliyor olması gerekir. Eğer biz bu karar almamış olsaydık; komisyon iki kişiden teşekkül olacaktı Bülend Engin ve Genel Sekreter Sema Sandal hanım komisyon üyeleri olacaktı. Bu daha kötü değil miydi? Bu nedenle bu komisyon kurulması karar toplantı da alındı. Yapılan bilgilendirmeye gelince; bilgilendirme de iki madde yer aldı. Böyle bir komisyonun kurulduğu ve üyeleri tasfiye değil; tavsiye edilmesi noktasında. Bunu da hukukçulara danışarak hazırlattık. Diğer madde ise Sadık Aydoğan’ın görevlerinden istifa ettiği bilgisidir” dedi. Bu açıklamalar üzerine Sadık Aydoğan ve Selçuk Semizoğlu arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Sadık Aydoğan böyle bir komisyon kurulmadığını iddia ederken; Selçuk Semizoğlu ise böyle bir komisyonun kurulduğunu iddia etti.   TİCARET ODASINDA ART NİYETLİ İHNİYET OLMAMALI   İşadamı Mehmet Baydemir söz aldı ve basına yansıyanlar ile meclis içerisinde yapılan tartışmaların çok üzücü olduğunu söyleyerek; “Meclis üyesi olan herhangi bir kimseyi soruşturmayı doğru bulmuyorum. Hiç kimse bir başkasını araştırma, soruşturma yapması. Kimse kimseyi yeme şansı olmamalı. Biz burada ticaret odasını temsil eden üyeleriz, burada art niyetli zihniyet olmamalı” dedi.   BU ADAMI BAŞKAN SEÇTİRDİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLEYEN OLDU!   Gündem dışı söz alan Güven Barış Yüksel, 2015 yılı Ağustos meclis toplantısında bugün FETO/PDY davasında cezaevinde tutuklu bulunan eski ÇAGİAD Başkanı Hikmet Sezen’in mecliste Bülend Engin için söylediği sözleri tekrar gündeme getirdi. Güven Barış Yüksel; “Arkadaşlar bir sürü etkinlik yapıyoruz, plaketler veriyoruz. Sayın başkan plaketi veriyor, misafirler ile birlikte gidiyor. Sevgili başkanımız ben yapacağımı yapayım, bir şey verilecekse vereyim, gideyim. Ondan sonra meclis üyelerinden gazı olan varsa konuşsun nasıl olsa bir sonraki meclis toplantısına kadar herkes her şeyi unutur’ diyorsa yanılıyor. Bir tane tahkikat komisyonu kurulmuş; arkadaşlar hangi yetki ile kuruyorsunuz bunu? İkinci olarak tavsiye kararı almışsınız kime tavsiye de bulunuyorsunuz? 10 Ağustos tarihinden bu yana hangi üyeye ‘sen istifa et’ tavsiyesinde bulundunuz? Bu tartışmalar olmasa ondan haberimiz de olmayacak. Kimseyi töhmet altına bırakamazsınız; çünkü bizler gibi tüm Çanakkale’de kimin ne olduğunu çok iyi biliyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında bu meclis salonunda yönetim kurulu üyeliği düşüren bir arkadaşımız çıktı bir özür konuşması yaptı, hatırlamıyor musunuz; ‘Özür diliyoruz, bu adamı Bülend Engin’i size biz seçtirdik’ dedi. Bu özür açıklaması 15 Temmuz’dan önce bir anlam ifade etmeyebilir belki ama bugün bir anlam ifade ediyor. Bugün bunu bir düşünelim. Hesap vermesi gerekenler burada değil, o başka.”   ÇANAKKALE’YE MASKARA OLDUK!   Güven Barış Yüksel konuşmasının devamında son günlere damga vuran ÇTSO’nun kurşunlanma olayına da değinerek, ÇTSO çatısı altında yaşanan olaylardan dolayı Çanakkale’de maskara olduklarını belirtti; “Çarşı da dolaşıyorum, önüme geçen soruyor ‘ÇTSO’ya bu kurşunu kim attırdı?’ Çanakkale’ye maskara olduk, maskara. Bizim Çanakkale’de silahla işimiz gücümüz olmaz. Kimmiş o ateş eden bir çıksın bakalım ortaya. 16 Temmuz günü yaşanan bir olay var. Odamızın Portekiz  gezisi var; bir arkadaşımız Başkana mesaj atıyor diyor ki; ‘Başkanım ülkede askeri darbe girişimi yaşandı, Portekiz’e gidelim mi gitmeyelim mi? Bu kararı bir daha gözden geçirelim mi’ diye soruyor. Başkanın cevabı ise şu; ‘Darbeciler ve FETÖ düşünsün’ oluyor. 20 Temmuz’da İÇDAŞ’ın Helvacılar köyünde ÇED toplantısı var açıklama ise şu; ‘Ülkemizin içinde bulunduğu durumlar nedeniyle biz bu toplantıyı erteliyoruz’ Tamam da iki karar altında bir istikrar olsa anlayacağız. Ama siz ilk kararda tribünlere oynuyor, kendi işinize gelince erteleyeceksiniz.”   BEN BÜLEND ENGİN’İ TAKDİR EDİYORUM.. ÇOK BÜYÜK ADAM   Güven Barış Yüksel konuşmasının devamında ise 6 yıldır ÇTSO başkanlığı yapan Bülend Engin’in Çanakkale’de oturmamasına rağmen, her kesimle kavgalı olmasına rağmen başarılı bulduğunu söyleyerek ironi yaptı; “Ben Bülend Engin başkanımızı takdir ediyorum. Çok büyük adam. Senin bu şehirde evin olmayacak, adresin olmayacak. Ailesini tanımıyoruz ve bu şehirde 6 yıl TSO’nun başkanlığını yapacaksın. Bu Bülend Engin’in başarısıdır. Bülend Engin son derece başarılıdır, büyük adamdır. Kendisine söyleyecek tek bir kelimem yoktur. Benim sözlerim Çanakkale’ye. Bir dahaki dönemde saat 3 ile 5 arasında Bankalar caddesinde yürüyebilen, 20 Banka’nın müdürünü tanıyan, burada proje üretecek ve bu topraklarda ölecek bir başkan çıkartmalısın. Benim bu sözlerim Çanakkale’yedir, Bülend Engin’e de söyleyebilecek tek şeyim yok. Demin dediğim gibi kendisi son derece başarılıdır. Doğru da yapıyor; plaketi veriyor gidiyor. Gitsin Kolin otelde içkisini içsin. Biz bunu sonraki dönemde değiştireceğiz, değiştirmemiz lazım” dedi.   YÖNETİM KURULU LİSTESİ ÇAGİAD’DAN MI VERİLDİ?   Bülend Engin’in Yönetim Başkanlığı’nın sorgulandığı toplantı da çok sayıda iş adamı söz alarak ÇTSO’da kendilerini muhatap alacak kimseyi bulamadıklarını, Başkan Bülend Engin’in Meclis toplantılarına katılmayarak sorularına yanıt vermemesini eleştirdiler. Bülend Engin’in Başkanlığı üzerinde yapılan tartışmalar da zaman zaman gerginlikler de yaşandı. İşadamı Can Algönül, yaptığı konuşmada ÇTSO oda seçimlerinde ÇAGİAD tarafından hazırlanan bir yönetim kurulu listesinin Bülend Engin’e verildiğini belirterek; Yönetim Kurulu üyelerinin bu listedeki isimlerden oluşturulup oluşturulmadığını sordu. Muhatabı olan kişinin ise Bülend Engin olduğunu fakat toplantı da olmadığını dile getirdi. Can Algönül’ün iddiası üzerine söz alan işadamı Selçuk Semizoğlu “Söz konusu yönetim kurulu listesi burada her ne kadar Hikmet Bey tarafından sahiplendi ise de o liste ÇAGİAD tarafından yapılmadı. Hayatımın hiçbir döneminde ÇAGİAD ile bir bağım olmadı. Benimle birlikte üye olan arkadaşlarımızın birçoğu ÇAGİAD ile bir bağı olmamıştır. Yönetim Kurulu listesi ÇAGİAD tarafından yapılmamıştır. Yönetim Kurulunda ÇAGİAD üyesi olan var mıdır? Evet vardır” dedi. Can Algönül ise muhatabının ÇTSO Başkanı Bülend Engin olduğunu ve onun cevap vermesini istediğini söyledi.   Can Algönül’ün cevabı üzerine söz alan işadamı ve İÇDAŞ Firması mensubu olan Şerif Mutlu; “Aynı şirkette Bülend Engin Bey ile Ticaret odasında şirketin temsilcisiyiz. Bende o şirketin bir temsilcisi olduğum için Sayın Yönetim Kurulu Başkanım da aynı şirkette çalıştığı için bu soruya muhatap olarak cevap verme ihtiyacı hissediyorum. 15 Temmuz’dan sonra bir şey varsa gereğini buyurun hep birlikte yapalım” dedi.   SEÇİMLERDE EN KALABALIK KOMİTEYİZ 3 KİŞİ İLE TEMSİL EDİLİYORUZ   Söz alan bir başka işadamı Halit Taşkıran; “Vahim iddialar var. Kolin Otelin lobilerinde kimler bir araya gelmiş, ne konuşmuşlar bunların hepsinin kamera kayıtları vardır. Herkes bellidir. Kimin ne olduğu bellidir. Seçimlerde en kalabalık komite benim mensubu bulunduğum komite ama meclis üyesi olarak sadece üç üye olarak burada bulunuyoruz. 30 kişilik komiteyi engelleyip kendi yönetimlerini oluşturmuşlar” dedi.   3 YILDIR HANGİ İŞİ BAŞARDIK?   İşadamı Nihat Parlak yaptığı konuşmada meclisin içerisinde bulunduğu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirterek Bülend Engin’in istifa etmesini istedi; “Bu meclisin en yaşlı üyesi olarak meclisin bu şekilde, herkesin birbirine düşmesi, birbirilerini suçlayan, insanların itibarsızlaştığı bir durumdan dolayı büyük üzüntü duyuyorum. ÇTSO seçimlerinde bir takım derneklerin devreye girerek sanki 3500 kişi yokmuş gibi, sen olacaksın ben olacağım gibi seçimleri ile seçilen arkadaşlardan dolayı bu sıkıntıları yaşıyoruz. TSO seçimlerine başka derneklerin STK’ların siyasilerin karışmasını doğru bulmuyorum. Bir derneğin çalışması ile çoğunluk sağlayan bu yönetim doğal olarak kendine yakın, derneğe yakın kişilerle çalışmayı seçmiş. Çoğunluğu kim sağlarsa seçime onlar kazanmış. Ama yola beraber çıkıp 3-5 ay sonra birbirlerine düşen, birbirilerinin kuyularını kazarak meclisi bu hale getirmelerinden dolayı kendilerini kınıyorum. Madem beraber yola çıktınız bu işi 3 yıl beraber götürecektiniz. 3 yıldır birlikteyiz; hangi işi başardık? O vali ile konuştuk, bu vali ile konuştuk yine olmadı.”   “BÜLEND ENGİN İSTİFA ETSİN” DEDİ ALKIŞLANDI   “Başkan burada olsa yüzüne söylerdim; ama kendisi yok. Toplantıya başlıyoruz, toplantı bitmeden kendisi çekip gidiyor. Aynı şeyi sürekli yapıyor, bu meclise karşı yapılan bir saygısızlıktır. O zaman bende gelip imza atayım çekip gideyim. Demek ki Yönetim Kurulu toplantısında da imzaları atıp çekip gidiyor. O yönetim kurulunda ne karar alınmış arkadaşlarımız bilmiyor. Sonra da karar alındı, alınmadı tartışmaları oluyor. Bana göre bu Yönetim Kurulu meşruluğunu kaybetmiştir, arkadaşlar düşünüp kararını versinler. Sayın başkan Bülend Engin’de istifa etmelidir” dedi. İşadamı Nihat Parlak’ın Bülend engin’in istifasını istemesi üzerine salondaki üyeler kendisini alkışladı.   BİZ KİMİNLE KONUŞACAĞIZ? KİME SORUNLARIMIZI ANLATACAĞIZ?   İşadamı Turgay Kılıç da söz alan bir başka işadamıydı. Kılıç yaptığı açıklamada; ÇTSO olarak mecliste üyelerin sorunlarının, işadamlarının ekonomisini geliştirmek, Çanakkale’ye katkı sunmak üzere çalışmalar yapılması gerekirken; muhatap olması gereken ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in toplantılara katılmamasını eleştirdi. Kılıç; “ÇTSO’da birlik ve beraberlik olmadığını düşünüyorum. Başkanımız burada olması gerekirken kendisi plaketleri verdi gitti. Biz sorunlarımızı kime anlatacağız? Biz Çanakkale’de iş dünyasında gerçekleştirilmesi gereken projeleri konuşacağız başkanımız yok. İş yapmaya, proje üretmeye kalksak başkanımız yanımızda yok. GMKA genel sekreteri Çanakkale’nin öz evladı olacak, başkan veto ediyor. Bu sorun günlerdir tartışılıyor Çanakkale kamuoyunda. Recai Başaran ile Valimiz çalışmak istiyor, Belediye Başkanımız destek veriyor. Bizim başkanımız karşı çıkıyor. Çanakkale’ye faydası olacak bir makamda bir Çanakkaleli oturacaktı, buna neden karşı çıkmış öğrenmek isterdim ama kendisi yok.”   ŞİRKET YÖNETİR GİBİ BURASI YÖNETİLEMEZ   “Can Algönül ağabeyimiz zaman zaman eleştirilerde bulunuyordu, bizde kendisine kızıyorduk. Kendisinden bizlere olan hakkını helal etmesini istiyorum. Haklı olduğu birçok konu var. Biz burada sıkıntıları konuşmalıyız, Çanakkale’ye neler yapabiliriz bunları konuşmalıydık. Buradaki yönetim tarzında şirketi yönetir gibi burası yönetilemez. Genel Sekreterimizin de başkanımızın talimatları ile hareket etmemesi gerektiğini, meclis üyelerinin tamamını kucaklayacak şekilde, odamızın genel sekreteri gibi hareket etmesini istiyorum” dedi.   ÇTSO’DA İLK DEFA HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKÜYOR   İşadamı Özgür Ekşi ise yaptığı konuşmada ÇTSO’nun ruhunu kaybettiğini ifade ederek şunları söyledi; “Bugün burada bir ilk yaşanıyor. Birçok kez ben ve Can Algönül ağabeyimiz buradan yönetim kurulu başkanımızı eleştirdik. Ama bugün görüyoruz ki; ilk kez herkes eteğindeki taşları döküyor. Herkes konuştu, çünkü bir birlik ve beraberlik vardı ama artık dağıldı. Doğru bu yönetim kurulunu biz seçtik ama seçmek zorunda kaldık. Şu an yönetim kurulundan burada kaç kişi var. Yaprak dökümü oldu burada. “   TİCARET VE SANAYİ ODASI RUHUNU KAYBETTİ     “Bizim şehir merkezinde farklı bir binamız vardı, bu binaya taşındık. Çok güzel salonlarımız var ama ruhumuzu kaybettik. ÇTSO’ bu binaya taşındıktan sonra bitti, ruhunu kaybetti. Bina derken şunu kastediyorum; seçimlere girilirken ne söylenmişti ‘güçlü yönetim var, başkan çok güçlü. Bina yapar, işler artar. İstihdam artar” dendi. Ama geldiğimiz nokta bu. Meclisimiz bu mu? Senelerdir burada Bülend Engin’e ilk karşı çıkan bendim. Bunu senelerdir anlatmaya çalıştım. Şimdi ilk kez diğer üyeler de konuşuyor. İmzayı atıyor, konuşmasını yapıp gidiyor Mert bey açıkladı imza atıp çekip gittiklerini, toplantılara katılmamalarına rağmen varmış gibi gösterildiklerini. Biz burada kiminle konuşacağız? Biz yıllarca buradan Can bey ile birlikte itirazlarımı yaptık, herkes dinleyip çekip gidiyordu. Burada çalışan insanların hakları yendi, şu an çalışan arkadaşların hakları yenilebilir.   7 YIL HİZMET EDEN KİŞİYE BÖYLE Mİ YAPILIR?   Herkesin arkasından konuşmakla olmuyor. Sadık Beyi seversiniz sevmezsiniz. İstifa etmiş kendisi, bir bilgilendirme yapılıyor. Nasıl bir açıklamadır ki bu; biri FETÖ örgüt üyesi komisyonu kuracağız. Diğeri de Sadık Aydoğan görevlerinden istifa etmiş. 7 yıl hizmet etmiş adama bu yapılır mı? 7 yıl yanınızda çalışan işçi ayrılınca böyle mi yapılır? Çocuğa okutsanız bu bilgilendirmeyi buradan FETÖ’den atıldığını sanar. Sadık bey burada hepimizden çok çalışmıştır; çıkıp da bir teşekkür etti mi? Böyle olmaz” dedi.   ONLA KAVGALIYIZ, BUNLA KAVGALIYIZ BİZ KİMLE İŞ YAPACAĞIZ?   Meclis toplantısında hazır bulunan işkadınlarından Sevil Ersöz yaptığı konuşmada Bülend Engin’in Çanakkale’de tüm kurum ve kuruluşlarla kavgalı olmasını eleştirerek; “Bu mecliste şunu görüyorum; borsa ile aramız mesafeli, belediye başkanı ile aramız mesafeli, onla kavgalıyız, bunla kavgalıyız. Peki söyler misiniz biz kiminle iş yapacağız? Ticaret odasında kararlar alıyoruz, bizlere söylenen ‘Belediye Başkanı ile kavgalıyız, hiçbir şekilde izin vermez’ oluyor. Artık kendi içimizde bu çatışmalar başladı. Kimse kimsenin ne yapacağını bilemiyor. ÇTSO nereye gidiyor bilemiyoruz” dedi.   CUMHURBAŞKANI GÖREVDEN ALINIYOR BİZ BU ADAMI ALAMAYACAK MIYIZ?   İşadamı İlker Altın ise ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in görevden alınabiliyor olmasına dikkat çekerek yeni bir tartışma başlattı; “Saatlerdir buradan yapılan konuşmalardan bir Bülend Engin gerçeği ortaya çıkıyor. Bülend Engin’in burada konu olarak konuşulacağını çocuğumu getirsem o bile bilirdi. Bülend bey plaketleri verip gidiyor. Biz buraya restaurant fiyatlarını onaylamaya gelmiyoruz. Tamam o da bizim görevimiz ama burada vahim iddialar var ve biz bunların cevaplarını Bülend Engin’den duymak istiyoruz. Burada bir değişiklik yapmamız gerekiyor; ÇTSO’da Bülend Engin ile ilgili bir problem var. Çanakkale’de de Bülend Engin ile ilgili bir problem var. Biz bu işin içinden nasıl çıkacağız? Tüzük de bu adamın görevden alınabilmesi için bir madde yok mudur? Bugün Cumhurbaşkanı görevden alınacak yasada birkaç madde var. TSO’da başkanın görevden alınması için hiç madde yok mu?” diye sordu.   DİSİPLİN SUÇU İŞLEDİĞİ ORTADA GEREKEN YAPILSIN   İşadamı İlker Altın’ın sözleri üzerine salonda tekrar tartışma yaşandı. Tartışmalar üzerine araya giren Şerif Mutlu “Tüzük de böyle bir madde yok. Hırsızlık dışında başkan görevden alınamaz” dedi. Sözlerine devam eden işadamı İlker Altın “Konunun disiplin konusu olduğu bellidir. Disiplin maddelerini okudum, Mert beyin açıklamalarından öğrendiklerimiz kadarıyla Bülend bey disiplin suçları işlemiştir. Buyurun disiplin kuruluna başvuru yapılsın bizlerde hepimiz burada oylama yapalım” dedi.         kaynak - aynalı pazar
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.