Çanakkale Haber

ʹʹBülend Engin FETO’cu! İftira’da Atmıyorum…ʹʹ

YEREL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.08.2016 - 13:54, Güncelleme: 28.08.2016 - 13:54 3454+ kez okundu.
 

ʹʹBülend Engin FETO’cu! İftira’da Atmıyorum…ʹʹ

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı tarihi boyunca hiçbir dönemde bu kadar eleştirilmemişti. Üyelerin, Meclis üyelerinin, Yönetim kurulu üyelerinin eleştiri yağmuruna tutuğu TSO Başkanı Bülent Engin’e bu kez, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan tarafından yöneltilen eleştiri oldukça sertti. Ülgür Gökhan, TON TV’de yayınlanan Gazeteci Vedat Sezer’in hazırlayıp sunduğu Bakış açısı programına konuk olarak gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terör olaylarından, ÇTSO’da yaşanan olaylara kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.   15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI   15 Temmuz Darbe Girişimi süreci ve sonrasında yaşanan olayların hem siyasi hem de sosyal açıdan sonuçlarına değerlendiren Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “15 Temmuz darbe girişimi ile çok büyük bir badireyi atlattığımızın bilinci ile olayları analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Darbe gecesini canlı olarak İstanbul’da yaşadım. Bütün o uçakların sortilerini, köprülerin kuşatılmasını bire bir canlı şahit oldum. Hatta o akşam olaylar öncesinde Sayın Niyazi Önen ve Hayrettin bey Boğaz Köprüsü’nün orada bir lokantaya davet etmişlerdi. Davete geç kaldığım için gitmemiştim. Kendileri beni arayarak darbe olduğunu söylediler. Hem balkondan hem de televizyonlardan olayı takip ettim. Yaşananları görünce tepkimi twitter mesajı ile halkımız ile paylaşma ihtiyacı hissettim” dedi.   HALKIN DARBEYE KARŞI KOYUŞU TIPKI GEZİ OLAYLARI GİBİYDİ   15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokaklara davet etmesiyle başlayan halk direnişini Gezi Olayları esnasında halkın gösterdiği tepkiye benzeten Başkan Gökhan; “O gece yaşananlar aynı Gezi Olayları gibiydi. O zaman da halkımız bir refleks ile sokaklara çıktı. Türkiye’nin her yerinde halk sokaklara çıkmıştı. Aynısını 15 Temmuz akşamında da gördük. Burada idareciler Valiler, Kaymakamlar, üst düzey yöneticiler, milletvekilleri bulundukları yerde sokaklara çıkmak suretiyle hemen tepki gösterdiler. Bu tepki de darbecileri çok şaşırttı. Bu kadar yoğun ve halk tarafından gerçekleştiriliyor olması darbecileri çok şaşırttı. Bence darbenin başarıya ulaşamamasındaki birinci neden bu karşı duruştur. Silahsız insanlar biranda ‘yapmayın etmeyin’ diyor; tankların üzerlerine çıkıyorlar.. Bu refleks darbe girişimde bulunanlara geri adım attırdı. Tabi bir de meclisin bombalanması var; bu çok kötü bir görüntü oldu. Halk buradan daha da iğreti oldu, daha fazla kışkırtılmış oldu. Genel Kurmay başkanının esir olması filan.. Bir anda olay tersine döndü; Türkiye’nin her yerinde halk sokağa çıkmak suretiyle darbecileri durdurdu. Tabi bu arada acı olaylar yaşandı 240 vatandaşımız şehit oldu. İnsanlarımıza, sivil halkın üzerine bombalar, kurşunlar atıldı. Şehitlerimize Allahtan tekrar tekrar rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.   BUNLARIN IŞID’DEN BİR FARKI YOK!   Gökhan darbe girişimine “Bunları yapanlar güya, sözde dini bir liderin arkasında yıllarca koşturan insanlar bu darbeyi yapıyorlar. Bence bunların IŞİD’den bir farkı yok” diyerek tepki gösterdi. Gökhan; “Bunlar gerçekten IŞİD’in bir benzeri, onların aynısını yaptılar. Bizim tüm kurumlarımızda; adliyelerde, Silahlı Kuvvetlerde, bürokraside, özellikle üniversitelerde böyle bir yapının izlerinin ortaya çıkmış olması çok ürkütücü. Hala bunların şokunu yaşıyoruz, aklımız almıyor. Nasıl böyle bir şey olabilir? Nasıl bunlar görmezden gelinebilir? Şu an itibariyle konuşmam gerekirse; herkesin iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin buradan bir ders almış gibi davranılıyor ” dedi.   HALKIN BEKLEDİĞİ SUÇLU VE SUÇSUZLARIN UN İYİ AYIRT EDİLMESİ   Birlik bütünlük konusunun önemine vurgu yapan Ülgür Gökhan şöyle dedi; “Tabi bazı yanlışlar da oluyor, olabilir bunlar zamanla düzelecektir. Ama esas itibariyle burada halkın beklentisi şimdi yönetimlerin, iktidarların ve yöneticilerin insanlara eşit davranmak suretiyle hak ve hukuk kavramını ön planda tutarak haklı ve haksızı ayırt edebilecek bir davranış bekliyor. Şu an da ülkenin beklentisi budur. Tabi umutsuz olmamak lazım; çok çabuk toparlanabiliriz. Ama bunun şartı Adalet ve hukuk yolundan ayrılmamak, doğru tespitler yapmak. Bunları vesile kılıp yeni karışıklıklar yaratmamaktır. Bu darbe girişimini adalet, hukuk ve sosyal anlamda bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. Milletimiz birlik bütünlük noktasında, Atatürk ilkeleri, tek bayrak gibi kavramlar iyice anlaşılabilir oldu. Buradan hiç kimse bir üstünlük beklememeli, herkes yarışına demokratik ölçüde sürdürmelidir”   İLK GÜN BURADA OLSAM HALKLA SOKAĞA ÇIKARDIM   Demokrasi nöbetlerinde meydanlara gelmediği yönündeki eleştirilere de cevap veren Ülgür Gökhan; “İlk gün Çanakkale’de olsaydım; twit mesajı attıktan sonra halkımızla sokağa çıkardım. Zaten twitter mesajımda da direnin sokağa çıkın mesajı verdim. İlk iki gün İstanbul’daydım. Çanakkale’ye geldiğimde toplanılmış, halk birlik beraberlik içerisinde fakat üçüncü günden sonra İskele Meydanındaki toplantının mahiyetinin değişmeye başladığını gördüm. Türkçesi siyasileşmeye başladığını gördük. Tamam, siyasi bayraklar amblemler yoktu ama oradaki müzik ve söylemlerle, orada var olan insanlarla burada siyasi parti değil ama başka unsurların bayraklarıyla, cübbeli- sarıklı insanların olduğu; başka bir tarikata karşı dururken başka tarikattan insanların olduğu bir ortama dönüştü. Halk hareketi olmaktan çıkmış bambaşka bir ortama dönmüş, buda beni rahatsız etti. Takip ediyorum; baktığımda STK temsilcilerin, başka siyasi parti oluşumlardan insanların orada olmadığını gördük. Dolayısıyla sadece ben değil o siyasi ortama kendi partim CHP katılırsa ancak öyle gidebileceğimi Sayın Karadağ’a da söyledim. Başka bir partinin çağırdığı bir toplantıya ancak İl Başkanımın izniyle veya beraberinde gelebileceğimi söyledim. Belediye başkanı olarak çağrılmam ise; siyasi bir partinin organizasyonu olan bir toplantıya katılmam elbette ki düşünülemez. O sebeple de katılmadım ama halkın içerisinde hep oldum. Sokaklarda iş yeri ziyaretlerinde bunları hep konuştuk, benim halkın adına konuşabileceğim yer de Belediye Meclisidir oradan da zaten tepkimi de gösterdim. Meclis olarak da darbeye karşı olduğumuzu bildiri ile açıkladık” dedi.   YILLARCA SÖYLEDİK “BUNLAR FETOCU” AMA TOZ KONDURMUYORLARDI   Gazeteci Vedat Sezer’in sorduğu “Sizden hiç Himmet Parası istendi mi? Bunlar sizinle hiç temas kurdular mı?” sorusuna cevap veren Ülgür Gökhan, Çanakkale’deki Fetullahçı yapı ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu; “Benden himmet diyerek hiç kimse gelip para istemedi. Zaten bana gelemezlerdi. Çünkü bizi bilen bilir, bizim için tek tarikat yolu Allah yoludur. Biz bunların elbette kim olduklarını biliyorduk. Evlerini, yurtlarını Fetullah’a biat eden yada onun temsilciliğini burada yapmaya çalışanları elbette biliyorduk. Yıllarca da bunları dile getirdik, söyledik ama bunlara hiç toz kondurmadılar. Aralarında çıkar ilişkileri vardır, ticari işleri vardır. Derneklerde buluşmak, oralar üzerinden iş almak. Mesela bir TUSKON var şimdi başkanı her yerde aranıyor. Burada TUSKON ile bizde Afrika’ya gidelim diyen insana FETOCU denmez, FETO’dan faydalanan kişi denir. Bunlara çok da dini demiyoruz; zaten dikkat ederseniz hiç dini motif ortaya çıkmıyor. Sadece parasal değil iktidar ilişkileri hep ortaya dökülüyor.”   DÜN MEMURDU; BUGÜN AUDİ, ALMIŞ YAZLIK ALMIŞ!   ‘Çanakkale İş dünyasında bu yapıdan çıkar elde eden kişiler var mı?’ sorusuna Ülgür Gökhan; “var tabi ki. Bugün Türkçe Olimpiyatlarına çıkıp da bağıran kişinin ne alakası olabilir? İşte bu alakası olabilir. Şimdi bunlar o kısmın dışındalar. Dün maddi durumu ne olup da çok kısa süre de ne olan kişilere baktığımızda kimin ne olduğunu anlarsınız. Dün memurdu; bugün Audi araba almış, yazlık almış. Hatta ilkini boşamış ikinci evliliğini yapmış insanlar var! O nöbetlerde, meydanlardaFETOCU’ların daha fazla olduğu söylentileri bize de ulaştı. Olaya pozitif bakıyorum; inşallah ıslah olmuşlardır, tövbe etmişlerdir diyorum. İki eski milletvekilimiz de tepki göstermişler; doğrudur ”  dedi.   FETOCU LAÇİNER’İN BİR NUMARALI ADAMI: FİRUZE!   30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde Çanakkale’deki FETO yapılanmasının kendisi için CHP Genel Merkezi üzerinden kendisine yardım ettiği ile ilgili iddiaları FETO’cuların çıkarttığını açıklayan Ülgür Gökhan; “O zamanlar Rektör olan Sedat Laçiner’in FETO’cu olduğunu bilmeyen mi vardı Çanakkale’de? Bunu elli kere anlattık ama dedikodu da olunca maşallah Çanakkale’de hele birde böyle bir iki çapsız gazeteci var. Bunlardan bir tanesi de Fetocu’dur; Laçiner’in de bir numaralı adamıdır. Firuze benim diyen kişi. O insanlar Laçiner’in kuyruğunda geziyorlardı. Ee şimdi baktım İskele Meydanında demokrasi nöbetlerinde kamera elinde fotoğraf çekiyor. Bu dönen FETOCU’lardan değil; fırıldaklardan oluyor. Bunun gibi birkaç tip daha var; bunlar Çanakkale’de dedikodu yayarak bir kamuoyu yaratmak, bir karalama kampanyası yürüttüler. Biliyorsunuz bu FETO’cular karikatürlerimizi de yayınladılar ” dedi.   FETOCULARIN KUMPASIYLA YARGILANIYORUZ   Başkan Gökhan geçmişte yaşananlara da örnek vererek şöyle dedi; “Bizi yargılattılar mahkeme salonlarında. Biliyorsunuz bir akaryakıt davası var halen yargılandığımız. O davaya bir bakalım; KOM şube müdürü bugün kaçak durumda yanılmıyorsam. Bu davanın savcısı şu an hapiste, Başsavcı bu işlerle ilgisi olmayan ama alttan alta destek veren adam hapiste ve bizi yargılayan hâkim FETÖ’den hapiste. Tam FETÖ tezgâhının içine düşürülmüşüz! Haliyle bu iddialar doğru ise bizim genel başkanımız bu FETOCU’ların talimatıyla beni aday yapıyor, onların talimatıyla iş yapıyor demektir ki böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Bu dedikoduları çıkartanlar bizleri de aptal yerine koymasınlar; devamlı takip altındayız işim gücüm yok da kolej köşelerinde mi buluşacağım bunlarla?”   BÜLEND ENGİN’İN KUYRUK ACISI VAR!   Kamuoyu gündeminden hiç düşmeyen Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nda yaşanan kavgalara, Recai Başaran’ın GMKA Genel Sekreteri olmasının Bülend Engin tarafından engellenmesi ve son olarak Sadık Aydoğan’ın istifası ile ilgili açıklamalarda da bulunan Ülgür Gökhan; “Recai Başaran’ın GMKA Genel Sekreterliğine asaleten atanmasının engeli olan ÇTSO Yönetim Kurulu başkanı Bülend Engin olduğunu daha önce açıklamıştım. Burada Bülend Engin’in bir kuyruk acısı var. Recai Başaran arkadaşımız benim partilim filan da değil; insanların aklına yanlış bir şeyde gelmesin ama burada kendisine büyük haksızlık yapıldı. Recai Başaran ve Bülend Engin arasında ÇTSO’da yaşanan bir kavga var ve bu kavgadan dolayı Bülend Engin de bir kuyruk acısı var. Ama yaptığı hiç şık olmamıştır; çok büyük de ayıptır. Ben özellikle bu konuda iki nedenden dolayı son derece kızgınım; birincisi Sayın Valimize de yapılmış büyük bir saygısızlıktır, kendisinin de bu durumu hoş gördüğünü sanmıyorum. Sayın valimiz birlikte uyum içinde çalıştığı bir kişiyi öneriyor, kendisi karşı çıkıyor ve o kişi göreve atanmıyor. İkinci olarak ise; Recai Başaran bizim memleketimizin çocuğudur. Başaran’lar yıllarca Çanakkale’de Kurşunlu camii’nin orada esnaflık yapmış arkadaşlarımızdır. Recai Başaran bizim çocuğumuz; sen dağdan gelip bağcıyı mı kovuyorsun? Sen bu adamın nesini gördün de karşı çıkıyorsun? Bu konuda canım çok sıkkın. Bülend Engin Çanakkale’nin bir evladına görev verilmesini istememiştir; Valimize de büyük bir saygısızlık yapmıştır” ifadelerini kullandı.   BÜLEND ENGİN’İN DERHAL ÇTSO’DAN DERHAL GİTMESİ GEREKİR   Bülend Engin’in Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu başkanlığından ayrılması gerektiğini belirten Başkan Gökhan, “Buradan hareketle Bülend Engin’in derhal Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’ndan gitmesi gerekir dedim. Çünkü artık tahammül edilmez noktalara gelindi. Seçimler öncesinde de bizim için yaptıkları şeyler vardır. Halen sosyal medyada bize birileri aracılığı ile saldırılıyor. Bu kişi de kendisinin adamıdır, tetikçisidir. Sonuç ne oldu; bu seferde Sayın Sadık Aydoğan’a yapacağını yaptı. Adam FETO Komisyonuna karşı çıkıyor ‘Biz burada üyelerimiz arasında Cadı Avcılığı mı yapacağız’ diyor, karşı çıkıyor. Ardından istifa ediyor ardından adamı FETO’cuymuş gibi gösteren haber yaptırıyorlar. Bunu kullanan basan kişilerde ahlaksızlık yapmıştır. Çanakkale halkı bu kişiyi net tanımak zorundadır. ÇTSO’da yaşanan olaylardan sonra Bülend Engin’in ÇTSO’da bir daha başkanlık yapamayacağını söyleyen Ülgür Gökhan; “Bu adam ÇTSO başkanlığı artık yapamaz. Bu bizim ÇTSO başkanımız olamaz. Velev ki ÇTSO’da bir FETO’cu var, aranızda yapın gereken işlemi, bu kişilerin masum olabileceklerini düşünerek neden ifşa etmek istiyorsunuz? Aydoğan ailesini Çanakkale’de tanımayan yoktur. Bu bel altı vuruşlar Çanakkale’nin adabına, ahlakına sığmayan şeylerdir. Biz böyle şeyleri hiç yaşamadık. İnsanların kusurlarını deşifre etmek özellikle bizlerin konumundaki insanlara, delikanlılara yakışmaz. Kimseyi karalayamazsınız; velev ki adam FETO’cu olsun; TOBB’a mı bildireceksin, emniyete mi bildireceksin napacaksan yap. Adamı FETOCU gibi gösteren haberler ne yaptırıyorsun?” dedi   BÜLEND ENGİN FETOCU! İFTİRA DA ATMIYORUM..   Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan TV programında anlatımının sonunda çarpıcı bir açıklamaya imza attı. Başkan Gökhan, “Tam bu noktada ben bir şey söyleyeyim; kendisi FETO’cu. İftira filan da atmıyorum; herkes açsın youtube’u Çanakkale’de yapılmış olan Türkçe Olimpiyatlarını açsınlar, kendisin yaptığı konuşmayı izlesinler! Kapatılan okullara, Afrikalara kadar demirler gönderenler.. Demiştim ya hani; herkes FETO’cu değil. Bir kısmı inanmış olan insanlar bir kısmı da bu kanalla menfaat sağlamaya çalışan insanlar. Para ahlakı getirmez, parayla ahlakı satın alamazsınız. Zaten o paralarda kendi parası değil; patronlarının parası. Tamam Allah razı olsun; cami, okul, konferans salonu yaptılar. Ama bunlar sana ahlaksız olma hakkı vermez; tam tersine büyüklük verir. Senin siyasette ne işin var? Sen kime yaltaklanmaya çalışıyorsun? Sen ÇTSO Başkanısın, tarafsız olacaksın, üyelerini temsil edeceksin. Biraz ağır olacaksın, tüm siyasilere vekillere saygılı olacaksın. Parayı veririm düdüğü çalarım diye bir şey yok. Başkaları ağzını açamıyor diye bizlerinde ağzını açmayacağını sanmasın. O yüzden Sadık Aydoğan’a yapılanları da şiddetle kınıyorum. Recai Başaran’a yapılanları da şiddetle kınıyorum. Halkımıza da bir kez daha duyuruyorum; ben böyle düşünüyorum, böyle söylüyorum takdir halkımızındır, takdir ÇTSO üyelerinindir. ÇTSO hiçbir dönemde böylesi bir duruma düşmemişti” dedi.   Kaynak: Aynalı Pazar
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı tarihi boyunca hiçbir dönemde bu kadar eleştirilmemişti. Üyelerin, Meclis üyelerinin, Yönetim kurulu üyelerinin eleştiri yağmuruna tutuğu TSO Başkanı Bülent Engin’e bu kez, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan tarafından yöneltilen eleştiri oldukça sertti. Ülgür Gökhan, TON TV’de yayınlanan Gazeteci Vedat Sezer’in hazırlayıp sunduğu Bakış açısı programına konuk olarak gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terör olaylarından, ÇTSO’da yaşanan olaylara kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.   15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE SONRASI   15 Temmuz Darbe Girişimi süreci ve sonrasında yaşanan olayların hem siyasi hem de sosyal açıdan sonuçlarına değerlendiren Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “15 Temmuz darbe girişimi ile çok büyük bir badireyi atlattığımızın bilinci ile olayları analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Darbe gecesini canlı olarak İstanbul’da yaşadım. Bütün o uçakların sortilerini, köprülerin kuşatılmasını bire bir canlı şahit oldum. Hatta o akşam olaylar öncesinde Sayın Niyazi Önen ve Hayrettin bey Boğaz Köprüsü’nün orada bir lokantaya davet etmişlerdi. Davete geç kaldığım için gitmemiştim. Kendileri beni arayarak darbe olduğunu söylediler. Hem balkondan hem de televizyonlardan olayı takip ettim. Yaşananları görünce tepkimi twitter mesajı ile halkımız ile paylaşma ihtiyacı hissettim” dedi.   HALKIN DARBEYE KARŞI KOYUŞU TIPKI GEZİ OLAYLARI GİBİYDİ   15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokaklara davet etmesiyle başlayan halk direnişini Gezi Olayları esnasında halkın gösterdiği tepkiye benzeten Başkan Gökhan; “O gece yaşananlar aynı Gezi Olayları gibiydi. O zaman da halkımız bir refleks ile sokaklara çıktı. Türkiye’nin her yerinde halk sokaklara çıkmıştı. Aynısını 15 Temmuz akşamında da gördük. Burada idareciler Valiler, Kaymakamlar, üst düzey yöneticiler, milletvekilleri bulundukları yerde sokaklara çıkmak suretiyle hemen tepki gösterdiler. Bu tepki de darbecileri çok şaşırttı. Bu kadar yoğun ve halk tarafından gerçekleştiriliyor olması darbecileri çok şaşırttı. Bence darbenin başarıya ulaşamamasındaki birinci neden bu karşı duruştur. Silahsız insanlar biranda ‘yapmayın etmeyin’ diyor; tankların üzerlerine çıkıyorlar.. Bu refleks darbe girişimde bulunanlara geri adım attırdı. Tabi bir de meclisin bombalanması var; bu çok kötü bir görüntü oldu. Halk buradan daha da iğreti oldu, daha fazla kışkırtılmış oldu. Genel Kurmay başkanının esir olması filan.. Bir anda olay tersine döndü; Türkiye’nin her yerinde halk sokağa çıkmak suretiyle darbecileri durdurdu. Tabi bu arada acı olaylar yaşandı 240 vatandaşımız şehit oldu. İnsanlarımıza, sivil halkın üzerine bombalar, kurşunlar atıldı. Şehitlerimize Allahtan tekrar tekrar rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.   BUNLARIN IŞID’DEN BİR FARKI YOK!   Gökhan darbe girişimine “Bunları yapanlar güya, sözde dini bir liderin arkasında yıllarca koşturan insanlar bu darbeyi yapıyorlar. Bence bunların IŞİD’den bir farkı yok” diyerek tepki gösterdi. Gökhan; “Bunlar gerçekten IŞİD’in bir benzeri, onların aynısını yaptılar. Bizim tüm kurumlarımızda; adliyelerde, Silahlı Kuvvetlerde, bürokraside, özellikle üniversitelerde böyle bir yapının izlerinin ortaya çıkmış olması çok ürkütücü. Hala bunların şokunu yaşıyoruz, aklımız almıyor. Nasıl böyle bir şey olabilir? Nasıl bunlar görmezden gelinebilir? Şu an itibariyle konuşmam gerekirse; herkesin iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin buradan bir ders almış gibi davranılıyor ” dedi.   HALKIN BEKLEDİĞİ SUÇLU VE SUÇSUZLARIN UN İYİ AYIRT EDİLMESİ   Birlik bütünlük konusunun önemine vurgu yapan Ülgür Gökhan şöyle dedi; “Tabi bazı yanlışlar da oluyor, olabilir bunlar zamanla düzelecektir. Ama esas itibariyle burada halkın beklentisi şimdi yönetimlerin, iktidarların ve yöneticilerin insanlara eşit davranmak suretiyle hak ve hukuk kavramını ön planda tutarak haklı ve haksızı ayırt edebilecek bir davranış bekliyor. Şu an da ülkenin beklentisi budur. Tabi umutsuz olmamak lazım; çok çabuk toparlanabiliriz. Ama bunun şartı Adalet ve hukuk yolundan ayrılmamak, doğru tespitler yapmak. Bunları vesile kılıp yeni karışıklıklar yaratmamaktır. Bu darbe girişimini adalet, hukuk ve sosyal anlamda bir fırsat olarak görmemiz gerekiyor. Milletimiz birlik bütünlük noktasında, Atatürk ilkeleri, tek bayrak gibi kavramlar iyice anlaşılabilir oldu. Buradan hiç kimse bir üstünlük beklememeli, herkes yarışına demokratik ölçüde sürdürmelidir”   İLK GÜN BURADA OLSAM HALKLA SOKAĞA ÇIKARDIM   Demokrasi nöbetlerinde meydanlara gelmediği yönündeki eleştirilere de cevap veren Ülgür Gökhan; “İlk gün Çanakkale’de olsaydım; twit mesajı attıktan sonra halkımızla sokağa çıkardım. Zaten twitter mesajımda da direnin sokağa çıkın mesajı verdim. İlk iki gün İstanbul’daydım. Çanakkale’ye geldiğimde toplanılmış, halk birlik beraberlik içerisinde fakat üçüncü günden sonra İskele Meydanındaki toplantının mahiyetinin değişmeye başladığını gördüm. Türkçesi siyasileşmeye başladığını gördük. Tamam, siyasi bayraklar amblemler yoktu ama oradaki müzik ve söylemlerle, orada var olan insanlarla burada siyasi parti değil ama başka unsurların bayraklarıyla, cübbeli- sarıklı insanların olduğu; başka bir tarikata karşı dururken başka tarikattan insanların olduğu bir ortama dönüştü. Halk hareketi olmaktan çıkmış bambaşka bir ortama dönmüş, buda beni rahatsız etti. Takip ediyorum; baktığımda STK temsilcilerin, başka siyasi parti oluşumlardan insanların orada olmadığını gördük. Dolayısıyla sadece ben değil o siyasi ortama kendi partim CHP katılırsa ancak öyle gidebileceğimi Sayın Karadağ’a da söyledim. Başka bir partinin çağırdığı bir toplantıya ancak İl Başkanımın izniyle veya beraberinde gelebileceğimi söyledim. Belediye başkanı olarak çağrılmam ise; siyasi bir partinin organizasyonu olan bir toplantıya katılmam elbette ki düşünülemez. O sebeple de katılmadım ama halkın içerisinde hep oldum. Sokaklarda iş yeri ziyaretlerinde bunları hep konuştuk, benim halkın adına konuşabileceğim yer de Belediye Meclisidir oradan da zaten tepkimi de gösterdim. Meclis olarak da darbeye karşı olduğumuzu bildiri ile açıkladık” dedi.   YILLARCA SÖYLEDİK “BUNLAR FETOCU” AMA TOZ KONDURMUYORLARDI   Gazeteci Vedat Sezer’in sorduğu “Sizden hiç Himmet Parası istendi mi? Bunlar sizinle hiç temas kurdular mı?” sorusuna cevap veren Ülgür Gökhan, Çanakkale’deki Fetullahçı yapı ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu; “Benden himmet diyerek hiç kimse gelip para istemedi. Zaten bana gelemezlerdi. Çünkü bizi bilen bilir, bizim için tek tarikat yolu Allah yoludur. Biz bunların elbette kim olduklarını biliyorduk. Evlerini, yurtlarını Fetullah’a biat eden yada onun temsilciliğini burada yapmaya çalışanları elbette biliyorduk. Yıllarca da bunları dile getirdik, söyledik ama bunlara hiç toz kondurmadılar. Aralarında çıkar ilişkileri vardır, ticari işleri vardır. Derneklerde buluşmak, oralar üzerinden iş almak. Mesela bir TUSKON var şimdi başkanı her yerde aranıyor. Burada TUSKON ile bizde Afrika’ya gidelim diyen insana FETOCU denmez, FETO’dan faydalanan kişi denir. Bunlara çok da dini demiyoruz; zaten dikkat ederseniz hiç dini motif ortaya çıkmıyor. Sadece parasal değil iktidar ilişkileri hep ortaya dökülüyor.”   DÜN MEMURDU; BUGÜN AUDİ, ALMIŞ YAZLIK ALMIŞ!   ‘Çanakkale İş dünyasında bu yapıdan çıkar elde eden kişiler var mı?’ sorusuna Ülgür Gökhan; “var tabi ki. Bugün Türkçe Olimpiyatlarına çıkıp da bağıran kişinin ne alakası olabilir? İşte bu alakası olabilir. Şimdi bunlar o kısmın dışındalar. Dün maddi durumu ne olup da çok kısa süre de ne olan kişilere baktığımızda kimin ne olduğunu anlarsınız. Dün memurdu; bugün Audi araba almış, yazlık almış. Hatta ilkini boşamış ikinci evliliğini yapmış insanlar var! O nöbetlerde, meydanlardaFETOCU’ların daha fazla olduğu söylentileri bize de ulaştı. Olaya pozitif bakıyorum; inşallah ıslah olmuşlardır, tövbe etmişlerdir diyorum. İki eski milletvekilimiz de tepki göstermişler; doğrudur ”  dedi.   FETOCU LAÇİNER’İN BİR NUMARALI ADAMI: FİRUZE!   30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde Çanakkale’deki FETO yapılanmasının kendisi için CHP Genel Merkezi üzerinden kendisine yardım ettiği ile ilgili iddiaları FETO’cuların çıkarttığını açıklayan Ülgür Gökhan; “O zamanlar Rektör olan Sedat Laçiner’in FETO’cu olduğunu bilmeyen mi vardı Çanakkale’de? Bunu elli kere anlattık ama dedikodu da olunca maşallah Çanakkale’de hele birde böyle bir iki çapsız gazeteci var. Bunlardan bir tanesi de Fetocu’dur; Laçiner’in de bir numaralı adamıdır. Firuze benim diyen kişi. O insanlar Laçiner’in kuyruğunda geziyorlardı. Ee şimdi baktım İskele Meydanında demokrasi nöbetlerinde kamera elinde fotoğraf çekiyor. Bu dönen FETOCU’lardan değil; fırıldaklardan oluyor. Bunun gibi birkaç tip daha var; bunlar Çanakkale’de dedikodu yayarak bir kamuoyu yaratmak, bir karalama kampanyası yürüttüler. Biliyorsunuz bu FETO’cular karikatürlerimizi de yayınladılar ” dedi.   FETOCULARIN KUMPASIYLA YARGILANIYORUZ   Başkan Gökhan geçmişte yaşananlara da örnek vererek şöyle dedi; “Bizi yargılattılar mahkeme salonlarında. Biliyorsunuz bir akaryakıt davası var halen yargılandığımız. O davaya bir bakalım; KOM şube müdürü bugün kaçak durumda yanılmıyorsam. Bu davanın savcısı şu an hapiste, Başsavcı bu işlerle ilgisi olmayan ama alttan alta destek veren adam hapiste ve bizi yargılayan hâkim FETÖ’den hapiste. Tam FETÖ tezgâhının içine düşürülmüşüz! Haliyle bu iddialar doğru ise bizim genel başkanımız bu FETOCU’ların talimatıyla beni aday yapıyor, onların talimatıyla iş yapıyor demektir ki böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Bu dedikoduları çıkartanlar bizleri de aptal yerine koymasınlar; devamlı takip altındayız işim gücüm yok da kolej köşelerinde mi buluşacağım bunlarla?”   BÜLEND ENGİN’İN KUYRUK ACISI VAR!   Kamuoyu gündeminden hiç düşmeyen Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nda yaşanan kavgalara, Recai Başaran’ın GMKA Genel Sekreteri olmasının Bülend Engin tarafından engellenmesi ve son olarak Sadık Aydoğan’ın istifası ile ilgili açıklamalarda da bulunan Ülgür Gökhan; “Recai Başaran’ın GMKA Genel Sekreterliğine asaleten atanmasının engeli olan ÇTSO Yönetim Kurulu başkanı Bülend Engin olduğunu daha önce açıklamıştım. Burada Bülend Engin’in bir kuyruk acısı var. Recai Başaran arkadaşımız benim partilim filan da değil; insanların aklına yanlış bir şeyde gelmesin ama burada kendisine büyük haksızlık yapıldı. Recai Başaran ve Bülend Engin arasında ÇTSO’da yaşanan bir kavga var ve bu kavgadan dolayı Bülend Engin de bir kuyruk acısı var. Ama yaptığı hiç şık olmamıştır; çok büyük de ayıptır. Ben özellikle bu konuda iki nedenden dolayı son derece kızgınım; birincisi Sayın Valimize de yapılmış büyük bir saygısızlıktır, kendisinin de bu durumu hoş gördüğünü sanmıyorum. Sayın valimiz birlikte uyum içinde çalıştığı bir kişiyi öneriyor, kendisi karşı çıkıyor ve o kişi göreve atanmıyor. İkinci olarak ise; Recai Başaran bizim memleketimizin çocuğudur. Başaran’lar yıllarca Çanakkale’de Kurşunlu camii’nin orada esnaflık yapmış arkadaşlarımızdır. Recai Başaran bizim çocuğumuz; sen dağdan gelip bağcıyı mı kovuyorsun? Sen bu adamın nesini gördün de karşı çıkıyorsun? Bu konuda canım çok sıkkın. Bülend Engin Çanakkale’nin bir evladına görev verilmesini istememiştir; Valimize de büyük bir saygısızlık yapmıştır” ifadelerini kullandı.   BÜLEND ENGİN’İN DERHAL ÇTSO’DAN DERHAL GİTMESİ GEREKİR   Bülend Engin’in Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu başkanlığından ayrılması gerektiğini belirten Başkan Gökhan, “Buradan hareketle Bülend Engin’in derhal Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’ndan gitmesi gerekir dedim. Çünkü artık tahammül edilmez noktalara gelindi. Seçimler öncesinde de bizim için yaptıkları şeyler vardır. Halen sosyal medyada bize birileri aracılığı ile saldırılıyor. Bu kişi de kendisinin adamıdır, tetikçisidir. Sonuç ne oldu; bu seferde Sayın Sadık Aydoğan’a yapacağını yaptı. Adam FETO Komisyonuna karşı çıkıyor ‘Biz burada üyelerimiz arasında Cadı Avcılığı mı yapacağız’ diyor, karşı çıkıyor. Ardından istifa ediyor ardından adamı FETO’cuymuş gibi gösteren haber yaptırıyorlar. Bunu kullanan basan kişilerde ahlaksızlık yapmıştır. Çanakkale halkı bu kişiyi net tanımak zorundadır. ÇTSO’da yaşanan olaylardan sonra Bülend Engin’in ÇTSO’da bir daha başkanlık yapamayacağını söyleyen Ülgür Gökhan; “Bu adam ÇTSO başkanlığı artık yapamaz. Bu bizim ÇTSO başkanımız olamaz. Velev ki ÇTSO’da bir FETO’cu var, aranızda yapın gereken işlemi, bu kişilerin masum olabileceklerini düşünerek neden ifşa etmek istiyorsunuz? Aydoğan ailesini Çanakkale’de tanımayan yoktur. Bu bel altı vuruşlar Çanakkale’nin adabına, ahlakına sığmayan şeylerdir. Biz böyle şeyleri hiç yaşamadık. İnsanların kusurlarını deşifre etmek özellikle bizlerin konumundaki insanlara, delikanlılara yakışmaz. Kimseyi karalayamazsınız; velev ki adam FETO’cu olsun; TOBB’a mı bildireceksin, emniyete mi bildireceksin napacaksan yap. Adamı FETOCU gibi gösteren haberler ne yaptırıyorsun?” dedi   BÜLEND ENGİN FETOCU! İFTİRA DA ATMIYORUM..   Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan TV programında anlatımının sonunda çarpıcı bir açıklamaya imza attı. Başkan Gökhan, “Tam bu noktada ben bir şey söyleyeyim; kendisi FETO’cu. İftira filan da atmıyorum; herkes açsın youtube’u Çanakkale’de yapılmış olan Türkçe Olimpiyatlarını açsınlar, kendisin yaptığı konuşmayı izlesinler! Kapatılan okullara, Afrikalara kadar demirler gönderenler.. Demiştim ya hani; herkes FETO’cu değil. Bir kısmı inanmış olan insanlar bir kısmı da bu kanalla menfaat sağlamaya çalışan insanlar. Para ahlakı getirmez, parayla ahlakı satın alamazsınız. Zaten o paralarda kendi parası değil; patronlarının parası. Tamam Allah razı olsun; cami, okul, konferans salonu yaptılar. Ama bunlar sana ahlaksız olma hakkı vermez; tam tersine büyüklük verir. Senin siyasette ne işin var? Sen kime yaltaklanmaya çalışıyorsun? Sen ÇTSO Başkanısın, tarafsız olacaksın, üyelerini temsil edeceksin. Biraz ağır olacaksın, tüm siyasilere vekillere saygılı olacaksın. Parayı veririm düdüğü çalarım diye bir şey yok. Başkaları ağzını açamıyor diye bizlerinde ağzını açmayacağını sanmasın. O yüzden Sadık Aydoğan’a yapılanları da şiddetle kınıyorum. Recai Başaran’a yapılanları da şiddetle kınıyorum. Halkımıza da bir kez daha duyuruyorum; ben böyle düşünüyorum, böyle söylüyorum takdir halkımızındır, takdir ÇTSO üyelerinindir. ÇTSO hiçbir dönemde böylesi bir duruma düşmemişti” dedi.   Kaynak: Aynalı Pazar
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.